HER ŞEY BENİM SUÇUM

244 18 9
                                    

Soğuk bir aralık gününde pazar günün rehavetiyle kararsız adımlarla yürüyordu. Ne yapacağını bilememenin iç sıkıntısıyla bir banka oturdu ve gelip geçenleri izlemeye koyuldu. Birden aklına; bir haftadır olanlar geldi, tam o gün ağzından bir hıçkırık kaçtı.

Pazartesi günüydü ailecek pikniğe gidiceklerdi. Hande çok heyecanlıydı. Sonunda babası yurtdışından gelmişti ve ailecek birşeyler yapıcaktılar. Yerlerde kar olmasına ramen babasını ikna etmiş ve hazırlanmıştı. Yolculuğa koyulmuşlardı. Hande'nin babası yolda ne kadar zorlansada arabayı idare ediyordu. Eğer Hande'ye geri dönmeleri gerektiğini söylerse, birtanecik kızı kesinlikle sorun çıkarıcak ve ağlıcaktı. Herhalde en son isteyeceği olurdu kızının ağlaması. Yollar buzlu olduğu için araba sürekli kayıyordu. Hande sıkıldığından resim çizmiş babasına göstermeye çalışıyordu. Hakan bey gözünü kızına çevirdiğinde herkezin son hatırladığı karşıdan kırmızı bir arabanın hızla geldiğiydi. Artık alışmalıydı bir babası yoktu, o ölmüştü. Hande'nin ağzından bir hıçkırık daha çıktı.

Birinin ona seslendiğini duydu. Kafasını kaldırdığında annesinin onu çağırdığını duydu. Şu anda yaşama sebebi olan kişi sadece annesiydi. Galiba herşey onun suçuydu. Keşke o resmi yapmasaydı ve keşke o yola hiç çıkmamış olsalardı. "her şey benim suçum" diye düşündü ve annesinin yanına gitti.

Bu bölüm nasıldı sizce??

BİR HİKAYE YAZMAYA NE DERSİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin