Ertesi gün: Sabah erkenden kalktim ve işlerini halledip şunu giydim. (Kolum sargili gibi düşünün ama sol eliniz)
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Merdivenlerde iken konuşma sesleri duydum. Ve kafami çıkarıp salona baktim. Seung oturmuştu ve biri ile konuşuyordu. O anda ismimi duydum. Seung mali(sorry) beni çağırıyordu. Başkanının yaninda onu terslemezdim. Sn: min seo! Min: geldiim. Yazar'dan: Min seo salona girdi ve seung'un yanina oturdu. Karsisinda oturan adam ona çok tanidik geliyordu. Adam: merhaba min seo dedi ve elini uzatti. Kiz elini sıktı ve merhaba demekle yetindi. Ardindan: Min: ben çıkıyorum malûm okul var dedi ve yukari cikti. Yanina yeni bir silah ve bicak aldi cantasina koyup evden cikti. Okula vardi ve sinifa girdi. Sirasina geçtiğinde kafasini masaya koydu ve gözlerini kapadi ta ki yanindaki sandalyeler büyük bir sesle çekilene kadar. Min seo'dan: Tam uykuya dalacaktim ki skz geldi. Min: az yavaş lan diye bagırdım. Ama hic umursamadan oturdular. O anda Felix diye tanimladigim kişi konuştu. F: aa noldu koluna min seo, morarmis, iyi mi- Min: iyiyim felix dedim ve kisa kestim çünkü dün çok güçsüz göründüğüm için cok sinirliydim. Anneme söz vermiştim güçlü olacaktım. Okul bitince bara gittim. Üstümü değiştirdim ve servise başladım. Cok yorulmuştum. Saat 2.30'du ve bar giderek tenhalasiyordu. T: minnnn! Min: ha? T: daldin gittin patron seni çağırıyor Min: tamam sağol tae dedim ve patronun odasına çıktım hicbir şekilde kapi calmadan daldım içeri. Patron: min bir daha kapiyi cal neyse konu bu değil dedi ve eliyle karşısındaki koltuğu gosterdi. Sinirle oturdum. Konuşmaya devam etti: Min dun yaptığın.... Onlarin kim olduğunu bilmeden onlara bağirdin. Min: kimse kimler, kimse bana sapiklik yapamaz anladin mi! P: yeter! Fazla oluyorsun yarin saat sabah 10a kadar burdasin o kadar Sinirle soludum ve tamam dedim. Tekrar Tae'nin yanina döndüğümde bana endişeyle bakıyordu. T: nol- Min: mesaiye kalicakmisim! T: ovvvv dedi ve omzumu pıspısladi. |saat 3.30|
Herkes gitmişti ve ben temizlik yapiyordum. O anda kapi acildi. Korktuğum için elimdeki paspasi karşımdakine doğrulttum. Gelen seungmin'di. Doğrulttugum paspasi yavaşça indirdim. Min: nE-nE ariyorsun burda!? Sn: buralar ne kadar tenha biliyor musun?! Senin işin bitene kadar burdayim dedi ve gidip bardaki deri koltuğa yayıldı. Min: siktirgit seung, kendimi koruyabilirim. Sn: bu işler sadece silahla halledilebilir mi sence, öyle olsaydi dedi ve kafasini anladiin? Anlaminda salladi. Ofladim ve çantama doğru gittim ve silahin emniyetini açtım. Min: yaninda silah var mi? Sn: ben burdayim ya dedi ve samimi gülüş atti.
_1 saat sonra_
Hyunjin'den:
Min seo'nun bize bağirdigi gun patronunu gördüm ve yüzünde hem sinir vardi hem endise. Min seo çıktıktan sonra patronunun odasına gittik.
Hj: merhaba beyefendi P: me-me-merhaba deyip önümüzde eğildi. M: sanırım konuyu biliyorsun, o kıza iyi bir ders versen iyi olur. kikirdamistik adamsa kafasini aşağı yukari sallayip tekrar önumuzde egildi. Patronun odasindan çıktık ve ne yaptığımız biliyorsunuz(eglenmistik ya) Arabadan izliyorduk min seo'yu.simdi ise farkettik ki saat 3 olmuştu ama min seo çıkmamıştı demek'ki patronu ona o cezayi vermiş. Tam minho sabrini kaybedip arabadan inecekti ki birinin girdiğini gördük bara. M: kim lan bu, bu saatte. NEDEN HERKES İŞİMİZİ ZORLAŞTIRIYOR?!?! Ch: minhooooo bağırma?! Saat 4.30 gibi bir anda içeri daldik. İlham 0 ama bu fanfic haricinde 2 kitap yazıyorum daha atmadım.💋💋💋
