1.6

83 6 0
                                    

Günler geçti üstümdeki kırgınlığı hüznü atamadım.Alp'i düşünüyordum ne yapıyordu nasıldı Gizemim dediğine göre suskunlaşmıştı bana nedenini sorduğunda sustum diyemedim ne dicektim.

"Buranın mantar kremalı makarnası çok güzel Dora"

"Olur"

Alp'in en sevdiği yemeği şuan dilanın abisi ile yiyordum.

Trajik bir olay şu an dila ben ve abisi bir yemekteydik oysaki ben sadece dila ile yemek yiceğimi zannediyordum.

"Çınar demek"

"Evet"

Bitmeli artık Mustafa bu kafa ile bu konuşmayı yapamam.

Yemek yerken bir yandan da gözümle restorana bakıyordum ki tanıdık iki kahverengi gözle buluşuncaya kadar.

Zayıflamıştı gözleri uykusuzluktan içine çökmüştü yavaşça yutkundum özlemiştim onu hemde çok gözüm doldu dilime onlarca söz geldi ama konuşamadım sadece baktım o da gözlerini çekmedi
Sonra eli telefona uzandı orda oyalandı sonra gözlerini bana çıkardı ve bildirim sesleri

Alp:Bir neden istemiştim senden demek buymuş

Alp:Yakışıyorsunuz

Alp:Tabi birini beklemek yerine hazırda bulunanın altına yatmak kolay gelir sizin gibilere

Durdum bir daha okudum bu iğrenç ithamı haketmemiştim yapamamıştım Alp ben sadece seni sevdim hala seviyorum masaya baktım o harici diğer gözlerde bendeydi sonra Alp'e döndüler bir şey dediler sinirli olan Alp'i sakinleştirmeye çalışıyorlardı.

Hayır Alp hayır beni bu kadar düşük göremezsin

Ayağa kalktım sinirle masalarının önüne durdum yavaşça gözler bana dönerken Alp'in gözü bir milim çekilmemişti üstümden

"Beni sakın eski nışanlınla karşılaştırma Yıldırım çünkü ben onun gibi sen arkanı döndüğünde başka kollara koşmam 4 yıl seni bekledim bundan sonrada beklicem"

Histerik bir kahkaha attı ayağa kalktı

"O yüzden mi kabul etmedin bizi sana geldiğimde döndün arkanı SÖYLESENE"

Sesi sonlara doğru sert çıkarken masadaki üç erkek onu sözleriyle sakinleştirmeye çalışıyordu

"SÖYLE DORA SEN YİNE BİR SÜRTÜĞÜ SEVMEDİN DE"

Ve bir tokat onun yüzüne bu saf duygularımı söylediğimde beni reddettiği gibi bir sert Tokat vurdum.

Gözümden akan yaşları elimin tersiyle itip işaret parmağımı ona sallayarak konuştum.

"Sen Yıldırım çok pişman olucaksın gerçekleri öğrendiğinde çok pişman olacaksın"

Diyip masadaki çantamı alıp dışarı çıktım arkamdan Mustafa ve dila geldiğinde arabayla eve bıraktılar bir şey sormadılar sorsalardı da söyleyemezdim konuşamazdım.

"Salak bırak gidip ağzını burnunu kırıcam"

"Simay lütfen anlattığıma pişman etme"

Oflayarak yerine otururken bende gözyaşalarımı silmeye çalışıyordum.

Eve geldiğimde ağlayarak simayı aramıştım ve o koştur koştur gelmişti.

Alp:Ne demek istedin

Alp:Dora bak şu mesajlarıma

Alp:Aramalarımı aç

Alp:Ne gerçekleri Dora!?

Bir gece masalı|Yarı textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin