Bölüm 3: Göçmen Günü
''Bill? Bill, cidden. Bu iyi bir fikir gibi görünmüyor.''
''Bütün fikirler iyi fikirlerdir!''
''Son fikrin beni bir operasyon masasına yatırdı.''
''Hey, tavuk kemiğini çıkardılar, değil mi?''
''Ve dalağımın bir parçasını.''
''Dalaklar çok abartılıyor, Altı Parmak. Ayrıca, ikinci seferi daha iyi gitti.''
''Gülen bir yüz yapmak için cerrahi yara izlerimin yanına bir çizik ekledin.''
''Sen kesinlikle hiç eğlenceli değilsin.''
''Nasıl araba kullanıldığını biliyor musun bile?''
''Pek çok şey biliyorum. Evrenin gizemleri, mesela.''
''Ama nasıl araba kullanılacağını değil.''
Bill omuz silkti. Ya da, daha doğru olmak gerekirse, Ford'un bedenine omuz silktirdi. Bu alışması gerçekten zor olan bir şeydi, cidden, bedeninin dışarıdan ve içinde o olmadan hareket ettiğini izlemek. ''Rahatla, IQ. Ne kadar zor olabilir ki?'' diye sordu, arabanın kapı koluna uzanarak. ''Epey aptal et torbası bunu yapabiliyor.''
''Ki bu, istatistiksel olarak konuşursak, araba kazalarının en tepede- Açmak için anahtara ihtiyacın olacak.''
''Doğru, doğru,'' Bill mırıldandı, Ford'un ceketinin ceplerini karıştırarak. Ford süzüldü, daha iyi bir terim yoktu, yolcu koltuğuna.
''Dışarı çıkmadan önce sana nasıl yapıldığını gösterebilirim, ne düşünüyorsun?'' diye önerdi. Bu zararı azaltırdı, değil mi?
Bill ona kendi yüzünden sırıtmak için döndü, anahtarı kontakta çevirerek. ''Rahatla, Altı Parmak. Her şey kontrolüm altında. Ben bir ilham perisiyim, değil mi?'' dedi, ve gaz pedalına bastı.
Vites hala gerideyken.
Çarpma.
Ford iç çekti, ağaçla buluşmanın neredeyse-yeni-sayılabilecek arabasına ne yaptığına bakmaya cesaret edemeyerek. ''Bill.''
''Bunu yapmak istemiştim.''
''İstemememiştin.''
''Kesinlikle bunu yapmak istemiştim.''
''...Bütün ilham perileri senin gibi midir?''
Bill ona döndü, Ford'un yüzündeki sırıtma hala mümkün olamayacak kadar genişti. ''Yok. Ben türümün tek örneğiyim.''
''Ne şanslıyım.''
''Aww, hadi ama! Bu kadar mızmız olma. Tarihi değiştirmek ile kıyaslanınca ezikli bir arabanın ne önemi olabilir ki? Sana her şeyi öğreteceğim, yani sıkıcı olma ve bana bu şey nasıl süreceğimi göster.''
''Yani nasıl araba sürüleceğini bilmediğini itiraf ediyorsun?''
''Biliyorum! Bunu yapan birkaç insan görmüştüm. Bana sadece, şey lazım, bir hatırlatma ve- Oh, wow. Görüşün gerçekten berbat!''
''İyi deneme, ama çarptığımızda gözlükler gözündeydi.''
''Oh, blah, blah,'' Bill mırıldandı, gözlükleri Ford'un burun kemiğinin üzerine geri yerleştirerek. ''Bana nasıl sürüşeceğini gösterecek misin göstermeyecek misin?''
Ford iç çekti. ''Hayır desem bile sürmeyi deneyeceksin, değil mi?''
''Beeeelki.''
Bu tam olarak Stanley ile olan sürüş dersleri gibi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Düz Zihinler (Flat Minds) Bill Cipher Hikayesi
Fanfic''Düz Hayaller'in parçası olması gereken, ancak pek çok gıcık edici derecede mantıklı sebepten yapılamamış kırıntıların bir koleksiyonu.''