üstü tozlu insanlık

50 9 25
                                    

hani yaz aksamlarinin ruzgarlari olur, bana her zaman parcalanan kalbimin sicacik eller tarafindan tekrar birlestirilmesi gibi hisettirir. bu, saclarimi bir anne misali oksayan serince ruzgar, bana her zaman saf mutluluk getirirdi. nefret edilesi hayatimin aninda onarildigini hissederdim, o guzel ruzgar, bedenimi sevgi dolu hareketlerle ozgur birakirken. yavas yavas dunya karanliklasirken artik o ruzgarin bile beni etkileyemedigini anladigim gun geldi de catti. insanligin ruhumu terkettigi gun ise o gun oldu. o gunden beri bir daha "insan" gibi hissedemedim.

gunesin batidan dogmasini umarak gecirdigim gunler sayilmayacak kadar fazla. tanrim, bende dahil herkesin sonsuz ve sicak bir uykuya dalmasi...
hayat dolu bir cocuktum ben, yasamayi severdim, civil civildim, sosyaldim, en azindan yasayan oluye benzemiyordum... ne olduda insanligin bitmesini dilemeye baslar oldum?

ruhumu yitirme surecinde her seyimi kaybettim. baslarda basarimi, ortalarda kisiligimi, sonda ise yuregimi kaybettim. basarimi kaybetmek beni pek etkilemedi, durust olmak gerekirse ancak benligimi kaybetmek gercekten acitmisti. bir daha asla acimayacak kadar acitti. yuregimi kaybetmem ise hayatimin sonuydu. belki fiziksel olarak olmemistim ama tum insani arzularimi, duygularimi son olarakta ruhumu yitirmistim. artik dunyanin gozumde can pazarindan pek bir farki yoktu. gunler sadece geciyordu. ayni donguyu her gun yeniden tekrarlamaktan baska bir carem yoktu.

bunu farkettigimde insanligin gercek temelini anlamaya baslamistim. insanligin temeli bencillikti. bir cocugun dogdugunda ogrendigi ilk ic gudu hodbinlikti*. her sey bir cikar iliskisinden olusuyordu, tanriyla kulun iliskiside dahil.

isledigimiz her sevabin karsiligini bekliyoruz. ne sahte degil mi? bizi yaratan, can veren, yuregine, kendinden bir parca koparip koyan, kimseden utanmadan bir seyler bekliyoruz. ya dualarimiz? sizce hicbirinin icinde zerra kadar bir ictenlik var mi? peki kudretli ve sonsuz tanrinin kuldan her gun kendisinin egosunu sisirmesini emretmesine ne demeli? gercekten hepsi palavra. ne insanligin tanri askina ne de tanrinin kula karsi olan merhametine inaniyorum.

durust olmak gerekirse isterdim inanmayi. koru korune insanlarin samimiyetine guvenmeye, her seferinde kalbimin kirilmasina, bir budala olmaya raziydim. kalpsizin teki olmaktan iyi oldugunu dusunuyorum sahsen. gerci sevemedigim ya da guvenemedigim bir budala olmadigim anlamina gelmiyor.

bende bir aptaldim herkes gibi, tanriya dua eden bir kuldan durust davranmis olmam gerekirse*, gunun sonunda bende bir insandim.

*hodbinlik, bencillik demektir
*rachel

duygusal boşluk tıpasıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin