22

2.3K 77 5
                                    

Berk bizi evinde karşıladı. Sıcak bi hoş geldin muhabbeti döndü aramızda. Lisede pek anlaşamıyorduk ancak şimdi büyüdüğümüzü çok daha net bir şekilde anladım.

Mami ile rahat konuşabilmemiz için Berk Emiri bilgisayar oynamaya davet etti. Emir gitmek için yeltenmedi.

Berk ne olduğunu pek anlamamıştı. Mami sonra anlayacağını söyledi. Ben dizlerimin üstünde Durup Emire baktım.

"Ablacım, bak Berk abin benim Cook yakın arkadaşım. Bilgisayarında bir sürü oyun varmış. Sana göstersin mi?"

Emir boş boş suratıma bakıyordu. Benim gözlerim doldu. Sesim çıkmamaya başladı.

"İstersen sonra bize dondurma alır. Değil mi Berk?"

Pası Berke attım. Berk de hemen ayak uydurdu.

"Tabii ki. İstediği hepsinden alabiliriz. Ablası kızmayacaksın."

Tekrar Emire döndüm. Yüzünü okşadım.

"Ben kardeşime hiç kizmam ki."

Emiri kollarımın arasına aldım.

"Arada tartışırız. Ama hiç kusmeyiz birbirimize. Çok seviyoruz birbirimizi değil mi ablacım?"

Emiri bıraktım. Güçsüz düşmüştüm. O an yere yığılıp bayılmamak için zor duruyordum.

Berk Emirin elini tuttu.

"Biz gidip oyunlara bakalım. Ama beni sizden daha çok severse hiç karışmam orasına."

Emir Berkin elini geri bıraktı ve ellerini birleştirdi. Hepimiz onun ne yapacağını merak ediyorduk. Berki takip edip oyun odasına gittiler.

Tam da dediğim gibi emir gider gitmez dengemi kaybedip yere düştüm. Mami beni tuttu.

"Hop hop."

Ayağa kalkmam için yardım etti.

"Ne olacak şimdi?"
"İlk önce sen yemek yiyeceksin."

Mami beni oturma odasına götürdü ve deri koltuğa oturttu.

"Peynirli pizza söylüyorum. Senin sevdiğin gibi. Sadcee sos ve kaşar. Beraber ondan yeriz. Emir ne sever?"
"Hamburger ve patates kızartması sever o. Elinde olsa sürekli ondan yer."

Göz yaşlarım akmaya başladı. Mami yanıma oturdu ve göz yaşlarımı sildi.

"Hayır hayır. Ağlama. Emir iyi olacak. Biraz korktu. Belki sana biraz kızdı. Ama bu kadar. Sen onun ablasısın. Önünde sonunda seninle konuşacak."
"Umarım öyle olur."

Mami siparişleri verdi. Biraz bekledikten sonra yemekler geldi. Emir bizden ayrı yemek istediğini söyledi. Anlaşılan berki sevmişti. Ya da oyunlar aklını dağıtmasına yardım etmişti.

Mami ile başbaşa oturuyorduk. Berk bize kolaylık sağlamıştı.

"Ben ne yapacağımı artık bilmiyorum Mami. Arslan çıkıp gelse. Dava açsa. Hakim çocuğun bu halini görse kardeşimi bana bırakır mı?"
"Sanmam. ama illa ki bunun da bir çözümü olmalı. Annemin pedagog arkadaşları var. Onlardan yardım isteyebiliriz"

Müge abla psikologtu. Onun böyle bir şey çevresi olması normaldi. Ayrıca onun kadar başarılı bir psikolog henüz görmemiştim. Arkadaşları da eğer onun kadar başarılıysa Emirin psikolojisi hemen düzelir diye tahmin ediyorum.

Hiç iştahım yoktu. Olacakları düşünmekten yemek yiyemiyordum. Telefon zil sesi ile kendime geldim. Maminin telefonu çalıyordu.

"Efendim Sila... Sarp?"

Mami ayağa kalktı.

"Hangi yüzle sorabiliyorsun?... Hayır sen beni dinle. Bu kızın ve bu çocuğun hayatını yeterince mahvettin... Yardımına ve üzgün olmana ihtiyacım yok... Atmıyorum adres falan sen kimi tehdit ediyorsun?"

Maminin elinden telefonu aldım.

"Sarp."

Sarp tam da o an büyük bir küfür etmek üzereydi.

"Ahter. Ahter neredesin? Söyle konuşalım. Bu böyle olmayacak."
"Senin ailen ve sevgili nişanlın kardeşime bunu yaptıktan sonra hala beni hangi yüzle arıyorsun."
"Ahter anlamiyosun. Çok önemli bir şey oldu."
"Bu dünyada benim kardeşimden daha önemli hiçbir şey yok Sarp. Ve o şu anda iyi değil. Hem de senin yüzünden!"

Telefonu kapatıp Mamiye verdim.

İçeriden Berk geldi..

"Ahter bir bakabilir misin?"
"Ne oldu? Emire mi bir şey oldu?"

Berk yanıma yaklaştı.

"Bunu kendin görsen daha iyi olur."

Yandaki odaya gittim. Emir sakince oyun oynuyordu.

"Ne oldu Berk? Anlatsana."
"Yemek yerken kolay olsun diye kollarını sıvadım. Morluklar vardı."

Kalbim bir kez daha durdu. Ardından hiç atmadığı kadar hızlı attı.

Hemen Emire koştum.

"Emir!"

Emir bana döndü. Mami ile ikimiz onun önünde eğildik.

Kolunu tutup etrafına baktım. Mami arkasından sırtına baktı.

Bir cevap bekler şekilde Mamiye baktım.

Sırtında da morluklar olduğunu onayladı.

Emirin tişörtünü çıkarttım. Emir çıkartmak istemiyordu.

"Ablacım çok kısa sürecek."

Emirin vücuduna baktık. Ciddi kızarıklıklar ve morluklar vardı..

"Ablacım kim yaptı sana bunları? Nergis mi? Emir bir şey söyle!"

Emir susmaya devam etti. Gözlerim büyüdü. Kalbim ağzımda atıyordu adeta. Ellerim ve bacaklarım tutmamaya başladı.

Mami durumu anladı. Beni tuttu. Berk de hemen odaya girdi.

"Paşam gel ben sana benim tisortlerden vereyim. Bunlar kirlenmiş."

Berk ona küçük gelen bir tişörtü Emire giydirdi. Emire baktıkça benim canım acıdı.

Mami beni dışarı çıkardı.

"Ahter..."
"Kardeşime vurmuş."

Ağlamaya başladım.

"Tamam yıldızım. Sakin ol."
"Mor... Morarmış."
"Bir şey yok güzelim. Bir şey yok güzelim."

Mami bana sarıldı. O sırada telefon bir daha çaldı. Arayan Silaydı.

Mami bana hala sarılırken telefonu açtı.

"Söyle İlayda."
"Sarp ben."
"Seni hiç çekemem şu anda."

Mami beni bıraktı.

"Bana bak göt. Senin o nişanlın Emiri ciddi anlamda dövmüş. Çocuğun vücudundaki izleri sana kopyalamamı istemiyorsan kapa çeneni.'

Yıldız +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin