Liam evden çıktığında hala kötü hissediyordu.-En sevdiği kitabını cuma günü okulda unutmuştu ve cumartesi günü de rehber öğretmeninden "pazartesi günü yanıma uğrayabilir misin Liam?" Diye bir mesaj almıştı. Liam tam bu mesajı aldığında boka bastığını farketti ve ayağını kaldırmak için çok geçti.- Aynı bıkkınlıkla otobüs durağına ilerledi.O geldiğinde Louis çoktan gelmiş , onu bekliyordu. Liam biraz geç kaldığını fark ederek lobisinin kendisini azarlamaması için bahane düşünürken yanına ulaştı. "Günaydın tommo." Diye mırıldandı. Louis'den sesli bir günaydın veya geç kaldığıyla alakalı bir şeyler beklerken Louis "payno şuna bak bu çocuk benim sonum olabilir." Dedi. Liam bakmadan bile kim olduğunu anlamıştı. Harry'den bahsediyordu. Louis 4 aydır Harry'ye platonikti ama hala açılamamıştı. Sadece hikayelerine bakmakla ve her sabah , öğle ve akşam ,ayrıca uyumadan önce, gönderilerini stalklamakla yetiniyordu. Liam Louis'nin bu çocuğu gerçekten sevdiğini çocuk tarih dersinde ödev kontrolcüsü olduğundan beri Louis'nin bütün ödevleri tam yapmasından anlamıştı. Çünkü Louis silah zoruyla bile ödev yapmama kapasitesine sahipti.
Liam göz ucuyla Harry'nin attığı hikayeye bakıp "evet evet sabahları epey şirin görünüyor." Dedi. Louis ise Liam'ın sözü üzerine "şirin onun için bir hakaret tanrı gibi." Demişti. Liam çocukluk arkadaşının bu şapşallığına gülümseyip "sen ne dersen o. Sonuçta senin sevgilin olacak." Dedi ve Louis'ye ilk beş derste hayaller alemine dalması için gereken malzemeyi verdi.
Bir kaç dakika daha bekledikten sonra otobüse bindiler. Yol boyunca Louis Harry hakkında konuştu ve Liam ona çaktırmadan Harry'nin yakın arkadaşı Zayn hakkında bir şeyler öğrenmeye çalıştı. Louis Harry hakkında her şeyi stalkladığı gibi çevresi hakkında da bir şeyler biliyordu. Zayn okula bu dönem kayıt olmuştu ve sınıfta yalnızca Harry ve Niall ile konuşuyordu. Açıkçası sessiz bir çocuk olduğunu düşünmüyordu yalnızca ortama uyum sağlamak için yeterli süresi olmamıştı çocuğun. Liam emindi ki dönem sonunda bu çocukta en az Harry ve Niall kadar popüler olacaktı. Çocuk hem yakışıklıydı hem müzik ve sanat grubundaydı hemde Harry ve Niall'la takılıyordu. Bu üçü bir araya geldiğinde adını duyurman pek zor olmuyordu bu okulda.
Liam ve Louis onlarla arkadaş olmayı isterdi fakat Harry ve Niall'ın sporculara karşı ön yargıları veya nefretleri vardı. Emin değillerdi ama sporcuları sevmedikleri kesindi. İşte tam burada Zayn devreye giriyordu. Çocuğun mükemmel özelliklerinden birisi de futboldu. Çocuk ilah gibi bir sese , tanrının elinden çıkmış gibi görünen tuvallere ve Ronaldinho'nun kayıp kardeşiymiş gibi bir futbol yeteneğine sahipti. Çocuk sahaya çıktığında ve topu ayağına geçirdiğinde öyle hareketler yapıyordu ki herkes işini bırakıp onu izlemek isterdi. Topu ayağına alıyor kafasını önüne eğiyor ve topla bütünleşip samba yaparak herkesi geçebiliyordu. Resmen ultra insan gibi bir şeydi. Louis Zayn'i bu yönden seviyordu. Belki Harry ile aralarında bir köprü olabilirdi bu çocuk. Liam ise çocuğun çok yönlü olmasından etkilenmişti. Tek kötü olduğu yan dersler olabilir belki. Sınavlara daha girmemişlerdi ama Zayn şimdiden tüm derslerde uyumuştu. Onu izlediğinden değil tabi ama çocuk üç saniye içerisinde uykuya dalıyordu resmen.
Okulun önündeki durağa geldiklerinde Louis çenesi yorulmuş olacak ki susmuştu. Liam Louis'ye rehber öğretmenin onu çağırdığından ve nedenini tahmin ettiğinden bahsetmişti haftasonu , bu yüzden yalnızca "Paul'un yanına gidiyorum." Demişti.
Zayn , Liam , Niall , Harry , Louis bismizayn yeni kitap.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
They Save Us -ziam
Fanfictionbilmiyorum öylesine yazıyorum çünkü ziam beni kurtarıyor.