24. Bölüm: "Şüphenin Karanlık Yüzü"

2.7K 276 87
                                    


Oy ve yorumlarınızı bekliyorum.

24. Bölüm:"Şüphenin Karanlık Yüzü"

Keyifli Okumalar 🤎

Bazı anlar gelir hayat durur, vücut ağırlaşır. Bir anda çöken karanlık her yanı sarar. O anlardan birindeydim. Esen rüzgarın şiddetti ağaç dallarını sarsarken kalbimin de kaburgalarımın arasında aynı şiddetle çarptığını hissedebiliyordum. Zihnim bomboştu, adeta algılama yetimi kaybetmiştim.

Kolumu tutan kişiden kurtulmak adına korkuyla çırpınırken Demir olduğunu görünce rahat bir nefes alarak çırpınmayı bıraktım.

"Demir," dedim. Korkum sesime de yansımıştı.

"Ben sana dışarı çıkma demedim mi Melek?" diye beni azarladı. Gergin ve öfkeliydi. Ben ise olanları idrak ettiğimde düşünce yetime yeniden kavuşmuştum. Kolumu tutan Demir'di, etrafımı saranlar da onun adamlarıydı.

"Ama Demir..."

"Ne aması Melek? Hayatını tehlikeye attığının farkında mısın?" dışarı çıktığım için bana öfkeliydi. Eğer o yazıyı görmüş olmasam abarttığını düşünürdüm ancak şu an fazlasıyla haklıydı haklı olmasına fakat benim de geçerli bir nedenin vardı.

"Ama sen beni dinlemiyorsun ki."

Temkinli bakışlarla etrafı süzüp, "Bin şu arabaya!" dedi.

Kolumu elinden çekip, "Bana emir verme!" diye parlamamı umursamadan beni apar topar arabaya koydu.

Sinirle koltuğa oturduğumda o da aynı sinirle bindi. Dışardaki adamlar da yeni fark ettiğim ve yüksek ihtimalle evden çıktığımdan beri peşimde olan siyah arabaya doğru yürüdü. Arabaya çarpan kadın ise çoktan uzaklaşmıştı.

Saman alevi misali sönen öfkemle Demir'e döndüm. Surat ifadesi düz, kaşları hala çatıktı.

"O adamlar..." Devamını getirmeme müsaade etmeden açıkladı.

"Benim adamlarım."

O sırada şoför yeniden arabayı çalıştırıp yola koyuldu.

"Evden çıktığımdan beri peşimdeydiler değil mi?"

"Evet." Tahminimi onaylamıştı.

"Sana onlar mı haber verdi Erkan'ı?" Başını salladı sadece. Beni dinlese de düşünceliydi.

"Neler oldu az önce ya?" diyen Dicle koltuğun arasından kafasını uzatmıştı. "O çocuk kimdi, neden fırladın öyle arabadan?"

Demir'in gözleri anında beni buldu. "Ne çocuğu?"

"Deminden beri sana anlatmaya çalışıyorum ama beni dinlemedin." Demir sitemime sıkılgan yüzüyle cevap verdi.

Zaten tepesinde olan öfkesini yine harlamamak adına her şeyi anlattım. Avucumda buruşturduğum kağıdı ona verdim. Kağıtta yazılanları okuyunca dişlerini birbirine geçirdi, yanak kasları dalgalanıyordu.

"Kahretsin!" Yüksek sesli tepkisi Dicle'nin irkilmesine neden olmuştu. "Hepsi oyundu. Bize çarpan kadın da işin içindeydi."

Duyduklarımla kanım donarken Dilay'ın ileri gitmek için sınırının olmadığını anladım. O kadar insanın içinde bana ne yapabilir, diyemiyorum artık. Yapardı. Hasta zihniyetiyle kafasına koyduğunu yapacağından emindim. Servet hayatımızdan çıkmıştı ama etkisi hala devam ediyordu. Üstelik Dilay onunla olmayacağımı biliyordu. Galiba korktuğu Servet'in bana olan duygularıydı, benim onunla olup olmamamın önemi yoktu.

KariaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin