Dükle Evlilik

36 7 6
                                    

Olayların ve kişilerin tarihle alakası yoktur!!!

🤍

1295 İngiltere

Sonunda cenazeden çıkmış odasına girmişti. Artık soğuk kanlı olması gerekmiyordu. Kendisini bir anda yerde buluverdi. Gözyaşları kendinden bağımsız bir şekilde akıyordu. Gözyaşlarını silmeye çalıştı ama fayda etmedi. Sildikçe yenileri geliyordu. Dadısı görürse ona çok kızardı bu yüzden ağlamamak için kendini zorladı. Üstündeki güzel yas elbisesini çıkardı, öylece kendini yatağa attı. Küçük bedeni çok üşüyordu ama yorganı üstüne çekmek için bir hamlede bulunmadı. Babasının gelip üzerini örtmesini bekliyordu ama içten içe biliyordu babası bir daha asla gelmeyecekti.

O gece soğuktan titremesine rağmen üzerini örtmedi ve küçük kız, fark etti ki artık kimse onun üzerini örtmek için odasına gelmeyecek, başını okşayıp öpmeyecekti.

🤍

1298 İngiltere

Phoebe yeni bir güne uyanmıştı. Tavana bakıp bugünün iyi geçmesi için dua etti. Yatağından kalktı. Banyoya gidip yüzünü yıkadı. Kirli aynadan kendisini inceledi. Kahverengi dalgalı dağnık saçlarına, arada sarı harelerin olduğu yeşil gözlerine, mosmor olmuş göz altlarına göz gezdirdi. Ardından gözlerini vücuduna çevirdi. Neredeyse kaburga kemiklerini sayabilecek kadar zayıflamıştı. Kafasını iki yana sallayıp umutsuz düşünceleri kovaladı. Bugün doğum günüydü.

Artık 10 yaşında kocaman bir kız oldum kimse beni üzemez diye düşündü.

Eski elbiselerini giyinip mutlu bir şekilde mutfağa gitti. Akşama kadar Aşçı Teyzesine yemekleri hazırlamasında yardım etti, Dakota ve Dete'ye şatonun temizliğinde yardım etti.

Tüm hizmetliler Phoebe'nin bu durumuna üzülüyorlardı. Üç yıl öncesine kadar bu evin Küçük Hanımıyken şimdi bir köle kadar bile değeri yoktu. Hizmetliler hâlâ Abagail Pierce etrafta yokken kıza Küçük Hanım diye seslenirlerdi.

Akşam Phoebe odasına dönerken yengesi Abagail ve amcası Arthur Pierce' i konuşurlarken duydu.

"Ne demek Dük Phoebeyle evlenmek istiyor? Arthur aklını mı kaçırdın çocuk henüz 10 yaşında. Aralarında 30 yaşdan fazla var."

"Daha düne kadar ondan kurtulmak için bana dil döküyordun istediğin oluyor işte."

"Ben sana gönder dedim 40 yaşında adamla evlendirmek ne demek. Hem nerede görmüş de evlenmek istiyor?"

"Abim hayattayken bir balo da görmüş aklından çıkartamamış işte."

Aman Tanrım dedi Abigail. "6 yaşlarında olan bir çocuğa nasıl böyle duygular duyulabilir? Ne çirkin bir zihniyet."

"Yeter bu kadar düğüne 1 ay var. Bu süre zarfında çocuğun kilo alması için ne gerekiyorsa yapın."

"Kendin de söyledin çocuk diye. Kocasının ihtiyaçlarını nasıl karşılayacak?"

"Onu da kocası düşünsün."

Phoebe konuşulanlardan çok bir şey anlamamıştı. Hizmetlilerden kadının yeri kocasının yanıdır diye bir söz duymuştu. Bu da sonunda bu işkenceden kurtulacağı anlamına geliyordu. Ardından yengesinin dedikleri geldi aklına "Kocasının ihtiyaçlarını nasıl karşılayacak?". Yengesinin yine ona kötülük yaptığını düşündü. Bana işkence edebilmek için gitmemi istemiyor diye geçirdi içinden.

🤍

Ertesi gün ona eski güzel odasını ve süslü elbiselerini geri verdiler.

Bir ay boyunca çok iyi beslendi ve sağlıklı bir kiloya geldi. Herkes, yengesi Abigail bile hiçbir şeyden haberi olmayan bu çocuğa üzülüyordu. Kuzeni Daisy ondan 5 yaş büyüktü ve çocuğun başına gelecekleri az çok biliyordu. O bile gittiği yatılı okuldan bu haberi duyar duymaz bu karardan vazgeçmesi için babasına bir mektup göndermişti.

Düğün olduça sadeydi. Az sayıda davetli vardı. Gelin odasından davetlilerin kahkahası ve neşeli sohbetleri duyuluyordu. Phoebe, yengesi Abigail ve kuzeni Daisyden kurtulacağı için mutluydu.

Davetliler aslında kıza acısalarda bunu belli etmiyorlardı. Beklenen an geldi, düğün seramonisi bittikten sonra davetliler dağıldı. Phoebe ve Dük birlikte at arabasına bindiler.

Dük James "Eminim şatomuzu seveceksin. Beğenmezsende kendi zevkine göre tekrar dekore edebilirsin."

"Teşekkürler bayım."

Dük kahkaha attı "Bayım mı? Kocacığım diyeceksin."

Phoebe utanarak "Teşekkürler kocacığım." dedi.

Dük 40 yaşında aralarına aklar düşmüş kumral saçlı, ela gözlü bir adamdı. Çok uzun değildi.

Araba durduğunda birlikte arabadan inip şatoya giriş yaptılar. Birlikte bir yatak odasına girdiler. Kız Dükün kendi odasına gitmesini beklerken adamın bir anda soyunmaya başlamasıyla afalladı.

Dük ona dönüp "Üstündekileri çıkart." dedi.

Kız iyice dehşete düşmüştü. Adam karşısında çırılçıplak kalmıştı ve onun üstüne doğru gidiyordu. Kız gözlerini etrafda gezdirerek kaçak yer aradı. Ama çok geçti adam çoktan onu yakalamıştı. Çocuk hayatında hiç bu kadar iğrenç bir görüntü görmemişti.

O gece kız ağlayıp adama durması için yalvarmış ama adam onu takmayıp kendisini tatmin etmeye devam etmişti. Bunlar olurken kızın aklına yengesinin "Kocasının ihtiyaçlarını nasıl karşılayacak?" dediğini hatırladı. Adam sonunda yorulup kendini yana attığında kız çoktan kendini kaybetmiş, bayılmıştı.

Küçük kız bu gece kimsenin saramayacağı bir yara almıştı. Tecavüze uğramıştı.

🤍

Oy atmayı unutmayın. :))

SelengaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin