0.3

215 19 13
                                    

26.12.21

Bugün felix için yeni bir okul hayatı başlamıştı. Dersler, ödevler ve sınavlar, onlar felix için bir kabustu. Babası felix'in ödevlerine yardım ederdi, ve felix ailesini kaybettiğinden beri okula gitmeye korkar hallere gelmişti,  bu yüzden korkuyordu. İlk dersine girdi, ilk dersi fizikti. Felix'in en zorlandığı derslerden biri fizikti. Ardından dersler geçti ve öğle yemeği vakti geldi.

O sırada yanına beklenmedik misafiri ve hayatının kabusu oturdu, hayatının aşkı oturdu. Tanrı şahidi olsun ki, o an kalbinin durabileceğini bile düşündü ama o cesur ve emin duracaktı. Felix sırıtmasını izledi ve konuşmaya başlamasını bekledi, "Heyy nabersin?" içinden çığlıklarını atıyordu felix. Bu anın son bulmamasını umdu, korkuyordu çünkü elindeki her şeye zarar veriyordu. Bir gülücük verdi "Oh, merhaba? Seni tanımıyorum ve açıkçası masama neden oturduğunu çok merak ediyorum aptal yabancı." Hyunjin'in yüzü düştü, felix endişelendi "Oh rahatsız mı ettim. Özür dilerim, sadece masana bu... İçeceği bırakacaktım." Felix kaşlarını kaldırdı ve ellerini alkış yapıp birbirine geçirdi"Ummm tamam git o zaman şimdi, işin bitmiş gibi gözüküyor!" Hyunjin güldü ve felix'in yanağından makas alıp masasından kalktı. Lee felix'in bu akşam düşünmek için çok vakti olacaktı, belki de fazla düşünmeliydi, her şeyin en iyisi için.

...flashback...

Hyunjin kaşlarını kaldırdı "Siz ciddi olamazsınız! O mu gerçekten mi?" Arkadaşları sanki planlıymışcasına güldü "Hwang o çocuk işte, n'oldu?" Hyunjin'in suratında bir sırıtış belirdi "Onunla bir bebek gibi ilgilenip... Tapınak sütunu gibi bacaklarina ve güzel kalçasına sahip olacağım. Hiç zamanımı almayacak. Emin olun bana koşarak gelecek, şüpheniz olmasın...!"
_________________________

Everest | hyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin