BİRİNCİ BÖLÜM

1.9K 201 140
                                    

Kayıkçı Charon ve Acheron Nehri^

Playlist: Timeless-Jorge Mendez

İyi okumalar dilerim, bölüm sonunda görüşlerinizi benimle paylaşmayı unutmayın.

*

BİRİNCİ BÖLÜM

''Tanrıçam! Lütfen yerinizde durur musunuz? Festivale geç kalacaksınız!''

Ilona, Kore'nin giymesi için elinde tuttuğu kıyafetlerle oradan oraya koşuşturan, yedi yaşındaki tanrıçayı izledi.

Kore bitmek bilmeyen bir enerjiyle dolup taşan, kıpır kıpır, heyecanlı ve bir o kadar da çevik bir çocuktu. Ilona onun peşinde koşarken bazen dayanamayacağını düşündüğü zamanları olmuyor değildi.

Ilona derin bir nefes alarak, kendini odanın köşesinde duran berjerlerden birine attı. Bir ay boyunca sürecek Thesmophoria festivalinin başlamasına sadece birkaç saat kalmıştı. Thesmophoria, her yıl tanrıça Demeter'e duydukları şükranı göstermek üzere yapılan bir festivaldi. Demeter, Kronos ve Rhea'nın kızı, kudretli Olimpos Tanrıları'ndan biriydi. Ekinler onun isteğine göre büyür, mevsimler tanrıçanın dudaklarından çıkacak tek bir sözle değişirdi. Yunan panteonunun bereketinin bu denli büyük olmasını sağlayan en önemli temsilcilerinden biriydi.

Dolayısıyla tanrıça için bu denli mühim olan festivale, Kore'yi kusursuz gözükecek şekilde hazırlayamazsa, Ilona olacakları düşünmek istemiyordu.

Tanrıça'nın yanına getirilmesinden bu yana geçen üç yıl içerisinde, Demeter hiçbir zaman ona sesini yükseltmemiş, kazarıyla dahi canını yakmamıştı. Ilona tanrılardan her daim korkulması ve de saygı duyulmasıyla ilgili ebeveynlerinden çok fazla hikâye dinlemişti. Tanrılarla alay edilmez, onlar asla ve asla hafife alınmazdı. Çünkü tanrılar güçlü oldukları kadar acımasızlardı da, çok kolay bir şekilde yok olmalarını sağlayabilir ya da sonsuza kadar acı içinde kıvranmalarına sebep olabilirlerdi.

Tanrıça Demeter ise anlatılanların aksine, adeta ikinci bir anneymişçesine onu güvenli bir koza gibi sarmalamıştı. Ilona ona gösterilen şefkati karşılıksız bırakmak istemiyor, bu yüzden de tanrıçanın ondan istediklerini harfi harfine yerine getirmek istiyordu.

Lakin Kore'nin çığlık çığlığa ortalıkta koşuşturmasını izlerken, onu nasıl hazırlayabileceğini bir türlü kestirememişti ve bu durum genç kızı gittikçe germeye başlamıştı.

''Tanrıçam lütfen, festivale çok az kaldı-''

''Kore.'' Demeter'in aniden odanın girişinden duyulan sesi, Ilona'nın hışımla ayağa kalkmasına, Kore'nin ise yerdeki oyuncaklardan birine takılarak yere düşmesine neden oldu. ''Festivale iki saat kaldı ve sen hala hazır değil misin?'' Tanrıça'nın kızını süzerken yüzünde oluşan hayal kırıklığı, Ilona'nın midesini düğümledi.

Kore'yi çok daha önceden hazır etmesi gerektiğini bilmesi gerekirdi. Eğer bahçedeki oyunlarını sadece bir saat daha erken bitirerek çıkabilmelerini sağlayabilseydi, şu anda Demeter'i hayal kırıklığına uğratmıyor olacağından emindi. Ilona'nın yanakları utanç ve kendi akılsızlığına karşı duyduğu kızgınlıkla kızardı.

''Ama anne, oyunum henüz bitmemişti. Ilona bana-''

''Ilona senin oyun arkadaşın olduğu kadar aynı zamanda seni hazırlamak için burada. Sana her daim onun sözünü dinlemen gerektiğini söylemiştim, hatırlıyor musun?''

''Ama anne-''

''Kore.'' Demeter'in çoktan tartışmanın kapandığını belli eden ses tonuna karşı, Kore'nin bakışları yere doğru indi.

ILONAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin