altı

316 22 50
                                    

son dal sigaram ile yazdığım bir bölüm. sigaram 30₺ olduğu icin 9 senelik sigara içiciliğimi bu gece tütüne geçerek bitirdim. artık ben de tütün içiyorum. teşekkürler türkiye'm<3

burada olduğunuzu belli eden yorumunuzu alayım lütfen🥴bu benim için kıymetli

iyi okumalar🍾

...

hürkan sıla'nın bir şeyini unutup geri döndüğünü düşünerek açmıştı kapıyı. fakat karşısında ömer'i görmeyi asla beklemiyordu. tepkisiz kalmıştı. sanki onu taklit edermişçesine ömer'de de herhangi bir hareket yoktu.

saniyeler süren sessizliğin ardından hürkan kendine gelmeyi başardı. "ömer?" dedi sesi oldukça şaşkınken. karşısındaki kıvırcık çocuk utangaç bir tavırla bakışlarını yere dikti. "iyi misin sen? bembeyaz olmuşsun." dedi hürkan ömer'in çenesini tek eliyle kavrayıp yüzünü görmek istercesine.

bu beklenmedik dokunuş ömer'in hissetmekten çekindiği duyguları yeniden hissetmesine sebep olmuştu. iyi olduğunu belli etmek için başıyla onayladı ömer. fakat hürkan buna inanmamıştı. az önce çenesinde olan elini, onun omzuna indirerek geçmesi için yer açtı ona.

ömer hürkan'a ayak uydurup içeri adımladı. arkasına dönüp kapıyı kapattığında bu evin kokusunu bile özlediğini fark etmişti.

hürkan ömer'in salonda oturmaktan hoşlanmadığını bildiği için direkt olarak odasına çıktılar. ömer içeri girdiği gibi burada olmaması gerektiğini anımsadı. bu odada çok fazla anı vardı ve hatırlamak ona çok iyi gelmeyecekti.

bu odada belki yüzlerce belki binlerce defa bulunmuştu. buradaki en ufak şeye dahi eli değmişti. baktığı her yerde bir anı canlanıyordu gözlerinde. tam şurada hürkan ömer'e daha önce adını dahi işitmediği bir enstrümanı zorla çaldırmaya çalışıyordu. ömer'in her başarısız deneyiminde ise istikrarla onunla dalga geçiyordu.

bu koltukta yüzlerce film, onlarca dizi bitirmişlerdi. koltuğun önünde duran sehpada ise genelde alkolleri bulunurdu. ömer sehpaya baktığında gördüğü şey ile kalbi tekledi. ömer'in küllüğü hala orada duruyordu.

hürkan sigara içmezdi. ama ömer neredeyse her gününü burada geçirdiği için ona bir hediye almıştı. hürkan'ın küllüğü kaldırmamış olması, her nedense ömer'i duygulandırmıştı. sehpayı işaret ederek sordu ömer. "neden hala burada duruyor?"

hürkan cevap vermeden önce koltuğa oturdu ve başıyla yanını işaret ederek ömer'i de çağırdı. kıvırcık olan yanına oturduğunda sorusunu cevapladı. "belki bir gün gelirsin diye kaldırmaya elim gitmedi."

ömer gülümsedi. bu ciddi anlamda mutluluk içeren bir tebessümdü. "ne yazık ki sigara getirmedim." dedi ömer, şu an gerçekten bir dal içse çok iyi olurdu. hürkan hemen elini yanındaki komodinin çekmecesine atıp bir paket sigara çıkardı ve ömer'e uzattı.

paket açıktı ve içinde on küsür sigara hala duruyordu. ömer bunun kendi paketi olduğunu anlamıştı. burada da her zaman yedek bir paket bulundururdu. "sigara son kullanma tarihi olan bir şey mi bilmiyorum gerçi." dedi hürkan.

ömer gülümseyerek paketten bir dal çıkardı ve hürkan'ın yine aynı çekmeceden çıkardığı çakmak ile sigarasını yaktı. "bir zehirin son kullanma tarihi olacağını düşünmüyorum." dedi.

hürkan sigarasını içip odanın her yerine bakıp gülümseyen ömer'i izliyordu. neden buraya geldiğini deli gibi merak etse de o bir şey diyene kadar elbette sormayacaktı.

ömer hissettiği şeyi dile getirme isteği ile dolup taşıyordu ve buna engel olmak istemedi. "çok özlemişim burayı." dedi. hala hürkan'la göz temasından kaçınıyordu. "burada kal o zaman."

falling down // porgolaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin