44- B&A ŞANS

2.5K 309 261
                                    


...

Selaam :)

Benim tek hayatım burası değil.

Yorumlarınızı okuyorum ama
cevap veremiyorum.

Bölüm kısa değil.
1600 kelimenin üzerinde.
Teşekkürler.

Buyursunlar efenim :)

□■□

"Seni seviyorum Akay."  .....  "Çekindiğini biliyorum ama bana karşı boş olmadığına da eminim. Bu çetrefilden kendini de beni de çıkar lütfen. Çıkar ve sen de benim elimi tut artık." ....... "Ne dersin?"

Konuşmadı... Yine...

Sadece sustu...

□■□

Konuşacak bir şey bulamadığından mıdır yoksa konuşursa geri dönüşü olmayan bir yola gireceğini düşündüğünden midir bilmem ama yine susmayı tercih etti.

Ben de sustum...

Ellerimi ellerinden çekmeden, gözlerimi bir saniye bile gözlerinden almadan, olabildiğince yumuşak ve merak dolu bakışlarla onu izlerken sustum ona zaman tanımak için...

Yaptığım tek şey, tıpkı geçen sefer olduğu gibi tuttuğum ellerinin sırtını baş parmağımla okşamaktı o kadar. 'Ben buradayım, yanındayım ve cevabını bekliyorum.' demeye getiriyordum kendimce.

Akay'ın bakışları bir süre daha ellerimize kaydı ve uzun uzun dalıp gitti.

Aramızdaki tek hareket ve etkileşim, Akay'ın elinin üzerini okşayan parmağımdı o kadar.

Susmaya ve beklemeye devam edip, ne kadar zaman geçtiğini bile bilmeden Akay'ı görmeye ve ne düşündüğünü anlamaya çalışır gibi hâlâ onu izlemeye devam ettim.

Sonunda aramızdaki sessizliğin yeterince uzun olduğuna karar verip, Akay'ı tuttuğum ellerimden birisini boşa çıkarıp çenesine götürdüm. Nazik bir hareketle çenesini yukarı doğru kaldırıp, yüzünü kendime çevirerek bana bakmasını beklerken, "Lütfen.", dedim sadece.

Hayatımda bu kadar duygusal bir anı daha önce hiç yaşamadığımı düşündüm o an. O kadar ki, her an ağlayabilirmişim gibi bir his vardı içimde ama asla ağlayacak gibi de değildim.

Akay bakışlarını nihayet bana çevirince, "İkimize bir şans vermek zorundayız.", dedim dudaklarımın arasından dışarı sızan sesin benden nasıl çıktığına şaşırarak. "İnat etmeyi bırak. Adını koymak zorunda değiliz. Hem bu seni belki biraz rahatlatır. Adının olmaması yani. Sadece yaşayalım gitsin. Olmaz mı? Eğer istediğimiz gibi olmazsa, 'Ben biliyordum, sana söylemiştim.' dersin olur biter. Hem 'Sevgili de değildik zaten.', dersin hatta bitirirken. Ama ya istediğimiz gibi giderse? Bunu neden elimizden alalım?"

"Ben seni mutlu edemem.", dedi Akay bunun üzerine daha önce çok düşünmüş gibiydi sanki.

"Bırak da buna ben karar vereyim.", derken konuşmanın ilk kez kendi rutininden çıkıp başka bir boyuta geçiş yaptığını düşünerek içimden sevinç çığlıkları atıyordum aynı zamanda.

Konuyu devam ettirmek, daha çok irdelemek, istediğim doğrultuda gitmesini sağlamak ve Akay'ın yeniden geri adım atarak o eski ketum haline dönmesini engellemek için, onun cevap vermesini bile beklemeden atıldım hemen. "Hangi konuda mutlu edemeyeceğini düşünüyorsun?"

ÇETREFİL / GxGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin