Dedesi Bulgaristanın 1944 lü yıllarda en büyük belediye başkanlarından soylu bir aile. Osmanlıdan kalan Türk kasabasının temsilcisi olmuş. 2nci dünya savaşından sonra. Bulgaristana da Komünizm gelmiş. Onlar aileden zengin aileden soylu. Evleri o bölgenin en zengin evi, şahşaali bir yaşantı. Herkesin kerpiçten(tezek) evi varken ilk beton ev onlarda var. Anneannem onlara bulaşıkçılığa gidermiş. Dedem ise faytoncusuymuş . Onu büyük toplantılara Beygirle götürüp getirirmiş. O zamanlar araba yok.
Bu aile bütün Türklerle dostmuş, Herkese yardım ederlermiş. Yokluk dönemi. Açlık dönemi. Ekmek kuponla dağıtılırmış. Kuponla dağıtılan ekmek de mısır ekmeği.
Panayot çok zengin ailenin çocuğu, O kadar rahat bir yaşantıda ki zenginliğin ne olacagını bilmiyor. Hiçbir fikri olmayan çocuk. Halaları Dedeleri hepsi zengin. Burjuva kesimi ama gercek saygılı sevgili insanlıklı bir burjuva paylaşmasını bilen. Bugünkü sosyete gibi değil. Çocuğunu normal okulda okutan bir aile. Annem ilk beyaz ekmeği buğday ekmeğini onlar sayesinde yedik diyor. Açlık zamanı.
Annemin Okul arkadaşı. Komunizm Bulgaristan'a geldiği zaman ailenin malvarlıklarına el konulmuş Devletleştirilmiş. Evleri dışıdaki arsalar topraklar alınmış ve sadece yaşadıklarrı evler bırakılmış aileye. Burjuva takımı olduklari icin Faşist demişler ve dedelerini (belediye baskanını ) Asarak İdam etmişler.
Zenginlik sadece mal ve para varlığı ile devam etmiş. Hepsinde büyük meslekler var ama yaptirmamışlar. İş vermek devlet tekelinde olduğu için ve hiçbir işletme sahibi olmadıkları için. Sadece kendi zenginlik paralarını yemişler. Çalışmadan sonuna kadar asil yaşamışlar.
Faşist diye onları hicbir işyeri kabul etmemiş. Baba evladini düşündüğü için Panayotu Almanya'ya eczacılık fakültesi bitirtmiş, O zamanda muhendis bulmak, eczacı bulmak zor. Az insan yabanci dil bilirmiş. Eczacılık belgesi olsa da kimse iş vermemiş. İşyerleri Faşist ve burjuva diye bildigi için. Bunlar olurken Panayotun, 2 kizkardeşi olmuş ama. Gelinlik çağına gelmeden hemen gelin olup oradan kaçmışlar Sofya'ya yerleşmişler. Yani kız çocukları kendi burjuvalığından kaçmışlar. Daha sonra da babalarından para ve malvarlıgını istemişler davaya vermişler. Çünkü hala az zenginlik varmış. Kendi ailesini davaya vermişler. Baba dayanamayıp kendini asarak intihar etmiş. Evde sadece Anne ve Oğul panayot tek başına kalmış.. 1970-80 li yillara kıt kanaat geçinmeye başlamışlar. Son kalan zenginliği idareli kullanmışlar.
Bulgaristan komünizmi bıraktıktan sonra Tek tük işyerinde çalışmış, ama bu sefer Kapitalizm dabe vurmuş. İşyerleri kapatılmış. Meslek var iş yok. Malzeme çok ama para yok. Zengin insanlar Anne ve oğul utanarak devletten Fakir yardımı almaya başlamışlar. Fakir yardımı demek odun ve yiyecek yardımı. Hiç bir geçim kaynagın yoksa devlet bunu verir.
Sigorta dairesinden her ay imza karsiligi yardim almislar. Anne 2 yil once Vefat etmiş.
Annesinin Mezarını her Pazar ziyaret eder. Ben bu adamı Anneannemin mezarından dönerken gördüm. Annem tanıdı. İşte bu hikayenin geri kalanını da böyle tamamladım. Biz 2 aydir görmedik panayotu, farketmedik. Evinde ölü olarak bulunmuş.
Devlet Kimsesizler mezarlığına koymuş. Mezari bile belli değil şimdi.34 yil once evden kaçan eve hiç girmemiş dava açan kızkardeşler şimdi son kalan evi satmak ve miras için gelmişler. Neredeen nereye ....
-Zenginim diye bugünkü adamlar beni tutuyor diye kimse hayıflanmasın. Bugünun bir de yarını var. Bazen uç insan olmaktansa orta bir insan olmak daha iyidir. Kimse sivrilmesin. Bizden önceki insanlar da bunları yaşadı.
Mezari olmayan Panayotun anisina. Not: Ev 2010 yılı sonunda 20.000Bulgar lv =20.000 TL satıldı yukarıda fotodaki evdir
YOU ARE READING
mezarı olmayan panayot
General FictionTarih görülmez bir mezarlıktır, Ve aşırı uçları sevmez nedense . Bana sülalen vesen yaşamak istiyorsan hiçbir zaman sivri olmayacaksın diye ögretildi.