I'm not okay at all

917 49 268
                                    

Ben geldimmmm. Bol bol yorum istiyorum. Hadi bakim yapar benim bebeklerim💗💗💗
Şimdiden iyi okumalar.

***
İki hafta sonra
Vegas
Kurumuş dudaklarımın arasında ezilen sigaradan bir yudum daha çektim ciğerlerime. Kimine göre soğuk hava suratımı yalayıp geçiyordu. Titreyen parmaklarımın arasındaki bitmek üzere olan sigarayı dudaklarımın arasından uzaklaştırıp gri dumanın gözlerimi yakarak burnumdan çıkıp gitmesine izin verdim.

Bitmiş sigaramı yarısı içilmiş bira şişesine atıp yenisini yakmak için yarılanmış pakete yöneldim. Tabi paket ellerimin arasından çekilip alınmasaydı.

''Ver.''

Soğuk ve tok sesim belki bir çok kişiyi korkutabilirdi, çekinmelerini sağlayabilirdi. Ama onu değil. Benden kaçırmak yerine bir dal çekip kendi dudakları arasına yerleştirdi. Ucunu ateşlemediği sigara öylece dururken elini uzattı. ''Çakmak?''

Cebimdeki çakmağı çıkartıp avucuna koydum ve küçük balkondaki küçük masanın üzerinde duran yeni bir bira şişesi alıp yedek çakmağım ile kapağını açtım. ''Hey, hey, hey!'' Kim'in ani sesi ile ona döndüm.

''Hadi ama Vegas! Tam anlamıyla iyileşmedin ve inadından dolayı çıkışını yaptırıp eve döndük. Beni, senin ve şerefsizin kıçını toplamam için yanından gönderdin ve bana kendine iyi bakacağına dair yemin ettin. Ama sabahın köründe yaptığın şey sigara ve bira mı?'' Hayretler içinde sorduğu soruya sadece kafa sallamakla yetindim ve elindeki pakete uzanmaya çalıştım.

Anında geri çekmesiyle sıkıntılı bir iç geçirdim. "Sana ne Vegas? Kıçı hangi deliğe sıkışırsa sıkışsın. Neden hala onu koruma peşindesin? Sana onca yaptıklarından sonra bir geçmiş olsun demediğin kaldı. Ya da dur, onu da söyledin mi?'' Cümlesinin bitmesiyle sinirle gözlerimi kapattım. ''Haddini aşma. Sınırını bil Kim.''

Elindeki paketi yere atıp üstünü çiğnedi ve bana yaklaştı. Hala karşıya bakıyor ve onunla göz teması kurmak istemiyordum. Çünkü biliyordum. Eğer Kim'e bakarsam ve onu dinlersem ondan nefret edecektim. Ama ben sadece onu korumak ve uzak durmak istiyordum.

Burnumun direğini sızlatan o kokusu olmadan, ipek gibi saçlarının arasından parmaklarımı kaydıramadan, soluklandığım dudaklarını öpemeden, incecik belini saramadan, her gülüşünde ortaya çıkan gamzelerini, her ağladığında ıslanan kirpikleriyle çipil çipil baktığını göremeden onu korumam lazımdı. Onu bir kere kendi lekeme bulaştırmıştım. Artık hayatı tek tetiğin ucundayken bir gölge olmam lazımdı.

Nereden, nasıl girmişti ki hayatıma? Gerçi nedeni çok açıktı.

Alsaydı. Tüm her şeyimi alsaydı keşke. Ama bana bunları yaşatmasaydı. Beni kendine böylesine bağımlı hale getirdikten sonra namlunun ucunu bana doğrultmasaydı. Birer birer, seve seve çıktığım aşk basamaklarını, onar onar, söve söve indirmeseydi.

Pete
''Yeter artık Pete.'' Elimdeki bitmiş buzlu viski bardağını masaya kırmak istercesine vurdum. Etrafın yoğun gürültüsü, ter, sigara ve seks kokusu her yerdeyken benim tek derdim içerek ölmekti. Belki bana olan siniri azalırdı. Değil mi?

Elimdeki bardağı sallarken 'bir tane daha' diye bağırıyordum. Barmen bardağımı alıp yeniden doldurdu. ''Benim için hava hoş. Ben senin için diyorum. Hem yaran var hem de geldiğinden beri bir şişeyi yarıladın.''

Karşımdaki sarışın ve Taylandlı olmadığı belli olan, bozuk taycasıyla bana bir şeyler anlatmak isteyen yakışıklıya baktım. ''Param var içiyorum. Acım var çekiyorum. Sana ne?'' Sinirlenen sesimle birlikte teslim olur gibi ellerini kaldırdı. ''Tamam. Bir şey demedim.''

Betrayal or Love || VegasPete Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin