13

1.8K 135 33
                                    

- 08.10.2015 -

Kırmızı saçlı genç büyük kampüsün kenarlarında bulunan ağaçlardan birinde oturmuş elindeki kitabı okuyordu. Daha doğrusu okumuş gibi yapıyordu...

Bütün dikkati elindeki kitap gibi görünse de aslında öyle değildi. Onun dikkati birkaç metre uzağında arkadaşlarıyla gülerek bir şeyler konuşan mavi saçlı esmerdeydi.

Haftalardır dikkatini çekiyordu esmer. Bir bar köşesinde sarhoşken görmüştü onu. Yalnız ve çökmüştü. Kırmızı saçlı ilk defa görmüştü mavi saçlıyı ama onun darmadağınık haline karşı yanına gitmeden duramamıştı. Yanına gittiğinde ise mavi saçlı tam da bunu bekliyormuş gibi ağlayarak konuşmaya başlamıştı onunla. Kırmızı saçlı ne olduğunu bile anlamamıştı ama yine de o gün esmeri dinlemiş ve birkaç rahatlatıcı söz söyleyerek esmeri sakinleştirmeye çalışmıştı. Daha sonra ise esmerin arkadaşı gelmiş ve onu götürmüştü.

Kırmızı saçlı o gün esmeri pek önemsememişti ama onu kampüsün bahçesinde gülen yüzüyle gördüğünde içinde bir şeylerin hareketlendiğini hissetmişti.

Bulunduğu okulda üçüncü senesiydi ve mavi saçlıyı hiç görmemişti ama son birkaç haftadır nereye gitse karşısına çıkmıştı. Çoğu kez göz göze geliyorlardı ve aralarında birkaç saniyelik bakışma geçiyordu ama bu bakışma esmerin çekinerek bakışlarını kaçırmasıyla bitiyordu. Mavi saçlının bu tavırları o geceyi hatırladığının kanıtıydı.

Kırmızı saçlı, bakışlarını birkaç metre uzaklıktaki esmerden çekerek dalgınca kitabına baktı. Zihnimden 'neden?' diye geçirdi. 'hatırlıyorsa neden beni görmezden geliyor?' Ama daha sonra düşündüğü şeyin saçma olduğuna kanaat getirerek kafasını iki yana salladı. Kendini özelleştirmemeliydi. Sonuçta o gün sarhoştu ve bir dert ortağına ihtiyacı vardı esmerin. O da onun bir günlüğüne dert ortağı olmuştu, bu kadar. Başka bir şey yoktu. Anlam yüklememeliydi.

Kırmızı saçlı dalgınca elindeki kitaba bakarken yanına usulca yaklaşan bedenden habersizdi.

"Jeon!" diye aniden seslenen turuncu saçlı arkadaşıyla korkarak yerinden hafifçe sıçradı. Kocaman açtığı ela gözlerini yanında gülerek kendisine bakan arkadaşına çevirdi.

Tanrım, Jimin! Korkuttun beni." diyerek elimdeki kitabı kaparatak kucağına bıraktı.

"Aptal! Biz seni yemekhanede bekleyelim, sen burda ters tuttuğun kitapla maviliyi izle. Yemin ederim Yugyeom'u ve Minjae bir gün seni çok pis dövecek bu beklettiklerin için!"

Kırmızı saçlı arkadaşının hızlı hızlı konuşmasından tek yakaladığı kitabı ters tuttuğuyla alakalı olan cümleydi. Gözleri daha çok açılırken bakışlarını esmere çevirdi ve esmerin gülerek kendisine baktığını yakaladı. Anında bakışlarını kaçırarak oturduğu yerden kalktı ve kızaran yüzüyle arkadaşının koşarak kendisinin peşinden gelmesini umursamadı. Hatta kitabı ağacın orada bıraktığının bile farkında değildi ama tek bir şey biliyordu o da çok pis rezil olduğuydu.

---

Sessiz kütüphanede tek başına oturan kırmızı saçlı gömüldüğü kitaptan kafasını sadece yanındaki deftere not almak için kaldırıyor, onun dışında tamamen kitaba odaklanarak kendini etrafa kapatıyordu.

Bu yüzdendir ki karşısındaki masaya oturmuş onu izleyen mavi saçlıyı farketmemişti. Farketse bile yapacağı tek şey kaçmak olurdu. Tam bir haftadır yaptığı gibi...

Only Then | TAEKOOKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin