Yara (Nalu Smut)

4

''Hala biraz ateşin var. Wendy'i çağırmamı ister misin?'' dedim. Üzerine pembe askılı geceliğini giymiş, kalın yorganının altında yatıyor ben de yatağın köşesinde oturuyordum.

Başını sağa sola sallayarak talebimi reddetti. "O halde uyu biraz. Ben salondayim." deyip odadan çıktım. Yanında durmak çok zor.  Onu öpmek ne demek biliyorum. O dokunmak nasıl bir his. Artık neyin eksik olduğunu biliyorum, nasıl tamamlarim onu da biliyorum. Ama yapamam.

Bunun ne kadar acı verici olduğunu bilemezsiniz.

Kapı çaldığında lucy uykuya dalali bir saatten fazla oluyordu. Gelen yalnızca Erzaydi. Selamlasmadik yalnızca kapıyı açtim, içeri girdi salona oturdu.

"Gray'i getirmedim." Dedi, sonra etrafa bakındı. "Uyuyor mu?"

"Evet" dedim.

"Dün gece ne oldu?"

"Bir şeyler yaşandı işte Erza." dedim daha fazla soru sormasını istemiyordum.

"Kendini suçlu hissetmene gerek yok. Utanmana da gerek yok."

"Utanmıyorum. Sadece üzgünüm." dedim. "Ben bir şeyler paylaştığımızi düşünmüştüm."

Erza beni ancak anlayabilmişti. Kaşları dusunceli bir şekilde çatıldı.

"Şey bir seyler paylaştıniz aslında. Ama o bilinçli değildi."

"Biliyorum." Diyebildim.

"Ama kendini kötü hissetme. Yanlış bir şey yapmadın. Seni öptü sen de karşılık verdin. Çünkü bunu lucy istiyor zannediyordun." Dedi. Öpmek kelimesini sanırım bambaska bir anlamda kullanmaya başlamıştık.

Başımı sallamakla yetindim

"Natsu sen Lucy'nin hayatını kurtardın. O kadınlar, hapsedilenler..." Dedi "öldü"

"Ne?"

"Vücutlarında yanık izleri var. Araştırıyoruz. Kadınlardan bir kısmını tekli hücrelere koymuşlar ve Yeniden saldırgan olduklarında..." durdu, düşündu ve devam etti "...yalnızlarmis. Saldıracak kimse olmadığı için mi bilmiyorum ama ölmüşler Natsu."

"Peki bir arada olanlar?" Dedim anlamaya çalışıyordum. Aynı şey lucy'e olamazdı

"Şey onlar birbirlerine saldırmışlar..." Saldırı kelimesini ne anlamda kullandığıni biliyordum.

"Anlıyorum" anlamıyordum. Yani kadınlar birbirlerine mi bir şeyler yapmışlardı? Her şey nasıl bu kadar saçma olabilir?

"Bir teorimiz var. işaretlenenler saldırgan forma geçtiğinde talepleri karşılanmalı. Lucy için de bu durum geçerli..." Yanakları kızarmaya başlamıştı. "Yani... anlıyorsun değil mi?"

"Anlamıyorum Erza. Benden ne istediğini anlamıyorum." Anlıyordum. Yalnızca duymam gerekiyordu.

"Senden ne istiyorsa onu yap Natsu." Emir veriyordu.

"Yapamam." Dedim bu emri kabul etmiyordum.

Suratıma boş boş baktı.

"Erza benden ne istediğini anlamıyorsun. Bunu yapamam."

"Yapacağını yapmışsın zaten. Dün gece ne yaptıysan aynısını yapacaksin. Biz bir cozum bulana kadar devam edeceksin. Sen erkeksin, seni etkileyen bir şey yok. Ama Lucy'i tüm bunlar incitir. Bu yüzden üçümüz dışında kimse bilmeyecek." Kızgındı. Bir cevap bekledi. Alamayınca sordu. "anlaşıldı mı Natsu?"

"Benim duygularım ne olacak?"

"Ne?"

"Erkek olduğum için benim duygularım yok mu?"