WANNA BE YOURS - L.ACKERMAN

7.Bölün

—NE SİKİM oldu az önce ?

Levi az önce bana lanet bir hickey mi verdi?

Dürüst olmak gerekirse, tam anlamıyla boynumun sağ üst tarafındayken bunu nasıl gizleyeceğimi bile bilmiyorum. Bence bunu bilerek yaptı. Bunun bir kaza olmadığına dair aklımda en ufak bir şüphe yok.

Hange odaya girmeden öncesi kapıyı yavaşça aralayıp başını öne uzattı
Levi'nin yatağında olduğumu fark edince hemen içeri girdi ve ona doğru hareket edemedim.  Kapıyı kapatıp tokmağı çevirdikten sonra yürüdü.

Ellerim boynumu örtmeye başlarken vücudumun titrediğini veya titrediğini izlerken duvarın kenarındaki küçük tabureyi çekmişti.  Bunun kafası tamamen karışmıştı ve yanlış bir izlenim edindi ya da daha doğrusu, eylemlerimin neyi işaret ettiğine dair bir fikir edindi.

"(E/H).. iyi misin? Boğazın mı tıkanıyor?"  Ben endişesini daha da kötüleştiren ani hareketlerine karşı ürktüğümde ellerime uzandı.

"Uhm.. hayır sorun değil," dedim gözlerim odanın içinde dolanırken, doğrudan yüzüne yalan söyleyemediğim için.  Ama teknik olarak yalan bile söylemiyordum, tamamen iyiydim.  Vücudumun sökülmesi ve boynumun mor olması dışında.. ama her şekilde iyiydim.

"(E/H) bana yalan söyleme. Şimdi, zaten neler olduğunu görmem gerekecek, sen de bana göstersen iyi olur."  dedi ki;  gerçekten haklı olduğunu anladığımda iç çektirdi.

Zaten bunu sonsuza kadar saklamamın bir yolu yoktu.

Şok ifadesi Hange'in yüzüne çarpmaya başlayınca elimi yavaşça hareket ettirdim.

Beni rahatsız eden şey utanç olmadığı için yüzümün her santimini anında kızarma kapladı.  Ama bu sadece garipti ve tepkisinden korkmuştum.

Levi'nin gömleksiz olduğu düşüncesi bile beni bir anda tahrik etmişti, bu yüzden bana bunu vermiş olması bu noktada beni ıslatmaktan daha fazlasını yapmıştı. Küçük bir gülümseme büyük bir sırıtışa dönüşürken Hange bana baktı.  yüzünde, yanaktan yanağa.

"Peki şanslı erkek kim?"  Bu kimin fiyaskosu hakkında konuşmaya başladığında, daha küçük çantayı Hange'nin paketini açmadan yerleştirdi.

Cevap vermeyi reddederken gözlerim gezindi ama küçük mırıltılar döküldü, "Göründüğü gibi değil tamam"

Bu tek cevaba göre kimin olduğunu tam olarak bildiği için gözleri büyüdü ve sonunda onunla bire bir göz teması kurmamı sağladı.

Bir an için hiçbir şey fark etmemiş gibi yaparak şifa ekipmanını eline aldı.

Sonra benimle bir kez daha konuşmaya başladı.

"Levi'nin böyle biri olduğunu bilmiyordum."  Gülümsemesi daha da büyüdü, bu noktada Titianların yaptığı kadar kocaman gülümseyecekti.

Isı hissi tüm vücudumu yeniden kapladığında Levi ismine atladım.

"Vay canına! Adını duyunca heyecanlandım bak."  dedi küçük bir heyecanla, en yakın arkadaşına olan hislerimle alay ederek ve onunla oynayarak.

Ciddi yüzünü sadece bir kıkırdama ve kahkaha banyosuna çeviren sözleriyle beni alt ettiğini kabul ettiğimde başım öne eğikti.

Sonra tekrar ciddileşmeye başlayınca boğazını temizledi.
"Gerçekten de, sırf bir hickey için kendini neden neredeyse öldürttüğünü anlamıyorum."  Bandajı kucağına koyarken iki kolumu da yakalayan Hange içini çekti.

"Gerçekten bilmek istiyorsan; ona Kaptan demene izin vermemesinin nedeni, Levi'nin kendisinin seçtiği bir İzci olmak yerine, yaşını kızdırmak ya da Asker olmak değil.. hayır-hayır.