Beni Bırakma

36. Bölüm

Satır başı yorumlarınızı bekliyorum canlar...❤️❤️❤️❤️

Barış'tan
Ozan beyin odasına geldiğimde Ozan bey masanın yanında duran sandalyeye oturmamı istedi. O da kendi  sandalyesine oturduğunda ben konuşmaya başladım:Sorun ne? Aycan'la alakalı bişey mi?
Dr Ozan Aydın:Aycan hanım üçüzlere hamileydi.
Barış:Evet söylediniz
Dr Ozan Aydın:Üçüz bebeklerin riski çok büyük.
Barış:Nasıl büyük?
Dr Ozan Aydın:Erken doğum yada düşük riski var.

Barış:Yani şimdi Aycan düşük yapabilir mi?
Dr Ozan Aydın:Bebekler artık ikiz ama bu düşük yada erken doğum yapmıycağı anlamına gelmez. Artık Aycan'ın her zamankinden daha temkinli olması, stresten ve üzüntüden uzak durması gerekiyor. Bunları yaptığı sürece düşük tehlikesini atlatmış olur karnı büyüyüne kadar.

Barış:Tamm Ozan bey ben dikkat ederim ona.
Dr Ozan Aydın:Ben şimdi sana bir reçete vericem. (reçeteyi Barış'a verir) Bu reçetede Aycan'ın hangi ilaçları kullanıcağı yazıyor. İki tane  şurubu var. Biri ağrı kesici, yaralarının ağrısı olursa onu içiriceksin diğeri vitamin. Ne zaman kullanıcağı yazıyor zaten.

Reçetede yazan yazılara baktığımda bulanık görmeye başladığım için yazıları okuyamamıştım. Konuşmaya başladım:Tamm. Tekrar sağolun Ozan bey
Dr Ozan Aydın:Rica ederim Barış bey görevim
Bulanık görmem geçtiğinde ayağa kalktım ve Ozan beyle el sıkışıp odadan dışarıya çıktım.

5 dk sonra
Barış'tan devam
Sevdiğim kızın odasına girdiğimde herkes odadaydı. Ben hemen sevdiğim kızın yanına gidip elimi yüzüne yerleştirerek alnına bir öpücük kondurarak konuşmaya başladım:İyi misin bebeğim? Ağrın var mı?

Aycan:Biraz var ama iyiyim.
Aycan bunu söyledikten sonra ben tam karşısına oturduğumda Aycan konuşmaya başladı:Eeee Barış bey?
Barış:Ne eee?
Aycan:Nerdeydiniz? Asena'larda olmasaydı hamile olduğumu söylemiycektin belkide

Barış:Söylerdim bebeğim. Niye söylemeyeyim? Bu bir. Doktorun yanındaydım buda iki
Aycan:Neden onun yanındaydın? Kötü bişey mi var?
Barış:Yok bebeğim. Kullanıcağın ilaçların reçetesini verdi.
Aycan:Yine benden bişey mi saklıyorsun?
Barış:Hayır bebeğim bişey saklamıyorum.

Aycan'dan
Barış yine benden bişey saklıyordu. Belli etmemeye çalışıyordu ama belli oluyordu. Çünkü gözleri dolmuştu. Üstelemedim. Nasıl olsa yakında öğrenirim.

Barış'tan
Aycan şüpheleniyordu. Ama benimde bunu söylemeye cesaretim yoktu. Biraz daha oturup konuştuğumuzda Aycan'ın dinlenmesi için odadan çıktık.

Ben dışarıya çıktığım gibi duvara vurduğum elimi vurucakken Nisa elimi havada tutarak konuşmaya başladı:Yapma.
Nisa bunu söyledikten sonra ben ona sarıldım. O da bana sarıldığında ben konuşmaya başladım:Ben ona bunu nasıl söyliycem Nisa?
Nisa:Bilmiyorum ama bir şekilde söylemek zorundasın.

Barış:Üzülmemesi, strese girmemesi gerekiyor. Ama bunu söylediğim an yıkılıcak. Üzülücek, paramparça olucak
Nisa:O zaman söylediğinde onu toparlıycaksın Baro. Sen yaparsın güveniyorum sana. Ve yanındayım. İstersen bunu birlikte bile söyliyebiliriz.
Barış:Saol praglı

3 hafta sonra
Barış'tan
Aycan yukarda film odasında film seçerken bende mutfakta mısır patlatıyordum. Mısırlar kendi kendine patlarken bardaklara taze sıkılmış portakal suyu koydum. Patlattığım mısırlarıda büyük bir kaseye aldım. Sonrada patlamış mısır kasesini alıp mutfaktan dışarı çıktım ve merdivenlerden yukarıya çıkıp film odasına girdim.

Sevdiğim kız hala film seçiyordu. Odaya girdikten sonra kaseyi orta sehpanın üstüne koyup sevdiğim kızın yanağına bir öpücük kondurarak konuşmaya başladım:Daha bulamadın mı film bebeğim?
Aycan:Hayır bulamadım.
Barış:Aç bir korku filmi izliyelim işte
Aycan:Asla izlemem. Ayrıca sen, benim ikizlerimi düşürmemi istiyorsun galiba