MARRIAGE GAME ( taekook )

Anne

🍷

Kim Taehyung'un, Jeon Jungkook'un Güney Kore'deki evine adım attığı ilk andan itibaren sadece üç gün geçmişti. Ancak bu üç gün Jungkook'a en az iki hafta gibi hissettirmişti. Sebebiyse sabah akşam bitmeyen gürültü, oğlanın durduk yere kavga çıkarma çabaları, her şeyin yerini gizlice değiştirme huyu, etrafı bilerek dağıtıp toplamaması, yemek yapmaya çalışırken az daha yedi kez mutfağı yakacak olması gibi bir sürü olaydı.

" Şimdi neyin peşindesin? " diye sordu Jungkook, salondaki tekli koltukta oturmuş kucağındaki dosyaya notlar alıyordu. Ancak arkasındaki koridordan hızla geçen bedeni hissettiği an kafasını koltuğun başına dayayarak arkasına bakmıştı.

Taehyung duvarın arkasında durdu ve sadece kafasını gösterecek şekilde eğildi.

" Hiiiiç " dedi tatlı bir şekilde.

Jungkook derin bir iç çekti ve iki eliyle yüzünü kapadı.

" Tanrı aşkına, yine ne yapmayı planlıyorsun? "

Taehyung'un cevabı tebessüm etmekle sınırlı kalınca Jungkook kaşlarını çattı.

" İyi. N'aparsan yap, ama olur da yine mutfağı yakmaya çalışırsan bu sefer gelip alevleri söndürmek yerine seni oraya kitlerim. Anladın mı beni? "

Taehyung'un yüzü düştüğünde Jungkook sinirle dolu bir kahkaha attı, agresif bir şekilde ayağa kalkarken konuştu.

" Yine mutfağı yakacaktın yani?! "

Taehyung kafasını anında iki yana sallasa da yüzünden her şey okunuyordu.

" Sen kafayı yemişsin " dedi Jungkook, " Mutfağı yaktığında eline ne geçecek sanki? "

Taehyung omuz silkti. Ve birden gözden kayboldu. Jungkook hızlı adımlarla onun kaybolduğu koridora gittiğinde oğlanı ikisinin yatak odalarının ve Jungkook'un çalışma odasının olduğu kata çıkarken gördü.

" Nereye? " diye sordu onu takip ederek merdivenlere yönelirken.

Taehyung'dan herhangi bir cevap gelmediğinde " Mutfağı yakamadın diye gidip de yatak odanı falan mı yakacaksın? " dedi alaycı bir ses tonuyla.

" Evet, ilk olarak da senin odandan başlayacağım! "

Taehyung'dan hafif sinirli bir cevap geldiğinde Jungkook sırıttı, oğlan gerçekten de alaya alınmayı sevmiyordu. Ama bilin bakalım kim omeganın sinirli suratına hayran olduğu ve aksi tavırları hoşuna gittiği için onu bilerek alaya alıp duruyordu? Evet evet, cevabı biliyorsunuz.

Jungkook çıktığı merdivenlerin başında durduğunda Taehyung'u odasına girerken gördü. Buraya geldiklerinde aslında sadece bir yatak odası vardı, ancak Taehyung Jungkook ile yatmak yerine yerde yatmayı tercih ettiği için Jungkook ona kattaki boş odayı yatak odası yapmayı teklif etmişti.

Gelin görün ki Taehyung kendine ait bir yatak odası fikrine bayılmıştı, ancak sorun yatak odası olarak kullanmak istediği odanın Jungkook'un çalışma odası olmasıydı. Jungkook onu aksine ikna edemediği için çaresizce çalışma odasını diğer odaya taşıtmış ve çalışma odasını Taehyung'un yatak odası yapmıştı.

Jungkook Taehyung'un kapısını tıklattı ve içeriye uzandı, oğlanı dolabını karıştırırken bulduğunda gözlerini ondan ayırmadan bir omzunu kapının kenarına dayadı ve kollarını göğsünde birleştirdi.

" Ne yapıyorsun? "

Taehyung Jungkook'u duymazlıktan geldiğinde Jungkook homurdandı. Madem omega ona inat tavırlar sergiliyordu o da aynısını yapar ve Taehyung'un canını sıkacak şekilde hareket ederdi. Sokaktayken öğrendiği ve bir konuda ağırlık taşı beklediği şey şuydu ki, en iyisi her zaman göze göz dişe diş'ti.