"Seni ne kadar özlediğimi tahmin bile edemezsin, Chanyeol... Sana sarılabilir miyim?"
Normalde Chanyeol temastan özellikle sarılmak gibi duygusal bir hareketten hoşlanmazdı ama Baekhyunun ifadesi bunu değiştirmişti, yavaşça kollarını Baekhyunun beline sarsım ve kendine çekti. Baekhyunda ona sarıldığında kafasını Chanyeolun göğüsüne koydu, "Sanki yıllardır yeni nefes alıyorum gibi."
'Senin yanında nefes aldığımı hissediyorum, sevgilim.'
"Teşekkür ederim, Chanyeol."
'Teşekkür ederim, sevgilim.'
Chanyeol aklına birden gelen anılarla afalladı. "Patron-" Odaya Sehun birden girince arkasından Chanyeola takıntılı kız girmişti. "Chanyeol! Ne demek 'Ayrılmak istiyorum'?" diyerek içeri girdiğinde Chanyeol ofladı, gözlerini devirdi.
"Birlikte miydik ki ayrılalım?"
"İki ay ne bok yedik biz?!"
"Seni sevmediğimi ve sırf babama saygımdan seni sevmeye çalıştığımı ama asla sevmediğimi ve sevmeyeceğimi biliyorsun sanıyordum, Mina. Kadınlardan hoşlanmadığımı bile anlayamayacak kadar salak mısın?"
Mina, Baekhyuna baktı. "Bununla mı?!"
Baekhyun yüksek sesiyle ürkmüştü, Chanyeol önüne geçti. "O 'Bu' değil, ve seninle işimiz bitti."
Mina, Sehunun zoruyla gittiğinde Chanyeol Baekhyuna döndü. "İyi misin?" diye sorsu Chanyeola Baekhyun. "Asıl sen iyi misin?" diye sordu Chanyeol.
"İyiyim."
"O zaman bende iyiyim." dedi ve gülümsedi.
"Baekhyun bu akşam müsait misin?" diye sordu Chanyeol. "Evet ama neden?" diye sordu. "Aklımdaki her şeyi sana anlatmak istiyorum kafamı ve aklımı boşaltmak istiyorum çünkü gerçekten yoruyor."
"O zaman nasıl yapacağız?"
"Sakin bir yerde içmek istiyorum sana yada benim evime gidip içebiliriz."
"Teyzem ve ağabeyim evde."
"O zaman benim eve gidelim, sana anlatayım kendimi."
"Şey teklifi gibi- Neyse, tamam..."
****
Baekhyun, Chanyeolla eve geçmiş Chanyeol içmeye başlamıştı bile. Bazen mırıl mırıl konuşuyordu bazen net konuşuyordu.
"Bugün sen bana sarılıp o sözleri söylediğinde kafamda bir şeyler yankılandı ve 'Sevgilim' diyordu her cümlenin sonunda."
Baekhyun gülümsedi, "Evet, çünkü öyleydin. Her şeyimdin sen benim."
"Ya her şeyi hatırlasam? Seninle olan anılarımın hepsini, sonunda nasıl öldürüldüğümü falan?"
"Sadece beni hatırlasan yeterli, ölüm anımızı hatırlamana gerek yok."
Dedi Baekhyun, Chanyeolun yanaklarına elini koyup gözlerinin içine bakarak.
"Anımız? Bizim mi? Sende mi öldün o gün, Baekhyun?" Chanyeol bunu sorduğunda Baekhyunun gözleri dolmuştu, başını onaylarcasına salladı, "Babam beni öldürtmeden saniyeler önce sen öldüğünde ölmüştüm ben zaten."
"Baekhyun ağlama," dedi Chanyeol ve Baekhyunun elini kendi göğüsüne tam kalbine koydu. "Sen ağladığında burası sıkışıyor, nefes alamıyorum çünkü."
"Elimde değil," Baekhyun gözyaşlarını sildi. "Seni çok özledim."
Birden Chanyeol, Baekhyunun pembe ve çilek aromalı nemlendiricisi içeren dudaklarına yapıştı.
İkisi de gözlerini kapadığı için bilmiyordu ama ikisninde gözlerinden bir damla yanaklarından aşağı indi...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Love Again | ChanBaek
Fanfic16. Yüzyıllarda Kore Hanedanlığı Kralının dört oğlundan biri olan üçüncü prens Byun Baekhyun, babasının emri altındaki Komutan Park Chanyeol ile ilişki içindeydi. Bunu öğrenen Kral, Park Chanyeol'u Baekhyun'un gözü önünde idam ettirir. Daha sonra iş...