"Telefon edebilir miyiz?"diye sordu Eslem Sarp'a.
"Kimi arayacaksınız?"dedi Sarp.
"Mustafa amcayı arayıp bizi almasını söyleyeceğiz."dedi Eslem. Bana sormadan kafasına göre niye hareket ediyordu ki.
"Mustafa amcamı. Hayır hayatta olmaz. Beni bu halde görürse ne olucak. Eve girince anneme ne diycem."dedim
"Peki ben eve gitmessem anneme ne diyeceğim. Ya da annen seni merak etmişdir bile. Saat gece yarısını geçdi. Annelerimizim bize yapacaklarını düşünemiyorum."dedi
"Ben sizi bırakırım."dedi Sarp.
"Mustafa amcaya ne dedin de yolladın."diye sordum Eslem'e. O başımda olacağı için annem izin vermişdi.
"Yangın olayını anlayınca yanına gittim. Sen baygındın. Partinin başka bir yerde devam edeceğini söyledim. Arkadaşlarımızın bizi bırakacağını da dedim."dedi
"Ne yani ona yalan mı söyledin. Hadi onu bırak buna nasıl kandı ve gitti. Annemden yiyeceği azarı düşünemiyorum."dedim
"Bilmiyorum Melodi. Gitti işte. Salak gibi telefonlarımızı almayı unuttum. Annem kim bilir kaç kez aradı. Ne diyeceğim ona şimdi."dedi
"Konuşmanız bittiyse gidelim kızlar."dedi Sarp.
"Bu haldemi?"dedim. Üzerimde hala onun gömleği vardı. Elbisemi o kadar kısa sürede çıkarmışdıki. Bunu nasıl yapabildi. O kadar dumandan etkilenmeden nasıl ayakta durabilirdi. Benim hala başım zonkluyor.
"Al bunu giy."dedi eşortman altını vererek.
"Tamam nerde giyeyim."diye sordum
"Kimse yok burada giyebilirsin."dedi
"Saçmalama."dedim
"Göreceğimi gördüm zaten."dedi ve bir anda kızardığımı hissettim.
"Arabada bekliyorum. Giyin ve gelin. Aslında bunu yapmamam lazımdı ama neyse."dedi ve uzaklaşdı.
Neden bu kadar ukalaydı ki? Erkek milleti değil mi hepsi aynı.
Eşortmanı altıma geçirdim. Gömleğide içime soktum.
"Hadi Eslem."dedim ve evi son kez inceleyerek kapıdan çıktım.
Arabanın içerisinde oturmuş bizi bekliyordu.
Eslem arkaya oturdu bende yanına geçerken "Öne gel."dedi
"Niye ki?"diye sordum.
"Sorma ve gel."dedi
Öne geçtim ve oturdum. Arabayı sürmeye başladı.
"Eslem evin nerde?"diye sordu. Eslem evini tarif etti.
"Benim evim daha yakın önce beni bıraksan?"dedim
"Seninle konuşacağız. Sencede bana açıklama yapman gerekmiyormu?"dedi
"Annem merak eder yarın konuşsak."dedim.
"Hayır şimdi konuşacağız."dedi
Eslemlerin evinin önünde durdu.
"Yarın telimi getirirsin. Anneme partinin baya uzun sürdüğünü söyleyeceğim."dedi
"Tamam sabah seni alırız."dedim
Arabadan indi ve apartmanına girdi.
Sarp arabaya son gaz yüklendi. Hemen kemerimi bağladım. Araba gittikçe hızlanıyordu. Gerizekalımı bu çocuk kaza yapacağız.
"Yavaşlar mısın lütfen."dedim. Beni takmayınca tekrar yüksek sesle.
"Yavaşlat şu arabayı."dedim
"Korkuyormusun. Bence ölümden bu kadar korkmamalısın."dedi
"Durdur şu arabayı."dedim
"Anlat."dedi
"Ne anlatıyım. Şu arabayı yavaşlat. Nereye gidiyoruz."dedim. Hız sınırı 180 olmuş du.
"Benden niye kaçdın. Ayrıca o katta ne işin vardı?"dedi
"Şu arabayı durdurmadan hiçbir şey anlatmayacağım."dedim.Bir anda frene bastı ve öne doğru savruldum. Kafam. Ah acıyor. Elimle kafamı tuttum kanıyor.
"Kafan kanıyor."dedi Sarp.
"Öküz gibi durdurursan arbayı. Tabi kanar. Ne anormal bir insansın."dedim
Yanımdaki torpidoyu açdı ve yara bandı çıkardı. Ardından kafama yapıştırmak için yaklaşdı. Eli kafamdaki elime değdiğinde bir an afalladım.
"Lanet. Koca bir lanet var üstümüzde. Bunu bize onlar yaptılar. Ve bu lanet ancak onların kanından birinin kanıyla kaybolacak."dedi uzun sakallı bir adam. Kral tahtı gibi bir şeyin üzerinde oturuyordu.
"Bu iş senin Sarp. Bu lanet senin lanetin. Ve bunu ancak sen temizleyebilirsin. Boynundaki damga bunu simgeliyor."dedi adam.
Sarp elini boynuna götürdü. Boynunda bir dövme vardı. Ama parıltısı göz alıcıydı. Küçükdü ama çok güzeldi.
"Peki efendim. Ne yapmalıyım."dedi Sarp adamın huzurunda eğilerek.
"Onu öldürmelisin ve kanını bize getirmelisin. Ondan önce herşeyini elinden al ve acı çeksin. Bakarsın bunu yapmana gerek kalmaz."dedi uzun sakallı adam.
"Emredersiniz efendim."dedi Sarp ardından."Melodi kendine gel."dedi bir ses.
Kafamı salladım bu neydi şimdi böyle. Sarpla hala arabadayım. Peki bu nasıl oldu. Bunu nasıl gördüm. O birini öldürmek üzere görevlendirilmişdi.
"Ne oldu?"dedi Sarp.
"Sen..."dedim. Ardından boynundaki yara bandî dikkatimi çekti. Yara bandına uzandığım gibi geri çekildi.
"Ne yapıyorsun."dedi
"Sen..."dedim tekrar. "Lanet."dedim ardından. Kelimeler boğazıma tıkılmışdı sanki. Titriyordum ve konuşamıyordum.
"Sakin ol ve anlat bana."dedi
"O adam sana lanetinden kurtulman için birini öldürmeni söyledi. Sende önünde diz çöktün ve emredersiniz efendim dedin."dedim
"Hangi adam."dedi
"Bilmiyorum. Uzun sakallı bir adamdı. Cam gibi gözleri vardı. Tıpkı senin gibi."dedim
"Onus."dedi kısık bir sesle.
"Onus kim?"dedim
"Bunların hepsini ne zaman gördün."dedi
"Yara bandını yapıştırırken. Elimiz değdi ya."dedim
"Bu nasıl olur?"dedi "Bunun olmaması lazım."
"Sen birini mi öldüreceksin."dedim
"Başka birşey görmedin mi?"dedi
"Hayır görmedim."dedim
"Bu nasıl olur."diye sordum.
"Sana dokunduğum an niye böyle birşey gördüm. Yangındada dokundun ama."dedim
"Elimi bir daha tutar mısın?"diye sordu.
Kafamı salladım ve elini tuttum."Çimlerin üzerinde uzanıyorum ve havayı inceliyorum. O kadar güzel bir hava var ki.
'Bak şurda sanki nota işareti var.'diyor Sarp.
'Uff ya deli deli konuşma.'diyorum. Ardından bana doğru dönüyor. Bende ona doğru dönüyorum.
'Sen kalbimim melodisinin.'diyor ve elimi alıp kalbine götürüyor.
'Duyuyor musun?'diyor kafamı sallıyorum. Ardından yaklaşıp dudaklarına küçük bir buse konduruyorum.""Ne gördün?"diye sordu Sarp elini elimden çekerken.
"Çimlerde uzanıyorduk. Bulutlara bakıyorduk. Sen bana bulutları göstererek bak orda nota işareti var dedin. Ben sana git işine dedim. Ardından birbirimize döndük ve sen elimi alıp kalbine götürdün.
Sen kalbimin melodisinin dedin. Bende seni öptüm."dedim
"Bu kadar mı?"diye sordu.
"Evet. Bu kadar. Bu nasıl olur."diye sordum elime bakarak.
"Şimdi senden tek birşey istiyorum. Bunu kimseye söyleme. Anladın mı. Ve sakın burcalayıp soru filan sorma."dedi
"Ne diyosun sen."dedim
"O yangından sağ çıkmamız mucizeydi ama çıktık. Ama sana hiçbir şey olmadı. Polis filan hiç kimseyi aramadınız. Elimi tuttun ve abuk subuk şeyler görmeye başladım. Bu olamaz Sarp. Anlıyomusun. Bana açıklama yapmak zorundasın bunların hepsini açıklamak zorundasın."dedim
"Sana açıklama yapmak zorunda değilim."dedi arabayı çalıştırırken.
"Zorundasın."dedim
"Bunları unut ve sesini kes."dedi
Evimin önüne geldiğimizde "Eve git ve odana çık. Annen büyük ihtimalle uyuyordur."dedi
"Sen evimi nerden biliyorsun?"diye sordum.
"Senin hakkında birçok şey biliyorum Melodi."dedi
Bölüm sonu...
Hergün bir bölüm yazmayı düşünüyorum. Ya da iki günde bir. Beğeniyorsanız lütfen votelemeden geçmeyin.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LANET
Genç KurguRüyalarına hükmeden bir çocuğa aşık olurmusun? Peki ya bu rüyaların tek tek gerçeklesirse...