Orijinal hayatımda aptaldım ve bunu çok geç anladım ama bir hayaletken çok daha farklıydı.
Hayata sadece seyirci kalmayı ve bir şey yapamamanın çaresizliğini hissettim.
Bedenimi uzaktan seyretmek bana çok şey öğretti.
Hem verdiği acı hem de gördüklerimle.
Anlatmak gerekirse kont Persilian'ın iki çocuğu vardı. İlki ben ve ikinci çocuk ise küçük erkek kardeşim.
Benle aramızda bir yaş var. Kötü anlaştığımız söylenemez ama iyi de anlamıyorduk... Yine de o kıza karşı fazla iyiydi.
Benim canımı daha da yakan şey kimsenin, öz ailemin dahi benim ben olmadığımı anlayamamasıydı.
Dediğim gibi ailem de kardeşim gibiydi. Bir leydi olarak bana verebilecekleri en iyi elbise ve takıları verdiler.
Ama bunun ardındaki nedeni çok geç anladım.
Çok basitti! Veliahta prenses olmam gerekiyordu ve bunun için en iyi ve mükemmel halimle olmalıydım.
Davranış ve görünüş olarak her zaman en iyisi.
Böylece evliliğimle birlikte yeteri kadar güç kazanacaklardı. Aslında aristokratik ailelerde bu o kadar garip değil.
Ama yine de bana öyle davranırken o kıza tam tersi davrandılar.
Şimdi sorarsanız onları sevmiyorum bile. Sadece kendi işime bakacağım.
Öncelikle hangi zaman da olduğumu bulmalıyım.
On sekiz yaşımdayken veliahtla evlendim ve çok geçmeden tahta çıktı. Böylece ben de imparatoriçe oldum.
Ama cariye de hemen oradaydı. Benim aksime daha fazla seviliyordu. Hatta düğünde bile o da vardı.
İmparatoriçenin düğününde bir cariye saygısızlıktır.
Ama ailem sadece bir imparatoriçe olarak gururumu korumamı söyledi. Anneme göre aristokratların gizli ilişkilere sahip olması normaldi ve imparator için bu daha da normal.
Bana her zaman onurdan bahseden bu iki kişi de birbirinin ardından gizlice ilişki yaşıyordu ki bu en komiğiydi.
Şuan yüzüme bakacak olursak onunla nişanlı olmalıyım... Veya evli... Bu yüzü görmeyeli o kadar uzun süre oldu ki.
Bedenime giren kız hayata koala gibi sarılmıştı ve ölmesi çok usun sürdü.
Yaşlı bir ruh olarak bundan yararlanacağım ve para kazanıp özgürlüğümü ilan edeceğim!
Tek yolu bu. Aileme gidip beni aile ağacından atım veya nişanımı bozun demek saçma olurdu.
Sabahın ilk ışıklarının içeri süzülerek girdiği cama baktım.
Yakında hizmetçiler gelecektir.
Para kazanmak için iki ömürüm de de gördüğüm gelecekteki olayları kullanacağım.
Ve de o kızın dedikleri var...
İlk bedenimi ele geçirdiğin de şöyle dediğini duydum.
'Olamaz! Ben noveldeki bir kötülük mü oldum? Veliahtla evlenemem yoksa onun kötü sonuna denk gelirim o zaman hadi ona gidip ayrılmak istediğimi söyleyeyim ki yandere bir erkek karakter yaratayım'
Bu şekilde söylenirken yıllar geçti ve bir sürü şey öğrendim.
Kısacası bana kötü bir kadın olarak seslendi. Tüm sevgiyi alırken bile beni hatırlamadı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gerçek Sahip Geri Döndü
Historical FictionZengin Kont ailesinin tek kızı öldürüldü. Ama onun adına üzülen yoktu. O ona olan nefreti anlamadı. Bir gün gözünü bir hayalet olarak açıncaya kadar. Kendi bedeninin başkası tarafından hareket ettirildiğini gördü ve onun için üzüldü. Ama çok yakında...