Yukardaki şarkıya itafen oluşmuş bir hikayedir...
•
•
•
•
Belkide bu şarkı büyük annemin anlattığı hikaye ve oradaki karakterler için yazılmadı ama onlar kendileri için yazıldığını söylüyorlarmış..."Melek ve sevgilisi Andre. Yunanistan'ın en kuytu köşelerinde tanışmış ve ilk görüşte birbirlerine aşık olan iki gençmiş... Melek henüz 17sini doldururken, Andre 18ini bitirmişti çoktan... Melek ve ailesi Yunanistan'a büyük annesini ziyaret etmek için uzun bı yolculuğa çıkmışlar. Meleğin küçük kedisi Mery'de onlarla birlikte bu yolculukta yer alıyormuş. Mery ismini kedisine babası koymuştu. Anlamı hoşuna gidermiş, Meleğe hep bunu söylerdi...
Yunanistan'da büyük annesinde kalan Melek evde ders yapmaktan bıkmıştı ve dışarı çıkmaya karar vermişti. Gece 9.20'de dışarıya adımını atan Melek, kedisinide yanına almıştı. Geçen aralı sokaklarda sarhoş adamlarla doluyken bir adam ona doğru yaklaştığını hissetmişti ve tedirginleşmişdi, korkudan Mery'i tutan elleri terlemeye başlamıştı.
Çok korkmuştu.
Ara sokaktan çıkmak için bı yol arıyordu ancak o kadar korkmuş ki düm düz ilerlemeye devam ediyordu. Arkasından hızlı adımları duyan Melek dahada korkmuştu. Bir binanın tam bitişinde kolundan tutulduğu gibi duvara sıkıştırılmıştı. Kalbi o kadar hızlı atmiş ki kolundan çeken kişi, onu duvardan çekmiş ve nefes almasını sağlamıştı."Büyük annem burayı anlatmaya başladığında yüzünü güzel bı tebessüm sarıyordu, bunu bize anlatırken anlam veremezdım o saf tebessüme...
Derin nefes alarak devam ederdi hikayeye;
"Nefesini düzene sokan Melek karşısındaki mavi gözleri olan şahısa bakmış. -burda Yunanca konusuyorlar ancak bana Türkçe anlatirdi- "ne yaptığını sanıyorsun aptal" diye bağırıp ağlamaya başlamış. Ama kalbindeki o hız asla geçmemişti. 'ben Andre şimdi burdan gitmemiz gerek sonra konuşuruz' gibi birşey demiş. Sonunda Mery'i de alıp binanın ve ara sokağın içinden çıkmışlar.
Zamanla sürekli olarak birbirini görmeye başlayan Melek ve Andre git gide birbirlerine aşık olmuşlardı.
Bu duyguları birbirlerine itiraf edemeyen gençler sonunda birbirlerine itiraf etmişler.
13 Eylül sabahı Türkiye'ye dönmek için yola çıkacak olan Melek ve ailesi, eşyalarını arabalarına yerleştirmeye başlamışlardı çoktan.
Sokağın ilerisinde ıslık çalan Andre'i gören Melek gülümseyerek oraya gitmiş. Andre, Meleğin ellerini tutarak aynen şöyle demiş, 'Güzel sevgilim, sana yemin ederim ki Türkiye'ye geleceğim.' diye fısıldadıktan sonra dudaklarına güzel ve hafif bı öpücük bırakmış.
Kızaran Melek, gülümseyerek 'sana yemin ederim ki, Türkiye'ye gelince hep seninle olacağım sevgilim' demiş.Yola çıkan aile zamanla Türkiye'ye geri dönmüş. 4 yıl boyunca Andre ile mektuplaşan Melek, sonunda bir mektuptan onun Türkiye'ye geleceğini öğrenmiş...
O zamanlar uçaklar daha çok yeniymiş. Sevgilisini bekleyen Melek 2 gün boyunca uçağın ineceği yere gidip bakıyormuş. Ancak ne Andre varmış, nede bı başkası..."
Susardı büyük annem, gözleri dolardı. Burnunu çekerdi ve ' bu kadar çocuklar devamını daha sonra anlatırım' derdi.
Şu an 18 yaşındayım. Henüz yeni öğrendim hikayenin devamını...
O uçak hiç gelmemiş ineceği yere, çünkü düşmüş...Bu arada, büyük annemin ismi Melek...
Teşekkürler...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Unuttum
Short StoryKeşfedilmemiş yahut kesfedilmediğini sandığım şarkılar üzerinde hikayeler yayımlıyorum. Lütfen izinsiz bir yerde paylaşmayın... umarım beğenirsiniz, oylarınızı ve yorumlarınızı bekliyorum... ig; sanatoy_