Bergüzar, elinde poşetle eve geldiğinde, Evin içi cıvıl cıvıldı.
"Evimize kuşlar mı doldu? Kuş cıvıltıları geliyor kulağıma!"
"Maamii şeni ösledik bis deldik."
"Ben de sizi özledim. Meleklerim benim. "
Bergüzar, Poyrazı gördü, "Hoş geldin."
"Çok hoş gördüm. Bergüzar, ayıp olmazsa, uyuyabileceğim bir yatak gösterir misin? Şu koltukta bile uyuyabilirim."
"Tabi de, önce bir şeyler yeseydik. Biz acıktık."
"Yok kalkınca yerim ne olur azıcık uyuyayım."
Bergüzar onu odasına götürdü. Yatağı değiştirmeye kalkışınca Poyraz elinden tuttu.
"Senin kokunla uysam!"
" Omaas yatağımı değiştireceğim. Pis kokabilir!"
Poyraz yalnızlıklarını değerlendirdi ve Bergüzara sarılıp dudaklarına uzandı. Bergüzar, o dudakları kabul etti.
**** ****
Bergüzar için yoğun bir dönem başladı. Vizeler ve finaller. Yarıyıl gelip çatmıştı.
Sevgi ve Galip, teyzoşun gelmesiyle nişanlarını ilân etmişlerdi.
"Bu kadın tam bir eğlence. Hayat ne kadar pozitif bakıyor. Bayıldım."
Poyrazın bu sözünü teyzesine söyledi.
"Çirkin ama zevk sahibi adam doğrusu. Şimdi beni kazandı."
Sevginin tüm itirazlarına karşın, çarşılara çıkıldı, nişan kıyafeti ve hazırlık için gerekli olanlar takılar, yüzükler alındı.
Nurhayat hanımda, çok yardımcı olmuştu. Onun tanıdığı mağazalardan alış veriş yapıldı.
Sude, Hugo ile arkadaşlığını ilerletmişti. Nişan olurken, Sude'ye "Bizde böyle yapak," dedi.
Sude, gülmekten kırılmıştı. Kızlara söylediğin de ise günlerce güldüler.
"Hugocum yapak değil, yapalım."
Hugo, Türkçesini geliştirmeye çalışırken bazen öyle komik şeyler söylüyordu ki!
Bergüzar, hafta sonları çocuklarla bir kaç saat birlikte oluyordu. Onlarda kabullenmişler artık tutturmuyorlardı.
Poyraz, bazı akşamlar uğrayıp Bergüzara sarılıyor biraz oturup gidiyordu. Onunda işleri yoğundu.
Baş başa kalacakları zamanları çok kısıtlıydı. Sevgi ve Sude o akşam evde değillerdi ve Bergüzar Emre ile İlhanı ve kız arkadaşlarını çağırmış, yarın ki sınava çalışıyorlardı.
Kızlar boza almaya çıktılar. Onların sınavı yoktu.
"Bu adamın dersini verdik mi yarı yarıya okul bitti sayılır. " Emre, endişeliydi!
" Ya adam soruları konulardan cımbızlıyor. Off, çocuklar bu yıl mezun olmam lâzım. Zaten içinizde en yaşlınız benim!"
Çocuklar Bergüzara bakıp gülmeye başladılar.
Kapı çalındı. "Kızlar geldi, Emre kapıyı açar mısın?"
Gelen kızlar değildi.
"Sende kimsin?"
İki erkek biri birilerine bakarak aynı anda, aynı soruyu sordu.
Poyraz, beklemeden Emre'yi itip içeri girdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AĞLADIĞIMA BAKMAYIN (üç kadın)
Genel KurguÜç kadın, üç hikaye. "Tek seçeneğiniz var. Annen mi, doğmamış bebeğin mi?" Üçüncü kadın sordu. "İnsan kendi evladını satar mı?" Birinci kadın sordu. "Çok adice." İkinci kadın konuştu. "Sen hiç seçeneksiz kaldın mı ki?"