Kış diyorlar ya hani, işte ben en kara ve karanlık kış oldum, en en zifiri , en soğuk ve acımasız kış...
Kışın her halini bilirim soğukluğun kalbe kadar inmesi ve soğuktan nefeslerin üşümesini, titremesini...
Baharım hiç olmadı, sonbaharımı 🍂 ilkbahar bildim. Yazımızda kış...Bu satırları okurken içi üşümüştü resmen, bu satırları yazmak için çok acı çekmiş olmak lazım diye içinden geçirivermişti Hatice teyze;
Bunları bizim kız mı yazmış böyle, bizim haberimiz olmadan bu kız ne yaşamış olabilir ki.
Belli ki hayat onu çok yıpratımıştı, oda çok acı çekmiş belli ki, boşuna yazmış olamaz ki bunları.
Aklı çok karışmıştı Hatice teyzenin, çok üzülmüştü, bir türlü unutamıyor o satırlara yazılanları.
-bir an önce gelse de sorayım ;kızım neyin var, kim sana ne yaptı, neden bizimle paylaşmıyorsun, ah be garibanım o yüzden mi hep suskundun, keşke bana bir kere bile olsa açılsaydın belki senin için yapabileceğim bir şey vardır. Ah! Ah!
...
Ben Zemheri ;adımı annem koymuş, hep babama söylermiş kızımız olursa ismini Zemheri koyalım diye, babam da söz vermiş koyacağım, ama anneme nasip olmamış bana Zemheri ismi ile çağırmak. 😶doğum esnasında annem ölmüş ve beni daha kucağına alamadan göçmüş bu yalancı dünyadan kader anneme hiç acımamış... 9 ay buyunca beni kucağına almanın hayali ile yaşamış, bana dair hayal kurmuş... Ama işte nasip olamamış anneciğime.
Hayallerini yaşamak
-canım annem keşke hayatta olsaydın da bu dünyada başımı koyabileceğim bir omuz olsaydı...
Benimle birlikte yükümü umuzlasaydın, bana derttaş olsaydın anneciğim! diye bağırdı annesinin kurumuş olan toprağına, mezarı başında durup ağlamaya başladı, ağlamaktan artık sesi, soluğu kesilmişti... Mezarlık görevlisine seslenip bir gügüm su istedi, annesinin kurumuş olan toprağını suladı ve görevliden bir de gül ve lale ekmesini istedi.
-al bu parayı buda senin harçlığın olsun, annemin hayrı olsun.
Adam çok utangaç bir tavırla elini göğsüne koydu,
-ben bu parayı almam ama annemin hayrı dediğin için, hayrını geri çevirmek istemedim.
Zemheri gözü yaşlı bir şekilde ve yüzünde hafif bir tebessüm ile adama teşekkür edip ;
Annem için hayır yaptım, ve sende bu hayrıma karşılık olarak, kabul ettin çok teşekkür ederim amca, çok sağol.
Annesini bırakmak hiç içinden gelmiyordu yaşadıkları yüzünden oda oracıkta kalıp, toprağa sarılıp uyumak istiyordu, bedeni çok yorgun düşmüştü her an kendinden geçip, düşecek gibiydi...
Sessizce ve sabırla arkasına baka baka arabaya doğru yürüdü ve çok sevdiği bir şarkıyı açarak yola koyuldu eve gidecekti okul bu gün bir haftalık tatil vermişti, oda mecburen istemeye istemeye eve doğru, yola koyuldu.Zil çaldı,
-Haticeee kapı çalıyor duymuyor musun?
Küçük ama hızlı adımlarla kapıya doğru giderek ;
- açıyorum efendim duymaz olur muyum hiç hemen açıyorum!
Kapıyı araladığı gibi sevinçle bir çığlık attı Hatice teyze, bu çığlığı ile sanem hanım, yiğit ve yakut aşağı inerek, telaşlı bir tavırla ;
-ne oluyor burada, Hatice teyze neden çığılık attın öyle, bir şey mi oldu?-hayır yavrum, Zemheri geldi de ona sevindim.
Arkadan dalga geçer bir tavırla sanem hanım ;
-ayol bende kim sandım, insan babasını görse bu kadar sevinmez be!Yiğit de annesinin dediğine karşılık;belli ki babasını görse bu denli sevinmeyecekmiş! Bu arada Zemheri hoş geldin seni gördüğüme sevindim, görmeyeli zaman olmuştu! - hoş bulduk yiğit bende sevindim
Yakut ise pek te sevinmemişti bu duruma çünkü babası Zemheri ye çok düşkün ve o eve geldi mi Yakutun değeri hemen düşüyor, zaten yiğit, sanki Zemheri onun ikizi de, Yakut değil gibi, bu duruma hiç de sevinmemişti o.
-ee Zemheri ne kadar kalıcaksın burada?
Babası Abidin bey arkadan ;
Kızım ilk önce bir hoş geldin der insan!
-A hoş geldin Zemheri seni gördüğüme sevindim.-kızııımm hoş geldin babasının prensesi nasılsın, gel buraya.
Baba kız biraz özlem giderdikten sonra, içeri geçtiler.
... Hatice teyze ise her an fırsat kolluyordu bir an önce müsait bir ortam olsa da zemheri ye sorsam!....
-Hatice abla sen git Zemheri ye odasını hazırla, yol yorgunudur biraz dinlensin sonra akşam yemeğimizi hep beraber yeriz inşallah.
-tamam efendim gider hazır ederim siz hiç merak etmeyin.-dur teyze bende yardım ederim sana biraz başım ağrıyor gelip biran evvel hazırlayalım da birazcık yatayım belki başımın ağrısı geçer.
-tamam evladım gel benimle.
Hatice teyze bu duruma çok sevinmişti istediği gibi ilerliyor herşey ama yinede de Zemheri yi fazla yormak istemiyordu... Yine de soracakti.