Genç kız sevgilisi Hakkai'yi parkta bekliyordu. Geleceğini söylemişti ama hala gelmemişti. Aradan zaman geçtikten sonra karşıdan Hakkari'nin abisi Taiju gelmişti, onunla tanışmıştı ama Y/n'yi pek sevdiği düşünülemezdi.
- Y/n napıyorsun burda. Yoksa kardeşimimi aldatıyorsun! (Taiju)
- Y yok Taiju-nii Hakkai gelecekti onu bekliyorum ama hala gelmedi. Sen biliyor musun nerde olduğunu?
- Toman toplantısındadır fazla bekleme. (Taiju)
O an Y/n'nin aklına bir şey geldi.
- Bu toplantı nerde oluyor Taiju-nii.
- Bana şöyle seslenme! Tapınakta oluyor diye biliyorum. (Taiju)
- Teşekkürler Tai-nii.
Dedi ve genç kız çantasını alıp koşmaya başladı.
- Oİ BEN SANA BANA ÖYLE DEME DEDİM! SANA DİYORUM! Y/N! (Taiju)
Genç kız dinlemeden tapınağa gitti. Bütün TOMA'n oraya toplanmıştı. Ama daha toplantı başlamamıştı. Karşıdan onu Mitsuya görmüştü.
- Oİ Y/n Hakkai'yi mi arıyorsun? (Mitsuya)
- Evet Mitsuya-kun buluşacaktık ama gelmedi.
- Noluyor burda. A Y/n hoşgeldin hayırdır. (Draken)
- Hakkai ile buluşucaktık ama gelmedi. Yoldada Taiju-nii ile karşılaştım bana burda olabileceğini söyledi. Bende geldim.
Draken Hakkai'nin olduğu yöne döndü.
- Oİ HAKKAİ KIZ ARKADAŞINI EKMEYE UTANMIYOR MUSUN?! (Draken)
- Draken-kun öyle kızmana gerek yok. Bazen olur böyle şeyler.
Ve ardından ordan ömrünü verebileceğin çocuğun sesini duydun.
- Y/n mi geldi? (Hakkai)
Yanına geldi sana bakmaya başladı bir yandan üzerinden bir yara var mı diye kontrol ediyordu.
- Bir şey mi oldu? Biri bir şey mi yaptı? Nasıl buldun burayı? (Hakkai)
- Sakin ol yolda gelirken abinle karşılaştım o söyledi bana.
- Sana bir şey yaptı mı? (Hakka)
- Hayır yapmadı. Ama ona Tai-nii dediğim için bir tık kızmış olabilir.
Genç kız kıkırdadı.
- Tamam sen bir yerde otur beni bekle ama dikkat et bende toplantı bitince yanına gelicem. Tamam mı? (Hakkai)
- Tamam.
Genç kız bir yere geçip oturdu ve sevgilisini beklemeye başladı. Genelde pek gelmezdi Hakkai'yi beklemeye. Mikey-kun'un kızacağından değil o sever böyle çifte kumruları, ama kendisi pek rahat hissetmiyordu ve sevgilisininde endişe ettiğini biliyordu.
Toplantı olurken genç kız bir köşede kitap okuyordu. Hatta bittiğiniz bile fark etmedi. Kitabın üstünde bir gölge olunca kafasını kaldırdı, bu Hakkai'yidi.
- Toplantı bitti mi?
- Çoktan. Hadi gel gidelim. (Hakkai)
- Nereye gidicez?
- Nehrin yanında biraz otururuz sonra seni eve bırakırım. Hem saat çok geç oldu. (Hakkai)
Genç kız gülümsedi.
- Sen nasıl istersen Hakkai-sama.
Genç kızın böyle demesi Hakkai'nin kalbini tekletmişti. Belli etmemeye çalışsada belli oluyordu.
- Neyse hadi gel gidelim. (Hakkai)
- Peki Hakkai-sama.
Genç kız ayağa kalktı. Yürümeye başladılar.
- Bu arada bana bir daha o dediğin şeyi dermisin? (Hakkai)
- Neyi?
- Demin dediğini. (Hakkai)
- Hakkai-sama.
-Bana hep böyle seslen. Hoşuma gitti (Hakkai)
- Peki.
Ve yürümeye devam ettiler. Ona hep böyle seslen bunu sevdi.
