Yorgundum. Adım atmaktan, bakmaktan,gülmekten,üzülmekten her şeyden yorgundum. Bir adım atacak gücüm yoktu, gülecek,bakacak,üzülecek gücüm yoktu.Karşımdaki adamı tanıyordum. O yüzü hiçbir zaman unutmamıştım ki. Annemi,babamı ve suçsuz kardeşimi elimden alan kişiydi. Gözleri hala aynıydı,ateş saçıyordu etrafa. İlk önce odanın içinde gidip geldi gözleri,sonra beni buldu. Tanıdı mı beni bilmiyorum ama bakışları bir an olsun dondu.
Hiçbir şey hissettirmeden onun yanına yürüdüm. Tanımıyormuş gibi yapmak ve zamanını beklemek en iyisiydi her ne kadar içimde cehennemler olsa da..
"Merhaba?" dedim. "Siz?" bakışlarım ellerini buldu yara içindeydi.
"Eliniz kanıyor."Hiçbir şey demeden merdivenlerden inmeye başladı. Bende peşinden inmeye başladım.
"Eğer şimdi kim olduğunuzu söylemezseniz polisi arayacağım!"
Bir anda durdu ve bana döndü. "Asıl sen kimsin?"
"Ben bu evde yaşıyorum." dedim.
Bir anda boğazımdan tutup beni duvara yapıştırdı. Elleri o kadar kuvvetliydi ki nefes alışverişim zorlanıyordu.
"Beni gördüğünü kimseye söylemeyeceksin! Yoksa işini bitiririm."
Zorla,deli gibi güldüm. "H-Herkes duy-duyacak!" dedim. "SSiz ba-balarsınız. Ölmüş babaları."
Eli daha sıkı kavrarken boğazımı,salondan çalan telefonumun sesi doldu kulaklarımıza. Hiç umursamadan sıkmaya devam etti. Tırnaklarım ellerine batıyordu ama ona rağmen bollaştırmıyordu parmaklarını.
Bahçeden gelen bağırışma sesine döndü ve boğazımı sıkmayı bırakıp yukarı koşmaya başladı. Bende onun peşinden koşmaya başladım ama bir anda dış kapı açıldı ve olduğum yerde kaldım.
"Veha?" dedi bir ses. "Napıyorsun?"
Yavaşça geri döndüğümde hepsinin kapıda durduğunu farkettim. "Odama çıkıyordum." dedim. "Kendimi yorgun hissettim de."Dora yanıma yürüdü ve boğazıma dikkatlice bakmaya başladı. "Ne oldu oraya?" dedi ince bir sesle. "Ne olmuş ki?" diyip odama doğru yürüdüm.
"Boğazın neden mosmor?" diye tekrarladı.
Odamdaki aynaya baktığımda boğazımın mosmor olduğunu ve parmak izlerinin çıktığını gördüm. Bir an olsun yerin dibine girmek istedim.
Biri hışımla odama girip kapıyı arkasından sertçe kapattı ve kilitledi.Hızla arkamı döndüğümde sinirden mi neden olduğunu bilmediğim bir şekilde gözleri kıpkırmızı olmuş Varol duruyordu karşımda.
Aynanın karşısında duran beni kolumdan kavrayıp kendisine çevirdi.
"Babamla karşılaştın?" dedi. "Ne oldu aranızda?"
Olumsuz anlamda kafamı sallayıp "Ben kimseyle karşılaşmadım." diye fısıldadım.Benim aksime sesinin en yüksek tonuna çıkmıştı. "Bana aranızda ne olduğunu söyle hemen!"
Elim kapının koluna gittiğinde sertçe beni duvara itti ve aramızdaki tüm mesafeyi kapattı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VAHPENÇE
ActionHayatın ona öğrettiklerinden ders almıştı o küçük kız çocuğu. Ailesinin gözü önünde öldürüldüğüne şahit olduğunda henüz 4,5 yaşındaydı. Annesiz,babasız ve kardeşsizdi artık. Kimsesi yoktu.. Taaaa ki.. O güne kadar.. Ekiple tanışana kadar. Aşık old...