"AŞK EŞİTTİR BİZ" 4. SEZON 144. BÖLÜM

240 18 1
                                    

(SABAH)

Ali alarmın çalmasıyla birlikte yer yatağından kalkar ve önce alarmı kapatır, sonra banyoya giderek günlük işlerini halleder. Sonra tekrar odaya döner ve Nazlı'yı kontrol eder, akşama göre daha iyiydi Nazlı ateşi de düşmüştü ama hala uyuyordu
Ali: Çok şükür
Ali giyinme odasına giderek üstünü değiştirir sonra giyinme odasından çıkar ve odaya geçer, odadan çıkıp aşağıya iner
Ali: Günaydın herkese
Adil: Günaydın oğlum
Ferda: Günaydın kuzum
Selvi: Oğlum Nazlı nasıl
Ali: Çok şükür anne akşama göre daha iyi, ateşi de düşmüş
Selvi: Çok şükür
Ali'de kahvaltı masasına oturur ve kahvaltı yapmaya başlarlar. Bir süre sonra Ali kahvaltısını bitirir
Ali: Anne Nazlı'yla siz ilgilenirsiniz değil mi, benim şirkette gitmem gerekiyor
Açelya: (gülerek) Sen merak etme kıvırcık, Nazlın'a çok iyi bakarız
Ali: Açi
Açelya: Buyrun benim
Ali: Bir şey derdim de, şirkete geç kalıyorum (gülerek)
Açelya: Bir şey diyemezsin zaten
Ali: Neyse ben kaçar, görüşürüz
Ali evden çıkar ve arabaya biner, tam arabayı hareket ettirdiği vakit genç bir kız arabanın önüne atlar. Allah'tan Ali son anda ani fren yaparak kıza çarpmamıştır. Ali hemen arabadan iner ve genç kızın yanına gider
Ali: Hanımefendi iyimisiniz
Ayşe: İyiyim iyiyim bir şeyim yok
Ali: Neden arabanın önüne atlıyorsunuz, ya  size çarpsaydım
Ayşe: Lütfen bana yardım edin
Ali: Anlayamadım
Ayşe: Beni istemediğim bir adam ile evlendirecekler, lütfen. Lütfen bana yardım edin. Adamın sevgisi sevgi değil takıntı haline gelmiş, beni öldürmekle tehdit ediyor
Ali: Aileniz bu duruma karşı çıkmadı mı
Ayşe: Ailem korkusundan bir şey diyemiyor ki (ağlamaya başlar) lütfen bana yardım edin lütfen
Ali: Merak etmeyin ben size yardımcı olacam. İsminizi öğrenebilir miyim
Ayşe: Ayşe, ismim Ayşe
Ali: Tamam Ayşe hanım tamam. Gelin içeri geçelim
O sırada araba sesleri gelir, Ayşe sesin geldiği yöne baktığı zaman iki aracın geldiğini görür
Ayşe: (ağlıyarak) Geldiler, geldiler ne olur beni onlara vermeyin
Ali: Sakin olun ve içeri geçin
Ali korumaya işaret vererek otomatik kapıyı açtırır sonra Ayşe ile birlikte içeri girerler. İçeri girdikleri vakit Ali otomatik kapıyı geri  kapattırır. O sırada iki araç kapının önüne gelmiştir, içindeki adamların hepsi arabadan iner ve kapının önüne gelirler
Umut: Ayşe buraya gel çabuk (Ali Ayşe'yi arkasına alır) çabuk bırak Ayşe'yi
Ali: Bence sen şansını fazla zorlamadan git burdan
Umut: Ayşe'yi almadan hiç bir yere gitmiyorum (Ayşe'ye bakar) Ayşe sana buraya gel dedim
Ayşe: (ağlıyarak) Git Umut git, istemiyorum seni neden anlamak istemiyorsun ya
Umut: Bak beni sınama Ayşe, büyük kaybedersin. Ya seni seviyorum diyorum bunun nesini anlamıyorsun
Ayşe: Sevmek bu değil Umut, sevmek böyle olmaz. Senin sevgin takıntı haline gelmiş sevmek bu değildir sevmek emek ister, sevgi saygı ister, dürüstlük mertlik ister. Ama bu saydıklarımın hiç biri sende yok Umut. Sevmiyorum seni anlasana
Umut: (kapıya vurur ve bağırır) AYŞE BENİ DELİRTME
Ali: (o sırada bağırış seslerini duyan ekip hemen kapının önüne çıkar ve Ayşe'yi ve Ali'yi bir adamla konuşurken görürler) O ses tonuna dikkat et
Umut: Etmezsem ne olur
Ali: Adamlarını da al evimin önünden çek git, bir daha uyarmam
Umut: Girmiyorum lan, sıkıysa gönder
Ali: Yasin
Yasin: Buyrun Ali bey
Ali: Polisi ara
Umut polis lafını duyunca tedirgin olur, çünkü daha önceden bir olayı olmuştu ve babası bir daha polislik bir durumun yaşanmamasını istemişti
Umut: Şimdi gidiyorum ama şunu sakın unutma, bu iş burda bitmedi artık hem kimsen
Ali: Benim kim olduğumu bilmek istemezsin, bu senin zararına olur çünkü
Umut: Kimsin sen
Ali: Kim olduğumu yakında öğrenirsin (göz kırpar) şimdi itlerini de al ve evimin önünden çek git
Umut adamlarıyla birlikte arabalara binerler ve ordan uzaklaşırlar. Ali ise Ayşe'ye döner
Ali: İyimisiniz Ayşe hanım
Ayşe: İyiyim, çok teşekkür ederim size hayatımı kurtardınız
Ali: Estağfurullah, ben sadece size yardımcı oldum o kadar
Adil: Oğlum ne oluyor, bu hanımefendi kim
Ayşe: Merhaba benim ismim Ayşe. Öncelikle herkesten özür dilerim
Adil: Ne özrü kızım
Ayşe: Beni istemediğim bir adam ile evlendirecekler di. Bende kaçtım nereye gittiğimi bilmezken kendimi burda buldum (Ali'ye bakar) sonra sağolsun bu beyefendi bana yardımcı oldu, beni onlara vermedi
Adil: Kızım şu olayı baştan anlatır mısın
Ayşe: Durumumuz yoktu zor geçiniyorduk, sonra bir gün Umut ve ailesi geldi evimize, beni Umut'a istediklerini söylediler. Ailem ilk başta karşı çıktı ama tehdit edildiler "eğer kızınızı vermez iseniz bu evi başınıza yıkarız" gibisinden laflar kullandılar. Ama ben evlenmek istemiyorum, ben o vakit geldiği zaman kendi istediğim kişi ile evlenmek istiyorum. Umut'un bana olan sevgisi takıntı haline gelmiş hastalık olmuş, beni elde etmek istiyor. Korkuyorum, hemde çok korkuyorum ben. Hem ben okumak istiyorum, kendi ayakları üzerinde duran bir genç kız olmak istiyorum ama ailemin durumu olmadığı için okuyamıyorum
Selvi: Kaç yaşındasın
Ayşe: 18
Selvi: Allah'ım hala böyle insanlar var mı ya
Adil: Kızım sen polise gitmedin mi
Ayşe: Gidip şikayetçi olsam ne değişecek ki. İçlerinde mutlaka bunlara çalışan biri vardır, biraz para verdiğin zaman hop hiç bir şey olmamış gibi serbest bırakıyorlar
Ferda: İstemediğini söyledin mi
Ayşe: Kaç defa söyledim ama anlamıyor. Bana olan sevgisi sevgi değil, takıntı haline gelmiş durumda. Ben aileme bir şey olmasın diye sustum, onlara bir zarar gelmesin diye sustum ama Umut durmuyor durmayacak (ağlamaya başlar) lütfen bana yardım edin lütfen. Ben sadece okumak istiyorum, okuyup kendi ayaklarım üstünde durmak istiyorum, benim hayallerim var. Adamın birinin gelip benim hayallerimi yıkmasını istemiyorum
Ekip Ayşe'nin hikâyesinden oldukça etkilenmiştir, hepsinin gözleri dolmuştur, belki onlar zorla evlenmemişti ama Ayşe'nin hikâyesi ebiki oldukça etkilemişti
Ali: Yapılacak şey belli sen okuluna gideceksin, kendi ayakları üzerinde duran bir genç kız olacaksın. Sen ne olmak istiyorsan o olacaksın. Doktor, mühendis, öğretmen, polis. Ne olmak istiyorsan o olacaksın ve kimsenin sana karşı çıkmasına izin vermeyeceksin. Masraflarını ben karşılayacam. Hatta şimdi hallediyorum (telefonunu çıkarır ve Vuslat'ı arar telefon bir süre sonra açılır) Vuslat teyze
Vuslat: Efendim Ali
Ali: Vuslat teyze şu an yanımda Ayşe adında bir kardeşimiz var, durumları olmadığı için eğitim göremiyor. Senden ricam onun eğitimi ile ilgilenir misin
Vuslat: (Ali'nin bu davranışından oldukça etkilenmiştir, hatta Ali böyle bir yaklaşımda bulunduğu için Ali'yle gurur duyuyordu) Sen merak etme Ali, ben çok güzel bir şekilde ilgilenirim
Ali: Teşekkür ederim Vuslat teyze
Vuslat: Böyle bir şeyin teşekkürü olmaz Ali, sen çok güzel bir şey yaptın
Ali: Bir de kızı istemediği bir adam ile evlendirmek istemişler
Vuslat: Ali sen ne diyorsun, kızın ailesi karşı çıkmamış mı buna
Ali: Kızın anlattığına göre ailesini tehdit etmişler, "eğer kızınızı vermez iseniz bu evi başınıza yıkarız" gibisinden laflar kullanmışlar. Kızın ailesi de korkusundan bir şey diyememiş
Vuslat: Tamam Ali merak etme sen
Ali: Ben şimdi Doruk ile birlikte senin yanına gönderiyorum. Yolda Kamer onları karşılasın
Vuslat: Sen merak etme Ali, ben hallederim o
Görüşme biter Ali ise Doruk'a bakar
Ali: Doruk
Doruk: Eyvallah Ali
Ali: Doruk senden ricam çok ama çok dikkatli ol, böyle adamların sağı solu belli olmaz
Doruk: Aklın kalmasın Ali, Allah'ın izniyle hiç bir şey olmadan sağ salim varacağız
Ali: (Ayşe'ye döner) Bana evinin adresini verir misin (Ayşe Ali'ye evinin adresini söyler, Ali ise Doruk'a bakar) benim bir planım var
Doruk: Nedir
Ali ekibe planı anlatır, bu plan ekibin aklına yatmıştır (Ali'nin planı bir sonraki bölüm açıklayacam). Ali korumaya işaret vererek otomatik kapıyı tekrar açtırır sonra Ali arabaya binerek evin bahçesinden çıkar, o sırada ise Doruk Ayşe'yi alarak başka bir araca binerler ve Vuslat'ın yanına doğru yola çıkarlar. Yolun yarısına geldiklerini vakit Kamer Doruk'a işaret verir, Doruk ise bu işareti görmüştür. Doruk normal şekilde yoluna devam ederken Kamer Doruk'un arkasından onu takip eder... Ali yolda giderken arabanın aynasından arka tarafa bakar ve bir aracın kendisini takip ettiğini görür
Ali: Tam tahmin ettiğim gibi
O sırada ise Doruk ve Ayşe Vuslat'ın yanına gelmiştir, Doruk arabayı durdurur
Doruk: Bizim yanımızda sakın korkma tamam mı
Ayşe: Tamam
Doruk: Şimdi içeri geçeceğiz, orda bir kadın var biz ona Vuslat teyze diyoruz, o seninle ilgilenecektir
Ayşe: Tamam
Doruk ve Ayşe arabadan iner ve bir villanın önüne gelirler, Doruk zili çalar kapıyı Ezo açar
Ezo: Hoşgeldiniz
Doruk: Hoşbulduk Ezo
Ezo: Hadi geçin içeri
Doruk, Ayşe ve Ezo içeri girer ve salona geçerler
Ezo: Anne geldiler
Vuslat o sırada camdan dışarıyı izliyordur, Ezo'nun dedi ile arkasını döner. Ayşe Vuslat'ı görünce şaşkınlığını gizlemleyez. Çünkü Vuslat'ın yüzünde oldukça asil bir gülümseme vardır. Oldukça keskin ve sert bakışlara sahipti
Vuslat: Hoşgeldiniz
Doruk: Hoşbulduk Vuslat teyze
Vuslat:(Ayşe'ye bakar) Sen Ayşe olmalısın
Ayşe: Evet efendim
Vuslat: Vuslat hanım yeterli olur, efendime gerek yok
Ayşe: Peki
Vuslat: Hikayeni Ali'den dinledim, bir de senden dinlemek istiyorum (Ayşe ekibe anlattığı hikayesini anlatır) sen merak etme Ayşe, biz gerekeni yapacağız
O sırada içeriye Kamer girer
Vuslat: Kamer
Kamer: Buyrun Vuslat hanım
Vuslat: Hazırlıklara başlayın
Kamer: Emredersiniz Vuslat hanım
Vuslat: (Kamer ordan uzaklaşır, Vuslat ise sırayla önce Doruk, Ayşe ve Ezo'ya bakar) Başlıyoruz.....

"Aşk Eşittir Biz" (AlNaz)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin