[İtalik yazının olduğu yerler de geçmişe dönüş var. '•••' gördüğünüz yerlerde de zaman atlaması olacak. Ficte Wonwoo'nun babası Seungcheol olduğu için soyadı Choi eğer Jeon yazdıysam onu da Wonwoo'nun adı olarak düşünün. Choi Jeon Wonwoo.]
Keyifli okumalar~
•
•
•"O eşcinsel çocuk değil mi?"
"Evet, o. Adı neydi?"
"Wonwoo ya da Wonho gibi bir şeydi."
Wonwoo her sabah bu tarz fısıltılara ve kendisi hakkında olan iğrenç ithamlara maruz kalmaktan gerçekten de yorulmuştu. Kendisini oldukça değersiz ve bir çöp gibi hissediyordu.
Wonwoo her zamanki gibi sesleri ne kadar duysa bile onlara kulaklarını tıkamıştı. Bunu yapmaktan başka hiç bir şansı yoktu çünkü sesler hep oradaydı. O her ne kadar kulaklarını tıkamak istese bile onlar oradaydı. Bu yüzden duymazdan gelmek en iyisiydi.
Gözleri kendisine doğru yaklaşan kişiye kaydı. Kurtarıcısı ve kendisi gibi eşcinsel olan arkadaşı Im Changkyun.
"Dostum her yerde seni aradım," dediğinde Wonwoo ona gülümsedi.
Gözlerini etrafta gezdirdi. Kendisini kötü hissettiğini gizlemeye çalışıyordu. Wonwoo onlar yüzünden haftada bir gün psikolojik destek alıyordu.
"Ben kayboldum."
Changkyun Wonwoo'ya gülümsedi ve elini uzatıp onu kolundan yakaladı. "Gidelim."
"Nereye gidiyorsunuz kızlar? Makyaj tazelemeye mi?"
Changkyun kendisine edilen laftan sonra alev saçan gözlerini sesin sahibine çevirdi. Burun delikleri genişledi. Gözlerindeki kıvılcımı ve karşısındaki insana olan nefretini görmemek için kör olmak lazımdı.
Jung Jaehyun'un bu dünyaya geliş amacı kesinlikle Im Changkyun'u sinirlendirmekti çünkü çocuğun tek yaptığı şey ve en büyük amacı buydu.
Changkyun'un eli pantalonuna gitti. Kemerini açıp parmakları düğmesine doğru giderken, "Gerçekten illaki sikimi mi göstermem gerekiyor?" dedi.
Jaehyun gözlerini kapatınca Changkyun yüksek bir kahakaha attı.
"Eğer gerçek bir erkek siki görmek istersen çekinme Jung sana kendimkini göstereceğim."
Jaehyun öfkeyle kafasını iki yana salladı ve onların yanından uzaklaştı. Changkyun'u sinirlendirme çabası boşa gitmişti.
Jaehyun neden Changkyunla uğraştığını ya da Changkyun neden Jaehyun'un kendisi ile bu kadar uğraştığını bilmiyordu. İkisinin de bildiği tek şey ezeli düşman olmalarıydı. Jaehyun her seferinde Changkyun'u sinirlendirmeye çalışıyor, ikisinden birisi kaçana kadar birbirlerinin sınırlarını zorluyorlardı.
Wonwoo onların bu hallerine çok alışmıştı. Hatta artık bu duruma karşı oldukça kayıtsız bir hale gelmişti. Bu durum dışarıdan bakan bir göz için komik bir durum olabilirdi ama Wonwoo için hiç de komik değildi. Özellikle o bu kadar sessizken ve Changkyun gibi olaylara alaycı bir şekilde yaklaşamazken.
Changkyun Wonwoo'nun kolundan tuttu. En yakın arkadaşını da beraberinde sürükledi. Changkyun ve Wonwoo ayrılmaz ikiliydi. İkisi de eşcinsel olmasına rağmen bir kere bile birbirlerine karşı bir duygu beslememişlerdi. Birbirlerine çok bağlıydılar.
Kafeteryaya girdiklerinde ufak tefek bakışlara maruz kaldılar ancak ikisi de bu durumu umursuma aşamasını çoktan geçmişlerdi.
Wonwoo tabağını tezgahın arkasındaki kadına uzattı. Kadın onun tabağını doldururken Changkyunla beraber masaların olduğu bölüme ilerlediler.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lean On Me/ Meanie ✓
Fanfictie{TAMAMLANDI} Wonwoo'nun güzel yüzüne bakarken gözlerinin içi titredi. "Güzeldin tamam mı, aklımı başımdan aldın. Çok güzeldin ve sadece seni düşündüm. Her seferinde seni düşünmekten nefret ettim. Senden nefret ettim. Her seferinde kendimi kandırmaya...