Yani, klasik bir gün işte, amcalarımın yanında iki üç kürtçe konuşup, sonrasında yemek yenilip, köşelere çekilmek.
Ha tabii galiba köşesine çekilen bir ben bir de Enes'ti. Çünkü diğer herkes geceye kadar çay içer, kahve içer uyumazlardı, bir de Roni ağa ayaklanıp uyumaya giderse herkeste uyuyomuş gibi davranmak zorundaydı ha tabi bazı yorulanlar uyurdu ama diğer gençler sessizce bir odada ya sohbet eder, ya telefon oynar ya da karıları ile vakit geçirirlerdi. Ben yapmazdım, uymazdım onlara, her zaman sıkılırdım ama şimdi Enes vardı.
Sonuçta o beni sevgilisiyle tanıştırdı, bende ona Tunay'dan bahsetsem diye düşündüm bi ara. Ama sonra vazgeçtim, ne olur ne olmaz. Aslında iyi çocuk ama ben yine de bahsetmeyeyim ondan. Zaten şuan odada son ses tiktok izliyodu.
"Olm az kıs lan şunu." dedim.
"Pardon abi.." diyip kıstı telefonu, ama hala ne izliyorsa ona gülüyordu. Salak çocuk,telefon bağımlısıydı. Elinden düşmüyordu, yürürken bile telefona bakıyordu. Çoğunlukla Serhat'a yazıyordu galiba, bazen ses atıyordu ona ne cesaretse, kimse duymasın diye de beni öne sürüyordu salak. Sanki ben öksürürken diğer ev ahalileri senin ses attığını duymayacak.
Samimi olmuştuk Enes'le, sanki gökten inmişti, sıkıntımı gideriyordu. Aynı evde yıllardır yaşadığımıza inanamasamda iyi çocuktu. Serhatın numarasını kaydetmiştim, niye bilmiyorum ama dursun yinede.
"Ben acıktım ya.."
"E olm daha yeni yedik." dedim.
"Ben fazla yiyemiyorum ki Ağa hemen kalkıyor."
"He ya, ben de aç kalıyordum hep, gel mutfağa gidelim anam verir." diyip minderlerden ayaklandım, arkamdan geliyordu mutfağa girdik, bir sürü ses şamata vardı.
Kadınlar yemek yiyordu bu sefer, bazıları da bulaşık yiyordu, annemin yanına gittim.
"Ana, Enes acıkmışta.."
"Yalann, kendisi acıktı enesi sürüyor öne."
"Yok valla, ben acıktım." dedi gülerek enes, yere oturduk.
"Kuzum babanlar nasıl?" annem yemek yerken Enese attığı lafla kalakaldım.
"İyi teyze, Cihangir amcayla uğraşıyorlarmış işte.."
Yediğim pilavın tanesinin boğazıma kaçmasıyla öksürmem bir oldu. Babamın adını neden söylemişti Enes?
"Ney neeyy ana öncelikle 1, sen enesi nerden tanıyon, 2 onun babasıyla babam ne alaka?"
"Bu nediyor le.."
Annemin beni umursamamasına mı takılayım, Enesin kahkaha atarak gülmesine mi, üstelik herkes gülüyordu bana.
"Boran, yengem Enes senin amcanın oğlu ya"
Şokumu atlatamamıştım.
"Ne yani yıllardır Enesin babasıyla benim babam istanbulda mı?" annem kötü kötü baktı bana, "E o zaman beni neden Enesle tanıştırmadınız çocuğu yeni görüyorum ben." dedim.
"Kendi halindeydin yengem."
Sanki anneme değil, maydonoz yengeme soruyordum soruları.
'Hasbinallah' diyip yemeğe daldım, Enes hala gülüyordu, şerefsiz hiç söylememişti de.
Ellerinize sağlık diyip çekildik köşelere, boş olduğunu sanarak, az önce çıktığımız salona daldık. Paldur küldür enese laf anlatıyordum, ta ki karşımda Boran ve 4-5 tane bizden büyük abilerle denk düşene kadar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KOÇUM bxb
Художественная проза'Şimdi nolcak koçum? Kurşuna mı dizilelim?' -Aşiret ailesinden birbirine aşık olan iki kuzen hikayesi. Uyarı! +18, Argo ve Uygunsuz İçeriktir.