Her zamanki okul günlerinden biriydi.Kalktım,yüzümü yıkadım,kahvaltı yaptım,saçlarıma da bir şekil verdikten sonra evden çıkıp servisin gelmesini bekledim.Servis geldi.En yakın arkadaşlarımdan olan Josh ile konuştuk .Herşey hergün olan şeylerle aynıydı.Sorun yoktu.Mutluydum.Okula geldiğimizde Lauren'in beni beklediğini gördüm.Yanına gidip Winnie the Pooh'nun Piglet'i bulduktan sonraki panikle sarılırcasına sarıldım.Sonra yine o şey oldu. Ne zaman kötü birşey olacağını hissetsem kan beynime hızla pompalanır ve aniden kan basıncım yükselirdi. Ve ne zaman bana bu olsa er ya da geç kötü bir şey olurdu.Ama bu sefer pek umursamadım. Nedenini bilmiyorum ama sanırım çok mutluydum.Ve bunu bozmak istemiyordum. Ilk derse girdik.Herşey yolundaydı. Öğle yemeğine kadar hiç bir şey olmadı .
Sonra aniden bir silah sesi duyuldu. Ses bir üst kattan geliyordu Lauren,Amelia,Josh ve ben panikle sığınağa doğru yöneldik. Hislerime küfür ederek var gücümle sığınağa koşuyordum. Ne olduğunu merak ediyordum.Silah sesinin kime ait olabileceğini. Herkes
sığınağa yöneldiği anda 2 maskeli ve silahlı adam üstümüze doğru gelmeye başladı. Kimse ne yapacağını bilmiyordu. Az buçuk Türkçe konuşan adam " YAT"diye bağırdı. Çok korkuyordum.Josh hepimizi korumaya çalışarak üstümüze bir anne kuşun yavrularını koruma içgüdüsünde olduğu gibi bizi saklamaya çalışıyordu. Aynı adam "Kızlar içeri erkekler bekle" emrini verdi. Josh o sırada yapmaması gereken bir şey yaparak adamın ayağına tekme atıp adamı yere düşürdü adam havaya rastgele ateş açtı. Gözlerimi kapadım. O sırada Josh'ın acı dolu bağrışını duydum. Midesine yakın bir yeri tutuyordu. Vurulmuştu. Ona bakmaya çalışırken arkadan zorla iteler yüzünden ilerlemeye devam ettim. Ağlıyordum. Onsuz bir gün düşünemiyordum. O benim bebeklik arkadaşımdı.Herkesle birlikte sığınağa ilerliyorduk. Bu adamların terörist olup olamayacağını düşündüm. Sanırım öylelerdi. Düşüncelerle boğuşurken Lauren koluma dokundu:
-Sence bize ne yapacaklar ?
-Bilmiyorum.
-Korkuyorum. Yanımızda bizi savunacak kimse yok.
-Ben varım, dedim kendimden emin bir tavırla.Cebimde daima çok amaçlı bir çakı taşırdım. Bu tür bir durumda kullanacağım aklıma bile gelmezdi.
-Sen bizi nasıl savunacaksın çelimsiz bile sayılırsın.
-Bu bebekle dalga geçiyordun şimdi bizi kurtaracak tek şey bu ve birazcık cesaret,dememle adamın koluna çakıyı geçirmem bir oldu. Adam acı içinde kıvranarak yere düştü adamın üstüne çıktım ve çakıyı boynuna yaklaştırdım.İşte tam o sırada bir sıcaklık hissettim. Koluma baktığımda feci bir şekilde kanadığını gördüm. Bir kaç el sıkılan silahtan sonra kolumdaki şeyin bir kurşun olduğunu anladım. Etraf birden kararmaya başladı. Duyduğum çığlıklar boğuklaşıyor sanki herşey uzaklaşıyordu. Kendimi karanlığa bırakmaktan başka çarem olmadığını düşünerek gözlerimi yumdum.
Merhaba arkadaşlar bu benim 2. Hikayem ilkini kaldırmıştım.Çünkü çok amatörceydi. Gerçi bu da öyle olabilir. Beğenmediğiniz ve ya eklememi istediğiniz herhangi bir şey varsa lütfen iletin. Çünkü dediğim gibi yazıda çok yeniyim. Merak edenler için 15 yaşındayım. İzmirliyim. Adım Ece. Ve Grant Gustin & Logan Lerman hayranıyım(onlar benimmm)