Red Card// Larry One-Shot

Red Card

Ruby ,medicinefordeath, sevgili güzel kızım, iyi ki doğdun.

Yeni yaşının sana güzellikler getirmesi dileğiyle, umarım senin için yazdığım bu mini one-shot'ı beğenirsin.

Kitabın tamamı sana ait, keyifli okumalar dilerim.

***

Maçtan bir gün önce Louis William Tomlinson

Her zamanki gibi çok sıkı çalışıyordu. Sebebiyse belliydi; en nefret ettiği hakem, maçlarında kendilerine katılacaktı.

Adamdan nefret etmek bir yana dursun, adını duymaya bile tahammül edemezken kaderin lanet cilvesi sonunda kendisini de bulmuştu.

Bu maçta yedekte durmayı bile istemeyi hakkı kendinde görecek kadar büyük bir nefret duyuyorken, Harry Styles'ı sadece sertçe çektiği kırmızı kartlarıyla tanıyor olmaması onun için pek de önemli değildi.

Adam her şeye kırmızı kart veriyordu, kendi kariyerinde bir sarı kart bile almamış olan Louis nasıl olurdu da onu düşman olarak görmezdi ki?

İkisi de apaçık düşmanlardı.

Maçtan bir gün önce Harry Edward Styles

"Şu hiç sarı kart bile almamış olan efsanevî heriften mi bahsediyoruz sahiden?" diye soran arkadaşı Zayn'e başını salladı.

Fakat ona o kadar uyuz oluyordu ki, başını sallarken bile bukleleri resmen öfkeyle dalgalanmıştı.

Adam her hakemin çekindiği iyi ve isim yapmış bir oyuncuydu. Bu yüzden çoğu hakemin ona kart göstermekten bile çekindiğini kendi kulaklarıyla duymuştu Harry.

Ancak söz konusu kendisiyse, meslektaşlarının şu çok çekindiği Louis William Tomlinson'a tek bir hatasında kırmızı kartı yedirecekti.

Basitçe, onun bir hata yapmasını iple çekiyordu Harry.

"Hiçbir şey içmedin?"

Kafası zaten yüksek gürültülü müzikle şişmiyormuş gibi Zayn'e ters bir bakış attı Harry. Yarın maç olduğunu bile bile kendisini evindeki partiye davet etmişti tehdit ederek. Elbette ki ciddi bir tehdit değildi bu, fakat on yılı aşmış arkadaşlıklarında kavga etmekten sıkıldığı için, maç öncesi alkolsüz kafa dağıtma aktivitesini onun partisinde yapıyordu.

Tabii bir de Louis William Tomlinson'la aynı takımda olan Liam Payne'le tanışmak istemişti. Yani Zayn'in yeni flörtü olan, şu sert oyunculuğuyla anılan futbolcu herifle. Zayn'e ısrarla futbolcularla çıkmaması gerektiğini anlatan uzun uzun konuşmalar yapsa da, Zayn kendisini kesinlikle dinlememişti çünkü tabiri caizse Liam Payne'e fena tutulmuştu.

Tam da beklediği gibi sonunda masalarına gelen Payne, Zayn'in sağ şakağından öperek masaya resmen kuruldu. Tamam, bu beklemediği kadar samimi bir hareketti. Yine de ona o kadar kolay güvenemezdi çünkü lanet Tomlinson'ın en yakın arkadaşıydı.

Liam kendisine doğru bakarak, "Selam," dediğinde sadece başını sallamakla yetindi. Tabii sonrasında kendisiyle tanışıyormuş gibi, "Nasılsın, Harry?" diye sormasıyla içinden küfür etti. Neydi bu samimiyet?

"İyiyim," diyerek geçiştirdi ve ona kesinlikle nasıl olduğunu sormadı. Bu sebeple Liam, "Sorduğun için teşekkürler, ben de iyiyim," diye dalga geçmişti.