ÇETREFİL / GxG

52- B&A ÖDÜL

...

Selaam

🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷
BAYRAMIMIZ KUTLU OLSUN
🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷

Yine ve yeniden belirtmekte
fayda var
SİNDİREBİLİRSİNİZ
ama
SÖNDÜREMEZSİNİZ

Bu bölüm
savunucu11 'e ithaf edilmiştir
Ve evet, bir sebebi yok :)

Buyursunlar efenim  :)

□■□

Tüm gece boyunca Akay'la birbirimizi tanıyıp keşfettik. Defalarca...

Artık tamamen benimdi, bana aitti Akay. Her şeyiyle benim olmuştu, benim onun olduğum gibi...

□■□

Ayların verdiği açlığı doyurmak öyle hemen ve kolay olmadığından, bedenlerimiz 'artık yeter' diyene kadar birbirimize olan sevgimizi bedenimiz üzerinde ıspatladıktan sonra, benim yatağımda birbirimize sarılarak uyuyup kaldığımızı, sabah olduğunu anlatan telefondan çalan alarm sesiyle fark ettik.

Sadece bir kaç saat uyumuş olmanın ve geceden kalma yorgunluğun verdiği uykusuzlukla saflaştığımızın da farkındaydık ama işe gitmemiz gerekiyordu. Üstelik bugün her ikimiz de büyük şirkete gidecektik. ~Artık programlarımızı hep birbirimize göre ayarlıyoruz.~

Akay'a 'eve gidip hazırlanmak yerine, ölçülerimiz neredeyse birbiriyle aynı olduğu için, benden bir şeyler giymesini' söyledim ve itiraz bile etmeden bunu kabul etmesine de ona çaktırmasam da içten içe sevindim çünkü bu artık onun bizi her anlamda bir bütün olarak gördüğü anlamına geliyordu bence benim için.

Kendi üzerimi değiştirip, Akay'ın giyinmesini izlemeye başladım. Dün gece kendi ellerimle soyduğum kadın, şimdi karşımda yavaş yavaş melez teninin üzerini kapatıyordu.

Akay'ın giyinirken yaptığı hareketler ve ara ara kaçamak bakışlarla bana bakarken göz göze gelmemiz bile bana aşırı seksi gelirken, kendi kendime yeniden yükselmeye başladığımı ve bacaklarımın arasından bir dalganın yavaş yavaş bedenime yayılmaya başlamasını fark etsem de kendimi Akay'a bakmaktan geri çekmedim.

Sonunda Akay beni bariz bir şekilde onu yiyecekmişim gibi bakarken görünce, dolaptan aldığı katlanmış bir tişörtü "Kes şunu." diyerek suratıma doğru fırlattı.

Attığı tişörtü havada yakalamaya çalışsam da yarısının yüzüme gelmesine engel olamadım ve ütülü olmasına aldırış bile etmeden oturduğum yataktan kalkıp Akay'ın yanına giderken elimdeki tişörtü yatağın üzerine rastgele fırlattım.

Sevdiğim ve sabaha kadar defalarca seviştiğim, neredeyse her noktasını görüp ezberlediğim kadının yanına bir kaç adımda ulaşıp, kollarımı beline dolayarak kendime çevirdim. "Sen ne söylediğinin farkında mısın? Sana bakmayı, seni sevmeyi, seni öpmeyi nasıl keseyim ben bundan sonra?", diye sordum bakışlarımın hedefi dudaklarındayken.

Dudak kenarlarının yanlara doğru gerilerek kıvrılışını izledim Akay'ın. Kollarını boynuma dolayıp, "Çok güzel seviyorsun.", dedi.

Bakışlarım yavaşça yukarı doğru kaydı ve gözlerimiz buluştu sonunda. "Çok güzel seviliyorsun."

Öpmek için hamle yapan Akay'dı. Ama her ikimizin arasında ve etrafında dolaşan duygu seksten uzak bir romantizmdi bu kez. Birbirimize olan sevgimizi dudaklarımız aracılığıyla sunmuştuk birbirimize sadece.