Kumral, açık tenli, saçları rampa ve gökyüzü renginde gözleriyle bakıyordu. Karşımda özene bözene yaratılmış bir erkek vardı.
Boyu benim boyumdan 2 cm uzun sayılırdı. Benim yaşımda veya bir yaş büyüktü. 2-3 dakika bakıştıktan sonra titrek bir sesle " şey hoşgeldiniz annem içeride buyrun " diyerek bizi içeri davet etti. İçeri girdikten sonra Handan teyze salondan çıkarak yanımıza geldi. " hoşgeldin Melikeciğim " diyerek güler yüzle anneme sarıldı. " sende hoşgeldin Özgecim. Nasılsın " diyerek salona geçtik. " teşekkür ederim iyiyim siz nasılsınız ? " dedikten sonra misafirler teker teker gelmeye başladılar. Ortam çok sıkıcı ve havasız hale gelmişti. Yaşlısından gencine herkes dedikodu yapıyordu.
Handan teyze " canın sıkıldıysa Enes' in yanına geçebilirsin." dedi. Demekki ismi Enesti . " hayır böyle iyiyim. " dedikten sonra oturmaya devam ettim. 1 saate herkes toplanmıştı. Handan teyzenin hazırladığı sarma ve çöreğimi yedim. 2-3 saat daha oturduktan sonra eve gitme vakti gelmişti. Vestiyerden montumu alıp " herşey için teşekkürler Handan teyzeciğim. Çok güzel bir gündü. " dedim. Annemde vedalaştıktan sonra kapıya çıktık. Botumu giyinirken kapının üstündeki isme baktım. ' Mustafa BELUK ' ismi Enes ise soyadı Beluk' tu.
Merdivenlerdeb inip arabaya gittik. Arabada hiç konuşmadık. Annem " bir sorun mu var ? " diye sordu. " hayır anneciğim sadece sıkıldım . " diyerek cevapladım. Eve geldiğimde odama girer girmez PC' ye oturdum. Facebook 'a girdim. Arama motoruna ' Enes Beluk ' yazarak bulmaya çalıştım. Baktığımda gördüklerim Enes değildi. Daha fazla arayarak buldum, ekledim. Birkaç dakika sonra kabul etti. Ben facebooktan çıktıktan sonra duş alıp uzandım. Uyuyakalmışım. Uyandığım da lavoboya girip elimi yüzümü yıkadım. Saat 18:20 idi. Facebook' a girdiğimde; üç arkadaşlık isteği iki mesaj ve altı bildirim vardı. Mesaj atanın biri Ebru diğeri ise Enes' ti ve şöyle yazıyordu...
( medya bölümünde Enes' in temsili fotoğrafını koydum. ) :))
