Aşk Kapıyı Çalınca

Niçin seviyoruz ? Neden aşık oluyoruz ? Nasıl aşık oluyoruz ? Aşık olunca kalp o yola baş koymaz mı ? Peki bile bile kendini o ateşe atmaz mı dostlar ? Sevmek , 6  harf 2 hece 1 kelime sonsuz anlam. Hayatımızda kime, ne zaman, nasıl aşık olacağımızı bilseydik başkalarıyla böyle gönül eğlendirir miydik bilmiyorum.  Eğer bilseydik, bilirim ki kendimizi aşık olduğumuz adama saklardık. Bunca duygumuzu, anılarımızı, anlayışımızı, gülüşümüzü hatta öfkemizi.  Yolunu gözlerdik hep . Geleceği, bizi bulacağı günü iple çekerdik. Ha diyince sevilmiyor dostlar. Sevmek hissetmek değil midir ? Gönül işi değil midir ? Tek taraflı olmaz dostlar. Bir gün aşk öyle bir kapınızı çalar ki açmasanız da ona gönlünüzün kapılarını, o yine de içeri girmesini bilir. Bir müddet sevdirir size kendini. Gitmek bilmez önce. Alıştırır kendini. Sonra gitmek istese de siz bırakamazsınız. Bilirsiniz ki zararı var faydası yok. Faydası var ziyanı çok. O zaman anlarsınız işte ölmek var ama dönmek yok. Ne burç yorumları yarar işinize ne de tavlama yöntemleri. Göğe merdiven de dayasanız yine alnınızda yazılan olur. Ben sevmekten bahsetmiyorum. Aşık olmaktan da bahsetmiyorum. Ben sevdalanmaktan bahsediyorum. Her sabah uyandığınızda onu düşünmekten, vazgeçmemekten, hep beklemekten, baktığınızda içinizin erimesinden, acı çektiğinde bilmekten değil hissetmekten bahsediyorum. Biliyorum kolay değil. Yeri geldiğinde zor olduğunu da biliyorum. Kimsenin sizi anlamadığını da öyle. Sakın beni yanlış anlamayın dostlarım. Ama aşk bir rüzgâra benzer. Ya ateşi körükler ya da ateşi söndürür.

( İlgiye göre yarın yazarım :))