Birbirinden uzak (Aidan Ryan Gallagher)

Arka bahçe

Lisenin ilk günü, sonunda 9. sınıfı geçebildim artık 10. sınıfım, sabah uyandım ve hazırlanmaya başladım.

Evet tabiki bikaç güne bozucağım bu kuralla başladım, sabah duşa girdikten sonra hafif ve nerdeyse belli olmayan bir makyajla giyindim. Altıma siyah mini bir etek, üstüme bol ten rengi bir kazak, ince bir kilotlu çorap ve halka küpelerimi taktım. Saçlarım geçen sene hiç kesmediğim ve yazın milyon tane bakım kremi uyguladığım için dalgalı ve uzundu. Minik bir çanta alıp converselerimle evden çıktım. Servise yeni kişiler gelmişti, Elina bizim siteye taşınmıştı o yüzden serviste o da vardı. Yeni gelen 2 9. sınıf ve yeni taşınan yeni gelen bir çocuk vardı, büyük görünüyordu.

Elina'nın yanına oturdum, yeni gelen çocuk da yanımızdaki tekli koltuğa oturmuştu. Müzik dinliyordu, ne dinlediğini merak etmiştim çünkü serviste her zamanki gibi türküler çalıyordu.
Elina'yla biraz sohbet ettik ama çocuktan gözümü neredeyse alamıyordum, gerçekten yakışıklıydı ve türk değil gibiydi. Okula varınca da sınıfa gittik. Okulda daha önce hiç o çocuğu görmemiştim, belki de yeni gelmişti, belki de öğrenci değişim programıyla gelmişti.

O lanet ingilizce hocasından sonunda kurtulduğumu düşünüyordum, ta ki ingilizce dersine kadar. ALLAH KAHRESTİN!

3. ders ingilizceydi ve ilk iki tenefüs sınıfta sadece telefona bakmıştım, Elina'yla konuşmuştum. İngilizce dersi bittikten sonra dışarı çıktım, Elina kantine indi ben de otomattan çubuk kraker alıp arka bahçeye gittim.

Bir banka oturup kulaklıklarımla müzik dinlemeye başladım, yanımdaki banka baktığımda yeni çocuk ordaydı, dışarıda daha net görebiliyordum ve gerçekten yakışıklıydı. Benden biraz daha uzundu, garip bir kulaklık takmıştı, kot kahverengi bir ceketi ve kemerli bir burdu vardı, arada sırada gülümseyince gamzeleri belli oluyordu ve ne kadar uzaktan bakarsam bakayım gözlerinin yemyeşil oluşu belli oluyordu.

"Gelip merhaba diyecek misin yoksa izlemeye devam mı etmek istersin?" duyduğum sesle irkildim. Banka yaslanmayı bıraktım, geriye doğru çekildim ve utançtan kızardığım belli olmasın diye yüzümü elim ve dizlerimle kapattım ama böyle yapınca daha kötü göründüğümü fark edince daha çok kızardım.
Bu çocuğu tanımıyordum bile ve hayır ondan hoşlanmıyordum tabiki ama yakışıklı bulduğum bi yabancıya böyle yakalanmak hiç de hoş değildi. Yavaşça yanıma geldi, gülümsüyordu, büyük ihtimalle utanınca şekilden şekile girmeme gülüyordu.

"Ben Aidan" dedi gülümseyerek. Gülümsediğinde gamzeleri belli oluyordu. Hayatımda gördüğüm en tatlı gülüştü. " 12. sınıfım Kanada'dan öğrenci değişim programıyla bir seneliğine geldim." dedi. Tahmin etmiştim. Utancımı hala hissediyordum ve dilim tutulmuştu o yüzden başta konuşamadım ama adımı söylemem gerektiğini fark ettim. "Ben y/n, memnun oldum, üzgünüm..."  Güldü, elini uzattı "Birazdan zil çalıcak, içeri girelim mi?" hafifçe başımı salladım ve elinden tutup ayağa kalktım.  Aynı katta değildik ve sınıfımın koridoruna kadar bana eşlik ettikten sonra o da kendi katına çıktı, istemsizce gülümseyerek sınıfıme geçtim. Aidan... ne kadar güzel bir isim.

Derse odaklanamadım, olanları düşündüm, benden büyüktü, 12. sınıftı, öğrenci değilim programıyla geldiği ve ben de hazırlık okuduğum için 1 yada 2 yaş büyük olmalıydı. Belkide sadece nazik davranmaya çalışmıştı, büyük ihtimalle öyleydi, derken zil çaldı. Tenefüste Elina yanıma geldi, biraz konuştuk ama Aidan'dan bahsetmedim. Şimdilik bana kalsın istiyordum.

Biraz zaman geçti öğle yemeğinde birkaç arkadaşımla beraber masaya oturduk, bir süre sonra içecek almak için kantine giderken onun da bir masada oturduğunu gördüm, göz göze gelince gülümsedi, selam verdi. Ben de gülümsedim ve hızlı hareketlerle içecek alıp hızlı adımlarla arkadaşlarımın yanına gittim, yüzünü görmek bile yanaklarımı kızartıyordu ve fark etsin istemiyordum, yanlış bir şey anlamasını da istemiyordum.

Elina yüzümün halini görünce gözleriyle bir kaç işaret yaptı ama kafamı bir şey yok anlamında salladım, üzerine gitmedi. Sonraki derslerde biraz not çıkardım, ödevleri yazdım; tenefüslerde de Elina'yla konustum.  En sonunda okul bitti ve servise gittik ama Aidan'ı derslerde bile aklımdan çıkarmaya zorlarken serviste uzun süre yanında olmak çok da kolay olmayacaktı. İçimden "Aidan sadece nazik davranıyor, zaten seneye menzun olacak, benden büyük, beni küçük gördüğü için tatlı davrandı." diye tekrarlıyordum.

Serviste Elina'yla konusurken bile gözümü ondan alamıyordum, sürekli göz göze geliyorduk ve ben gözlerimi kaçırınca sırıtıyordu. Bakmamaya çalışıyordum ama bana baktığını fark edebiliyordum. Servis İlk Elina'yı evine bıraktı. Ben inerken Aidan da indi. "Selam" dedi. Ona döndüm, ALLAH KAHRETSİN GÜLÜMSEMESİ BU KADAR GÜZEL OLMAK ZORUNDA MI! "Selam" dedim geri gülümseyerek. Önüme döndüm ve hızlı adımlarla yürümeye başladım. " Benden kaçıyor musun?" diye seslendi arkamdan. Durdum, arkamı döndüm.

"Y/N, seni rahatsız ediyor muyum? Ben, iyi davranmaya çalışmıştım, tahmin edersin ki pek arkadaşım yok, yeni geldim. Beni görünce ya heyecanlanıyorsun ya da kaçıyorsun, ben... anlamıyorum, buraya yeni geldim Kanada'dan, nasıl davranmam gerektiğini bilmiyorum, biraz yardımcı olur musun?" Donup kalmıştım. Benim yüzümden suçlu mu hissemişti? Ben... Ne yapacağımı şaşırmıştım. " Tabi... Tabiki! Kaçmaya çalışmamıştım, aslında, yani... Sana yardım ederim! Kötü bir şey yapmadın. Üzgünüm." Şaşkınlıktan konuşamamıştım bile, omuzlarım düştü, derin bir nefes verdim. Stres yaptığımı anlamış olmalı ki yanımda geldi. Yine gülümsedi. Bir omzuma elini koydu ve "Utanmana gerek yok, teşekkür ederim." dedi. Benim evimin karşısındaki eve girdi, karşımdaki eve taşınmışlardı. Ben de elini omzuma koyduğu yerde donmuş gibi dikilip kaldım ve bir süre sonra kendime gelince ben de evime girdim.

  DEVAM EDECEK

Merhabaaaa, bu seriyi yazmaya çok içten başladım, devam da etmeyi planlıyorum ama kavgalı başlatmak istemedim. Nedense baştaki büyük kavgalar veya düşmanlıklardan sonra gelen aşklar hiç ilgimi çekmedi o yüzden küçük atışmalar dışında büyük bir enemies to lovers hikayesi yapmayacağım ama tabiki Y/N ve Aidan'ın karşısına çıkacak zorluklar, ve bazı kavgalar olacak. Şimdilik bu kadar, eğer eklememi istediğiniz bir olay varsa yorumlara yazabilirsiniz, olabildiğince değerlendirmeye çalışırım, Görüşürüüüzz.