cummlemuhendisi teşekkür ederim (:
1- cummlemuhendisi kimdir?
Bir gölge, cemal değil suret. Bu platformdan uzakta bambaşka bir hayat yaşayan biri. Her şeyden önce yaşını başını almış bir öğrenci, okuyucu. Kimliğinin saklı kalmasını istemekle birlikte, memleketini her fırsatta bir kenara iliştiren, dededen atadan Bursalı bir hanım cummlemuhendisi. İnsanın kendisine bu adı takması da epey iddialı duruyor gibi. Benim bu adı kendime almamdaki sebep iddiam değil elbette. Yazmak teknik bir iş olduğu için mühendis, yoksa ben öyle iyi yazıyorum ki cümlelerin mühendisiyim diye değil. Bilenler bilir, kendimi eleştirmekten yazamıyorum çok kere zaten. İnsanın kendini anlatması zor. Ne desek elimizde kalacak gibi bu soru. Başta dediğimiz gibi gölge diyelim, suret diyelim en iyisi, gerçekte var olan bir hanımın buraya düşmüş gölgesi. Yeterlidir umarım bu cevap. :)
2- Yazmaya ne zaman ve nasıl bir olayla başladın?
O zaman başka bir soru daha sorayım, ne yazmaya? :) genel bir cevap vereyim o zaman. Yazmaya herhalde ilkokulda başlamıştım. Şiirle başladım. Kompozisyonlar, ödevler... Okulda yazamayan oğlanların çok ödevini yaptım. :) Ortaookulda iki tane oyun yazıp bayramlarda oynadığım da oldu. Ama önce okudum. Hep okudum. Hala okuyorum. Bir yerde bir laf duymuştum, belki de onu da okudum hatırlayamıyorum. "Yazmak taşmaktır" Aforizma gibi. Çok doğru fakat. Yazmak için bir şey biriktirmek gerek sahiden de. Yaşanmışlık, okumuşluk, gezmişlik. Boş kafadan bir şey çıkmaz. Evvela dolacak ki sonra taşacak insan. Ben o kadar dolu değilim, okuya okuya dolduruyorum zihnimi. Buraya yazmaya başlamaksa bambaşka bir hikaye. Oradan büyük itiraflar çıkabilir. Çok uzamasın sıkmayalım insanları.
3- Peki burada yazmak sana ne kazandırdı?
Tahammül kudreti. Bu platformun ne amaçla kurulduğunu bilemiyorum. Belki başka birçok amaca hizmet ediyor da olabilir. Ama benim için ifade ettiği anlam bambaşka. Bu platformda okuduğum da yazdığım da hep boş kalan biraz vaktimi paylaşmak maksadıyla oldu. Çok sayıda iyi yazanlar olduğu kadar, çok sayıda kıymetsiz yazılar da var. Bu, bu platforma verdiğiniz manayla alakalı bir şey, eğlence için okuyor ya da yazıyorsanız edebi olmak ya da vasıflı olmak kaygınız olmayabilir çok normal. Bu sebeple de yazan kitlesine diyecek sözüm yok. Gelin görün okuyucu kitlesinde zaman zaman çok tuhaf insanlarla karşılaşıyorum. Platformun güzelliği okuyucuyu edilgen bırakmaması, her satırda yorum yazmasına fırsat vermesi çok güzel bir şey. Ne yazık ki okuyucu yazarı eleştirirken farkında olarak ya da olmadan tahammül sınırlarını aşıyor. Şimdi uzatmadan bir konuya açıklık getirmek mecburiyetinde hissediyorum kendimi. Roman kültürü, Batı toplumundan, günah çıkarma kültürü olan bir toplumdan ortaya çıkmış bir edebi tür. Bunu ben söylemiyorum, roman üstadı Milan Kundera söylüyor. Dolayısıyla içerisinde ahlaka mugayir bölümlerin olması da, açık sahnelerin geçmesi de çok doğal. Edebiyat çevresi içerisinde Türk Romanı yazımının uzunca yıllar gelişememesinin nedenlerinden biri de bu, ahlaki sorgulamalar olmuş. Bunu da ben söylemiyorum. Berna Moran'dan tutun yüzlerce edebiyatçı ve eleştirmen söylüyor. Çok garip şeylere takılan okuyucular var, imla ve noktalamaya takılıyor bazısı. Ben sekiz makale teslim ettim, elbette kuralları biliyorum. Gelin görün burada yazdıklarımı makaleler gibi kontrol etmeye kalksam bir bölümün kaç günde yayınlanacağını tahmin edemiyorum. Anlayacağınız okuyucunun tahammülsüzlüğü, bana tahammül etmeyi öğretti. İlk yazdığım hikayeleri de bu tahammülsüzlüğe kurban etmiş oldum o arada ama bu da bir tecrübe tabi.
4- İyi yada kötü yorumların sende bıraktığı etki nedir?
İyi ya da kötü tanımında nitelik olarak algılıyorum ben bu soruyu. Sorduğunuz sorulardan, konuştuklarınızdan karakter analizinizi yapmak dahi mümkündür. Hele de yazdıklarınız... Düşünerek yazılıyorsa elbette. Yorum var kendimden utandırıyor yorum var istikbalden korkutuyor. Ben zaman zaman işaret fişeği bırakıyorum okuyuculara. Bazen kabolup gidiyor hikayenin içinde. Bazen de hemen görülüyor, öyle okuyucular var ki, hikayeyi de yazarı da yükseltiyor. Karşılıklı etkileşim çok önemli. Bazen küfrediyorlar, hakaret ediyorlar okudukları olaya, kızamıyorum böyle deşarj olduklarını düşünüyorum. Ama bir grup yorumcu var ki sadece saldırgan. Yukarıda da sözünü ettiğim gibi, burada yazdığım dört çalışmayı hiç istemediğim halde yok ettim. Etki iki şekilde de büyük. Böyle okuyucuların yazdıklarımı görmesine gerek yok diye düşünüyorum. Ben beğenmediğim kitabı okumayı bırakırım. Kitabı parçalamam. Derdimi anlatabilmişimdir umarım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YAZAR KÖŞESİ
ContoWattped üzerinde yazan yazarların bilinmeyenlerini soruyoruz... Hadi sende gel en sevdiğin kitabın yazarı hakkında bilmediğin şeyler öğren.