2.bölüm

352 11 0
                                    

⛅️
Gözlerimi açtığımda hastanede olduğumu anlamam uzun sürmedi.( sonuçta salak bir kız değilim). Baş ucumda tanıdık olmayan birisi olmaduğunu fark ettim. Başımı sağa çevirmemle iri vücudu (yani barış beyi ) gördüm.
Korkuyla kalmaya çalıştım.

"Hayır hayır kalkma lütfen doktor istirahat etmeni ve serum bitene kadar kalkmaması söyledi" dedi. Sesi çok hoştu.
Kafamı sallayıp geri yatım. " bana noldu?" Dedim.

"Ani kan şekeri düşmesi sonucu baygınlık geçirmişsin karakolun önünde yere düşerken seni tutum ve hastaneye getirdim"dedi . Siktir Kardelen o en son kayıptı. " kardeşim kardeşim kayıp adı Kardelen o iyi mi?" Dedim. Barış bey şaşırdı ve "annemin numarası neyse söyle arayalım ve hemen ben bir ekip kurayım kardeşini buluruz" dedi. Asker işte ne kadar profesyonel. Annemin numarasını söyledim. " ben annenizle konuşup geliyorum" dedi ve odadan çıktı.
...
Kardeşim kaybolalı neredeyse 6 saat okuyor serumum biteli üç
Saat oldu. Sinir krizi geçirmek üzereyim.
"Ya bu lanet yerde yokmuş bu kız ya nerde artık ya bulamıyor musunuz !" Diye bağırdım. Sokak sokak Kardelen arıyorduk. Barış bey annem ve benimle ekibi ise mahallelikerle yakındaki ormanlığı parkı sokakları arıyorduk. Barış bey bana dönerek "sakin olun lütfen" dedi. Bende kafamı salladım. Sakin kalmaya çalışarak ormana ilerledim.
Yürürken birden çukura basıp çığlık attım.

Barış bey ve annem yanıma hızlıca geldiler "ahh bileğim çok acıyor !" Dedim. İnanılmaz derecede şiddetli bir şekilde burkmuştum. Ayağa kalkmama yardım ettiler. Fakat ayağımın üzerine basmamla "ahhhhh!siktir!çok acıyor" diye bağırdım. Barış bey yanıma geldi " gelin sizi sırtıma alayım öyle devam edelim" dedi. Yavaşça sırtına çıktım. Bileğim inanılmaz ağrıyordu.  Barış bey kendi kendine mırıldandığını sanıyordu ama duymuştum. " ne kadar da hafif" demişti.

...

Kardeşim kaybolalı on saat oldu . Hala ortalıkta yok. Acaba nerelerde öldü mü kaldı mı aç mı mahsur mu susuz mu hiçbir fikrimizi yok aklıma gelen düşüncelerle kafayı yiyeceğim.
Barış bey "siz biraz dinlenin isterseniz ekibimiz arayamaya devam edecekler bişey olursa sizi haberdar ederiz" dedi.

Aslında söyledikleri mantıklıydı. Ama ben kardeleni bulmadan rahat edemezdim. Abla yüreği işte el vermiyordu. "Hayır annem dinlensin ben kardeşimi bulmadan dinlenmeyeceğim" dedim.

Barış " olmaz yani sizinde dinlenmeniz lazım gülseren hanım ayrıca ayağınızda kötü durumda lütfen beni dinleyin biz bulacağız kardeşinizi" dedi. Ee bunda da haklıydı. Ayağım git gide morarıyordu.

Allahım nedir günahım ekmek kırıntısına mı bastım. Cami duvarına mı işedim yarrabim sen bana bunları yaşatıyorsun.
Neyseee neyseee

"Tamam o zaman biz annemle evde biraz dinlenelim ama sizden haber bekliyorum lütfen ufacık bişeyde bile beni arayın" dedim.
"Numaranız bende yok isterseniz verin ben direkt sizi arıyayım" dedi.
Kafamı sallayıp numaramı verdim.

...

Kardelen kaybolalı onüç saat oldu. Hala ufak bir iz bile yok kafayı yemek üzereyiz hele ben nereye gider napar diye düşünüp duruyoruz . Anne-
Telefonum çaldıyor
-alo!
-alo! Gülseren hanım ben barış
-efendim. Bir haber var mı
-evet evet bulduk kardeşinizi hemde bir çocukla birlikte küçük bir kız çocuğuyla
-ne!? Tamam tamam getirin ikisinide
Diyip telefonu kapattım.
Neler oluyordu ya kız çocuğu kim?
Kardelenin yanında ne işi var
Ayrıca bişey olmuşmuydu
Neden evden kaçmıştı
Off offf
Ben bunları düşünürken kapı çaldı.
Kapıya doğru koşup açtım ve karşımda şinasiyi görmemle şok geçirdim
O..o gelmiş olamazdı
...

YALANCI SONBAHAR[+18]Where stories live. Discover now