Multimedia= Ateş Gürmen
***
Umarım sadece bir iş için gidiyorlardır."Onlar İzmir mi?" Dedi Arda.
"Kim? Ne İzmiri? Ece gibi sanada mı görünüyorlar?" Dedim ciddi bir ses tonuyla. Arda kafama vurarak;
"Dalga geçme benimle." Dedi.
"Mira iyiysen çıkalım. Daha eve gidip hazırlanacaksınız. " Dedi Ege oturduğu yerden kalkarak.
"Bekle bizi İzmir." Dedi Ece tek elini yumruk yapıp havaya kaldırarak.
"Abartma Ece görende üniversiteye değilde eğlenmeye gidiyoruz sanır."
"Tamam be ne bozuyorsun insanı."
"Özleyeceğim kız sizi" dedi Ege.
"Ege abartma zaten Londra'da yaşıyorsun. Uzaksın bizden." Dedi Ece.
"Ya üf. Tamam hadi çıkıp gidelim." Dedim ayağa kalkarak.
Hep beraber çıkışa doğru gittik. Ege arabayı hastanenin önüne getirdi ve eve doğru sürdü. Beni ve Arda'yı eve bıraktıktan sonra yollarına devam ettiler. Bir dakika ya Ege niye bizi öyle hastaneden çabucak çıkardıki bizim uçağımız iki gün sonra. Kesin arkadaşlarıyla buluşacaktı ve bizi orada bırakmamak için öyle dedi.
***
2 gün sonra.
"Yaa tamam baba hadi gidin artık." Dedim ve Eceyi kolundan tutarak onlardan uzaklaştırdım.
"Uçağı kaçırmadık ama az daha bu veda yüzünden kaçırabilirdik. annenden bir ayrılamadın."
"Özlüyorum ama ne yapayım." Uçağa bindikten sonra yerlerimize yerleştik. Ece cam kenarına ben de onun yanına oturdum. Benim yanımada tahminen 65-70 yaşlarında bir teyze oturdu. Çok bakımlı ve güzel bir kadındı. Bizim kendisine baktığımızı farkedince bize içten bir şekilde gülümsedi. Bizde ona aynı şekilde karşılık verdik.
"Kaç dakika kaldı uçağın kalkmasına?" Dedim Ece'ye bakarak.
"Tahminen on dakika sonra falan kalkar. "
Aradan üç dört dakika geçtikten sonra omzuma birinin dokunmasıyla sağ tarafıma baktım.
"Bütün yol boyunca hep böyle susacak mısınız kızlar?" Dedi yanımda oturan teyze.
"Ne konuşabiliriz teyze." Dedim gözlerimi devirerek.
"Aman ne suratsızsın sende. Torunum gibisin aynı."
"Teyzecim sen ona bakma onun bugün biraz morali bozukta onun için böyle. Benim adım Ece" dedi Ece içten bir gülümsemeyle.
"Bende Nurgül. Hangimizin morali bozuk değil ki hepimizin sorunları var."
"Ece yer değiştirelim mi? bana bi fenalık geldi."
"Mira sen aşağıya bakamazsın hem cam kenarı benim otur oturduğun yerde." Sonra kulağıma eğildi ve ; "ayıp oluyor teyzeye." Dedi.
"Ne yapayım ?" Dedim bende ona sessizce.
"İsmini söylemekle başlayabilirsin mesela." Düşünceli Ecemiz iş başında.
"Bende Mira teyzecim." Dedim dişlerimin arasından yapmacık bir gülüşle.
Teyze beni umursamayarak Ece'ye döndü ve başladılar konuşmaya.
Bende kulaklığımı çantamdan çıkarıp müzik dinlemeye başladım. Uçağın inmesine yakın kulaklığımı çıkartırken hala konuştuklarını farkettim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞKIN APTAL HALİ...
HumorMutluluk mu? Aşk mı? Peki ya hayaller mi? Hangisi? Hepsini seçmek mümkün mü? Peki ya birisinden vazgeçmek zorunda kalırsan? Sizce Mira ve Ece hangisini seçti, ya da hayat onlara seçme sansı tanıdı mı? Her sayfası sürükleyici bir roman. Keyifle okuma...