BELKİ DE

35. KÜÇÜK CANAVARLAR

"Alin, bildiğin gibi bu dosyanın hiç kimsenin eline geçmemesi lazım. Sana güvendiğimiz için ihaleye kadar senin tutmanın daha güvenli olacağını düşündük." Diyen Will ile bilgisayardaki bakışlarım ona doğru döndü.
"Bizim için en iyisi ne olacaksa, sonuna kadar arkasındayım, Will. Bana güvenebilirsiniz."
"Sana olan güvenimiz sonsuz, Alin. Sadece bu sefer ekstra dikkat etmen gereken bir dosya. Almak için her yolu deneyebilirler. Ciddi anlamda her şeyi." Paul, bu işi en çok önemseyen kişilerdendi ve ayrıca kısa yoldan beni kendim için de fazla dikkat etmem için uyarıyordu.
"Merak etme, Paul. Daha dikkatli olurum. Yaşamadığımız şeyler arasında değil ya. Daha tehlikelileri oldu." Dediğimde başını salladı.

Aniden açılan kapı ile her kesin çatık kaşlarının hedefi sağ tarafa dönerken kısık bakışlarımın yönü içeriyi dolduran kırmızı ve mavi ışıklardı.

Kapıdan içeri iki tane iri cüsseli polis memuru girdi.

Bakışlarının hedefi ıskalamaksızın ben olurken, çatılan kaşlarım eşliğinde ayağa kalktım.
"Buyrun?" Hiç de nazik olmayan bir tonlama ile söylediğim kelimeye karşın en genci gibi duran polis memuru masadaki her kesi gözden geçirirken, bende duran bakışları ile:
"Yasa dışı işler ve iş birliği yaptığınız konusunda ihbar aldık." Dediğinde alayla ona bakıp:
"Kameraları ve dosyaları incelemekte özgürsünüz, memur bey. Fakat, yaptığınız imâ inanın bana, bir Kuznotsov için asla hoş görülecek bir şey değil." Dediğimde en önde duran memurun kaşları çatılırken, genç polisin dudakları alayla kıvrıldı.
"Bunun için buradayız, Alin Kuznotsova. Kameralara bakmamız sizin için problem yapmayacak olsa gerek." Dediğinde:
"Joseph, memur beylere güvenlik odasına kadar eşlik et." Gözlerim nispet yaparcasına genç polisin üzerindeyken Joseph'e hitaben kurduğum cümleye karşın, Joseph memurların yanına giderek, onları merdivenlere doğru yönlendirirken, arkadan gelmiş olan başka iki polis memurunun gözleri ise üzerimizdeydi.
"Bu ne saygısızlıktır?! Yasa dışı işler de ne demek?!" Sinirle kurduğu cümleye karşın bakışlarımı Diovan'a çevirip:
"Saygısızlık olsa da, neticede korkacak ve ya devletten saklayacak bir iş yapmıyorduk, değil mi, beyler? Sakin olalım. Zaten toplantının sonlarına gelmiyor muyduk?" Dediğimde hepsinden onaylar mırıltılar çıkarken, 15-20 dakikanın ardından merdivenlerden yukarıya çıkan polis memurları ve tam arkalarından gelen Joseph ile 'meraklı' bakışlarımı onlara çevirdim.
"Dosyaları gözden geçirmeliyiz." Diyen genç memura:
"Buyrun." Diyip,masadaki dosyaları gösterdim.

Memurlar gelmeden önce Joseph'e verdiğim ihale dosyası sonuç olarak arabamda kilitli şekilde dururken memurlar tek tek tüm dosyaları incelediler.
"İstediğiniz gibi her hangi bir şey bulamadınız galiba?" Genç polisin geldiğinde bana yaptığı alaylı ifadeye bu sefer ben sahipken galiba o memur bu muameleyi gören insanın ne kadar kötü hissettiğini anlamış olmalıydı ki, sinirli bakışlarını bana döndürdü. Onun aksine, bana bu şekilde hitap ederken, ben hiç de rahatsız olmamıştım.