...Selaam :)
Hafta sonunu iple çeken bir ben bırakıyorum buraya.
🫂Buyursunlar efenim :)
□■□
"Sana inanamıyorum. ....... Bir süre seni görmesem çok iyi olacak. Sakın peşimden gelmeye kalkma."
Ne yani? En başa mı döndük şimdi?
□■□
Neredeyse parti boyunca Akay bütün edası ve mağrur duruşuyla tıpkı bundan önceki partilerde olduğu gibi hep başkalarıyla birlikte sohbet ederken, ben ise yine önceden olduğu gibi çekildiğim köşeden onu takip ettim.
Elbette çocuk gibi küsüp ellerimi birbirine bağlayarak, dudağımı büzüp somurtarak oturmadım ama yine de hiç keyfimin kalmadığı da açıktı aslında. Ara sıra yanıma gelip giden insanlarla konuşup sohbet etsem de aklım ve gözümün bir ucu hep az önce bana posta koyup giden sevgilimde kaldı...
Bu süre zarfında Akay'la sık sık göz göze gelmemize rağmen ne ben bir hamlede bulundum ne de o... Emin olduğum bir şey varsa, o da Akay'la göz göze gelmelerimiz bu kez önceden olduğu gibi tesadüf üzerine kurulu değil, tamamen birbirimizi yoklamak ve ne yaptığımızı görmek amaçlıydı.
Yine yanıma gelen bir kaç çalışanla birlikte kibar ama sahte gülüşlerim eşliğinde sohbet ederken, Akay'ın yanına Çağın'ın gittiğini görünce, ister istemez odak noktam tamamen oraya kaydığı için, yanımdakilerin konuşmalarından kopar gibi oldum o sırada. ~Bu kadar mesafeden dudak da okuyamıyorum.~
Bir süre sonra Çağın, kibarca Akay'ın koluna girdi ve yanlarındakilerden müsaade ister gibi bir tavra bürünüp Akay'ı aralarından ayırdı. Teke tek kaldıklarında da ciddi bir konu konuşmaya başladıkları benim bulunduğum yerden bile apaçık belli oluyordu. Ara ara Akay'ın göz ucuyla bana bakması, aklımdan 'Beni mi konuşuyorlar acaba?' sorusunu geçirse de, bunun cevabını en azından o an için bilememek ayrıca sinirlerimi bozdu.
Koluma birisinin dokunması ve "Begüm hanım iyi misiniz?", sorusunun kulaklarıma dolmasıyla, sesin geldiği yere başımı çevirince ne zaman geldiğini bile anlamadığım Nevzat'ı ve az önce konuştuğum diğer çalışanları aynı anda pür dikkat bana bakarken buldum.
"İyiyim Nevzat. Sen ne zaman geldin?", diye sordum şaşırarak.
Hafifçe gülümsedi Nevzat, göz ucuyla Akay'ın olduğu tarafa küçücük ve kaçamak bir bakış atıp, "Sanırım bir kaç dakikadır buradayım efendim. Size seslendim ama müziğe kendinizi kaptırıp dalmışsınız galiba.", dedi diğerlerine fırsat vermemek için. ~En azından o an ben bunu, bu yüzden böyle söylediğini varsaydım.~
Saygı dolu bir gülümseme de ben sundum Nevzat'a. "Öyle oldu galiba.", dedim onu onaylayan bir tavırla. "Eee? Anlat bakalım neler yapıyorsun görüşmeyeli?", diye sordum diğerleri yokmuşcasına.
"Siz... Daha doğrusu Akay hanım olmadığı için ben çok boş kaldım aslında. Bu yüzden gün içerisinde mümkün olduğunca Gülfem'e yardımcı olmaya çalışıyorum."
"Sahi. Gülfem nerede? Onu hiç görmedim bugün. Bir kaç gündür kontak da kuramadık malum sebeplerden."
Nevzat, "Gülfem bu aralar annesinin ameliyatıyla ilgileniyor Begüm hanım. Bir kaç gündür izinli. Yarın başlayacak.", deyince kendi kendime kızdım. Bundan benim de haberim olmalıydı. Yeni şirket, yeni sevgili, yeni aşk hayatı, yeni düzen derken kendi dünyama kapılıp gittiğimi fark ettim o an.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÇETREFİL / GxG
Romans☆ TAMAMLANDI ☆ _____+18_____ İki kadın düşünün... Ayakları yere sağlam basan güçlü kadınlar. İkisi de keçi gibi inatçı, ikisi de dik karakterlere sahip. Ve her ikisi de hatalar yapmaya müsait. BEGÜM BELÇİN UZBAY vee AKAY AYTÜRK Bazen kızgın, baze...