"Sana soyunmanı söyledim. Neyi bekliyorsun?"
Wonwoo üzerindeki ceketi yavaşça çıkardı. Hareketleri o kadar yavaştı ki bu Mingyu'nun ağır çekimde bir film izliyorumuş gibi hissetmesine neden oldu ve bu onu sinirlendirdi.
Mingyu'nun sabırsız homurtularını duyan Wonwoo gerildi. Üzerindeki sweatshirt'ü sıyırırken soğuk tenini yaladı ve Wonwoo'nun tüyleri diken diken oldu.
Mingyu en sevdiği filmi izliyormuş gibi sırtını geriye doğru yasladı ve Wonwoo'nun üstünden kıyafetleri teker teker atmasını izledi. Wonwoo'nun boyu kısa değildi ancak vücut hatları bir erkeğe göre çok kırılgan ve narindi. Şımarık kıçı bir erkeğin bile ağzını sulandırmaya yeterdi. Kalçaları çok dolgun ya da geniş değildi. Küçük, yuvarlak ve sevimli. Pembe göğüs uçları Mingyu da dilini orada gezdirme isteği uyandırdı ancak surat ifadesini tepkisiz tutmakta iyiydi ve üstelik kendisi bir gey değildi.
Sadece senelerdir zihnini kurcalayan şeyden kurtulmak istiyordu. Wonwoo'yu becermekle ilgili sayısız rüya görmüştü ve erkeklerden hoşlanmıyordu bile. Sadece artık buna bir son vermek için aklına gelen tek şey buydu.
Onu bir prezervatif gibi kullanıp sonra da atacaktı. Wonwoo yüzünden kalkan sikine lanet etti. Wonwoo'nun Mingyu'nun sevdiği gibi ellerine gelecek kadar geniş kalçaları ve iri göğüsleri yoktu ve Wonwoo'nun bacaklarının arasında bir penis vardı. Mingyu iç geçirdi. Uzun zamandır bir kızla sikişmelediği için böyle olduğuna kendini ikna etti.
"Boxerla mı kalacaksın? Onu da çıkar."
Mingyu'nun sesini duyan Wonwoo irkildi ve arkasını döndü.
"Temiz misin?"diye sordu Mingyu boxerını çıkaran Wonwoo'nun kalçalarına bakarken.
Wonwoo kafasını salladı. Ona doğru dönemedi. Hatta utançtan ağzını bile açamadı. Mingyu Wonwoo'nun kalçalarını görünce yutkundu.
"Buraya gel," dediğinde boğazı kurumuştu. Suya ihtiyacı vardı.
Wonwoo şaşkınca ona doğru döndü. Mingyu bakışlarını baştan sona onun vücudunda gezdirdi. Mingyu Wonwoo'nun penisine tiksinen bir ifadeyle baktı. Ancak Wonwoo tertemizdi, tıpkı bir bebek gibi. Vücudunun tek bir santiminde bile kıl yoktu. Bir kızdan daha pürüzsüz bir vücudu vardı.
"Yaklaş."
Wonwoo itaat etti. Yavaş adımlarla onun yanına ulaştı. Mingyu oturduğu sandalyede daha da geriye yaslandı. Ellerini kucağında sikinin üzerinde birleştirdi. Wonwoo'nun, henüz bir şey bile yapmadan sikinin bu kadar kalktığını görmesini istemiyordu.
"Öp beni."
Wonwoo ellerini nereye koyacağını bilemedi. "Ama sen benden nefret ediyorsun. Öpüşmek yerine bunu hemen halletsek olmuyor mu?"
Mingyu bir köpek yavrusu gibi surat astı ve Wonwoo'nun tilki-kedi gözlerine baktı. "Öpüşmediğim biriyle sevişmem. Şimdi öp beni."
Wonwoo avuçlarını dizlerine yasladı. Mingyu'nun ona dokunursa kızacağından korktu ve yavaşça dudaklarını esmer adamınkilere bastırdı.
Mingyu Wonwoo'nun dudaklarının yumuşaklığı yüzünden hayrete düşmüştü. Hayatı boyunca sayısız kızla öpüşmüştü ama hiçbirinin dudakları bu kadar yumuşak değildi.
Mingyu bir anda Wonwoo'nun bileklerini sertçe sıktı ve bunu yapmasıyla Wonwoo'nun dengesi bozuldu. Mingyu Wonwoo'nun ellerini o kadar sıkı tutuyordu ki Wonwoo ertesi gün orada bir iz çıkacağına emindi.
Mingyu büyük bir açlıkla Wonwoo'nun dudaklarını sömürdü. Islak öpücük sesleri toplantı salonunda yankılanıyordu. Wonwoo'ya dağınık öpücükler veren Mingyu kendisinden daha genç olana tam olarak erişebilmek için onu kendine yasladı ve kucağına oturttu. Wonwoo Mingyu'nun sertliği ile inleyince Mingyu şevkle onun dudaklarını ısırdı. Mingyu geri çekildiğinde Wonwoo'nun dudaklarında kendi salyasını ve onun yalnızca bir öpücükle bile ne kadar mahvolmuş göründüğünü gördü. Bu Mingyu'yu tatmin etti ve Wonwoo'nun şişmiş dudaklarına bir başka öpücük vermek için tekrardan dudaklarını onunkilere çarptı. Ellerini Wonwoo'nun bileklerinden kollarına doğru kaldırdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lean On Me/ Meanie ✓
Fanfiction{TAMAMLANDI} Wonwoo'nun güzel yüzüne bakarken gözlerinin içi titredi. "Güzeldin tamam mı, aklımı başımdan aldın. Çok güzeldin ve sadece seni düşündüm. Her seferinde seni düşünmekten nefret ettim. Senden nefret ettim. Her seferinde kendimi kandırmaya...