25.Bölüm

1.6K 65 9
                                    

"Esra kalk artık! Esra geç kalıyoruz ya kalk!"

"Noluyo be sabah sabah?" derken hâlâ gözlerimi açmamış beni dürtüp duran Güneş'ten kaçmaya çalışıyordum.

"Ne oluyor acaba? Kalk okula geç kaldık!"

"Ne okulu be?"

"Hani şu öğrencilerin öğrenim gördüğü, sabahın 6'sında kalkıp gittiğimiz, eş anlamlısı işkence, kâbus, lanet olan yer." diye bana okulun ne olduğunu açıklayan Alya'ya kısık gözle baktım.

"Bu açıklamadan sonra hiç kalkasım gelmedi." deyip 'çık' diye bir ses çıkardım.

Sonrasında duyduğum bağırışla yerimde zıplayıp sesin geldiği tarafa baktım.

"Selim eğer 3 saniye içinde kalkmazsan olacaklardan ben sorumluyum!"

"Sorumlu değilim, değil miydi onun doğrusu?"

"Ona mı takıldın Hakan?!"

"Yok abi sen büyüksün."

Odaya elinde su bardağıyla giren Oğuz'u görmemle kafam yerine geldi.

"Lan!" diye bağırıp kimseyi umursamadan odama girdim ve kapıyı kilitledim.

"Malsın Esra"

Kendi kendime söylenip hızla üzerimi değiştirdim ve makyaj masamın önüne oturdum. Sadece oturdum ama.

"Bende hemen gaza geldim istersen bir de gelinlik giy tam olsun, Esra. Ne dersin?"

Kendimle alay edip çantamı da alıp odamdan çıktım. Salona girdiğimde Selim'i de kaldırmış beni bekliyorlardı.

"Eee günaydın"

Yani muhteşemim nasıl da çevirdim.

"Niye koşarak odana gittiğinin açıklamasını alabiliriz aşkım?" sorar şekilde konuşan Güneş'e dönüp göz kırptım.

"Bebeğim bu güzellik öyle kolay elde edilmiyor" deyip öpücük attım.

"Lan haberim olmadan içiyor musun sen?!"

"Ya ne alaka abi?" deyip yüzümü buruşturdum. Hayır yani ailemizin sayın damadına yani öhm ne diyorum ben öhm arkadaşlarım gelmiş evimize çirkin mi dursaydım yanlarında? Ay çok ayıp. Tamam ben iyice saçmaladım.

"Neyse geç kalıyoruz hadi yürüyün." diye söylenerek kapıya doğru giderken aniden durdu Güneş. Bende tak diye ona çarptım, neyse.

"Bir dakika Alya nerede?"

Arkadan gelen horlama seslerine bakılacak olursa uyuyordu. Bir de bana diyordun Güneş hanım!

"Alyaa! Kalksana!"

"Ha? Ne oldu?" Yavaş hareketlerle ayağa kalkan Alya'nın kolundan tutup onu sarstı Güneş.

"Kendine gel sen Bihter Ziyagil'sin!"

"Ne?"

"Bunlar hep beraber içtiler bence." diye fısıldayan Hakan'ı elbette ki duymuştum.

Şimdi yemedi mi o naneyi?

"Ulan Hakan!"

"Ulan hayaaat!" diye bağırdı o da ardımdan. Saniyeler geçmeden herkes kahkaha atmaya başladı. Alya da uyanmıştı sonunda.

"Okula mı gitseniz artık?"

"He doğru hadi eyvallah."

"Sen kız olduğuna emin misin Esra?"

"Hayırdır koçum karıma?" diye araya girdi Güneş kahramanım.

"Yok abla estağfurullah. Hadi gidin siz."

"Allah'a emanetsin abim"


Veeee uzun hatta baya uzun bir aradan sonra yeni bölüm geldi aşırı uzundu ama dimi evet biliyorum biliyorum

Son zamanlarda derslerim çok yoğun ve Wattpad'a girmedim bile. Aynı zamanda sınav senemde olduğum için baya aksattım. Özür diliyorum hepinizden.

Bundan sonra daha hızlı ve uzun bölümler atacağım. Sizleri sevwmek.

Byssss

GRUBA HOŞ GELDİNİZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin