"AŞK EŞİTTİR BİZ" 4. SEZON 145. BÖLÜM (ALİ'NİN YARDIMSEVELİĞİ)

412 19 2
                                    

Ali yolda giderken bilerek yolunu değiştirir. Ali'yi takip eden adamlar ise hemen Ali'nin girdiği yoldan girerler, biraz daha gittikten sonra Ali'nin arabasını görürler ve arabayı durdurup araçtan inerek Ali'nin arabasına doğru yaklaşırlar. Arabanın yanına gelince arabayı kontrol ederler ama beklemedikleri bir şey ile karşılaşırlar. Ali arabanın içinde yoktu. Tam o sırada Ali saklandığı yerden çıkar
Ali: Beni mi arıyorsunuz
Ali'nin sesini duyan adamlar arkasını döner, tam o sırada Ali hızlı bir şekilde ilk adama kafa atar, adam aldığı darbeyle yere düşer. O sırada ise diğer adam Ali'ye yumruk atmak ister ama Ali engel olur ve adamın sağ yanağına çok sert bir yumruk atar, adam aldığı darbeyle sendeler ve bir kaç adım geriye gider. Geriye iki adam kalmıştır. İki adam da Ali'nin üzerine doğru koşarken Ali yere eğilir ve sol ayağıyla adama çelme takarak adamın yere düşmesini sağlar. Son kalan adam ise şaşkın bakışlarla arkadaşlarına bakıyordu, hepsi yerdeydi
Ali: Ne oldu pek bi şaşırdın sanki (adam Ali'ye yaklaşır tam Ali'ye yumruk atacakken Ali yumruğu yakalar ve adamın elini sıkmaya başlar, adam acı içinde inlerken Ali adama diz çöktürür) lan bana bakın. Belinize silah takıpla adam olunmuyor, bir kadın "HAYIR" diyorsa hayırdır. Onu istemediği bir şeye zorlayamazsınız. Şimdi gidip o patronunuz olacak ite söyleyin, bana yardım için sığınan bir kızı benden almak o kadar kolay değil. Almak istiyorsa buyursun kendi gelsin (adama yumruk atar) şimdi al arkadaşlarını da defol git burdan
Ali adamı bırakır, adam ise arkadaşlarını alarak geldikleri arabaya binerek ordan uzaklaşırlar
Ali: Yardım için kapıma gelen birini geri göndermek bana yakışmaz
Ali'de kendi arabasına binip Ayşe'nin evine doğru yola çıkar... Vuslat Ayşe ile birlikte bir AVM'ye gelmişlerdir, önce Ayşe'ye güzel kıyafetler alırlar
Ayşe: Vuslat hanım bunlara hiç gerek yoktu
Vuslat: Gerek var Ayşe, önce sana kıyafet alacağız sonra senin okul kaydını yaptıracağız
Ayşe: Size nasıl teşekkür edeceğimi bilmiyorum
Vuslat: Burda teşekkür etmeni gerektirecek bir durum yok. Biz sadece sana yardımcı oluyoruz. Sen bizden yardım istedin, bizde sana yardım ediyoruz
Vuslat Ayşe'ye kıyafet aldıktan sonra AVM'den çıkarak okula giderler. Orda da Ayşe'nin kaydını yaparlar ve okuldan çıkarlar
Vuslat: E şimdi bi yemek yer miyiz
Ayşe: Lütfen zahmet etmeyin
Vuslat: Bu dediğini duymamış gibi yapıyorum
Ayşe: Peki
Vuslat ve Ayşe bir restoranda giderek boş masaya otururlar, garson gelerek ne yemek istediklerini sorar, siparişleri verildikten sonra garson ordan uzaklaşır Vuslat ve Ayşe ise sohbete başlar... Ali Ayşe'nin evine gelmiştir arabayı park edip arabadan iner, eve göz ucuyla bakar. Dış boyası sökülmüş, her yerde çatlaklar vardı. Ali evin önüne gelir ve zili çalar, kapıyı bir kadın açar
Fatma: Buyrun kime bakmıştınız
Ali: Merhaba ben Ali Vefa Erinç
Fatma: Buyrun
Ali: Eğer izniniz olursa sizinle biraz konuşmak istiyorum
Fatma: Ne hakkında
Ali: Kızınız Ayşe hakkında
Fatma: Ayşe'ye bir şey mi oldu yoksa (telaşlanmıştır)
Ali: Kızınız gayet iyi merak etmeyin, ama içerde konuşmamız daha doğru olur
Fatma: Buyrun
Fatma ve Ali eve girerler. Ali eve baktığı zaman evin çok eski bir zamandan yapılma olduğunu anlar. Salona geldikleri zaman Ali'nin gördüğü manzara onun içini acıtır. Çünkü Ayşe'nin babası çok kötü bir durumda yatakta yatıyordu
Ali: (Fatma'ya döner) Nesi var
Fatma: Eşim akciğer kanseri, durumu gün geçtikçe daha da kötüleşiyor
Ali: Hastaneye gitmediniz mi
Fatma: Gittik. Gittik ama durumumuz olmadığı için ameliyatı yapamayacaklarını söylediler
Ali: Siz olayı baştan anlatır mısınız
Fatma: Daha bir kaç ay oldu zaten. Kanlı balgam ya da tükürük, istemsiz kilo kaybı, ses kısılması, giderek artan ve devamlılık gösteren öksürük, hırıltılı nefes alma, göğüs ağrısı ve baş ağrıları. Biz ilk başta anlamadık ne olduğunu, sonra hastaneye gittik, bize eşimin akciğer kanseri olduğunu söylediler. Benle Ayşe yıkıldık, tedavisi nedir diye sorduğumuzda ameliyat dediler. Ama paramız olmadığı için ameliyatı yapamayacaklarını söylediler
Ali: Ne kadar bir masraftan bahsettiler
Fatma: 60 bin lira gibi bir paradan bahsettiler
Ali: Bu çok fazla
Fatma: Öyle... Siz Ayşe ile ilgili konuşacam demiştiniz
Ali: Oturabilir miyim
Fatma: Buyrun (Fatma ve Ali koltuğa oturur) sizi dinliyorum
Ali: (derin bir nefes alır) Ben bugün işe gitmek için evden çıkmıştım... Ki biri arabamın önüne atladı. Ama Allah'a çok şükür ki hiç bir şey olmadı, ismini sorduğumda Ayşe olduğunu söyledi
Fatma: Lütfen bana doğruyu söyleyin kızım iyi mi
Ali: Gayet iyi merak etmeyin. Ayşe bana bir şeyler anlattı, kendisi istemediği bir adam ile evlenecekmiş
Fatma: Sormayın başımıza bela oldular kurtulamıyoruz. Ayşe diyorlar başka da bir şey demiyorlar
Ali: İstemediğinizi, kabul etmediğinizi söylemediniz mi
Fatma: Kaç defa söyledik ama anlamıyorlar ya da anlamak istemiyorlar. "Evi başınıza yıkarız, sizi hiç bir yerde barındırmayız" gibisinden tehditler savurdular (ağlıyarak) lütfen yardım edin bize lütfen
Ali: (ayağa kalkar, Fatma da onunla birlikte ayağa kalkar) Siz hiç merak etmeyin, ben sizin için ne gerekiyorsa elimden gelenin fazlasını yapacam. Bu arada sizin ve eşinizin ismini öğrenebilir miyim
Fatma: Benim adım Fatma, eşimin adı da Ahmet
Ali: Siz hiç merak etmeyin Fatma hanım. Ben hem eşinizi ameliyat ettirecem, hemde sizi bu durumdan kurtaracam
Fatma: Gerçekten mi
Ali: Beni bilen bilir Fatma hanım, ben zorda kalana her daim yardımda bulunmuşumdur. Ben her ne gerekiyorsa yapacam, siz merak etmeyin
Ali evden çıkar ve arabaya binerve telefonunu çıkarır ve Vuslat'ı arar... Vuslat ve Ayşe yemeklerini yedikten sonra restorandan çıkarlar, o sırada Vuslat'ın telefonu çalar arayan Ali'dir
Vuslat: Efendim Ali
Ali: Vuslat teyze ben her şeyi öğrendim. Bu soysuzlar bu insanları tehdit etmişler. Bir de
Vuslat: Bir de
Ali: Ayşe'nin babası akciğer kanseriymiş Vuslat teyze, durumları olmadığı için de ameliyatı yapamıyorlarmış
Vuslat: Peki ne kadarmış ameliyatın masrafı
Ali: 60 bin lira Vuslat teyze
Vuslat: Başka bir şey var mı
Ali: Bir de yeni bir ev. Vuslat teyze evi görsen çok eski bir zamandan yapılma olduğu çok belli. Vuslat teyze ev resmen dökülüyor ya
Vuslat: Hallederiz Ali sen dert etme
Ali: (gözleri dolmuştur) Vuslat teyze o manzarayı görünce içim parçalandı ya
Vuslat: Ali tamam dedim halledeceğiz hepsini
Ali: Tamam Vuslat teyze
Görüşme biter Ali ise kafasını direksiyona yaslar, gözünden bir damla yaş düşer. Belki onların durumu iyiydi ama az önce ki manzarayı görünce Ali'nin içi yanmıştı
Ali: (kafasını yukarı kaldırır) Allah'ım sen yardım et (o sırada Ali'nin telefonu çalar, Ali arayanın ismine bakar ve hiç bekletmeden telefonu açar) Nazlım
Nazlı: Alim
Ali: Nasılsın daha iyimisin
Nazlı: Kocam çok iyi baktı bana, tâbi ki iyi olacam
Ali: Sen iyi ol da gerisi önemli değil
Nazlı: Senin sesin niye öyle geliyor, iyimisin
Ali: İ... İyiyim Nazlım sana öyle gelmiş
Nazlı: Ali yalan söylemek konusunda çok kötüsün biliyorsun değil mi (gülerek)
Ali: Yine yakalandım desene
Nazlı: Evet, hadi ne oldu söyle
Ali: Akşam eve gelince anlatsam olur mu
Nazlı: Olur canım niye olmasın
Ali: Masal ne yapıyor
Nazlı: Yatıyor babası, uslu uslu yatıyor
Ali: Uyanınca benim yerime bol bol öp
Nazlı: Öperim
Ali: Ama hepsini Masal'a harcama, bana da bırak (gülerek)
Nazlı: Sen akşam gel, seni daha çok öpecem
Ali: Akşam için sabırsızlanıyorum (gülerek)
Nazlı: Pisleşme Ali
Ali: (gülerek) Tamam canım tamam kızma
Nazlı: Akşam geç kalma sevgilim
Ali: Geç kalmam merak etme
Nazlı: Seni çok seviyorum Alim
Ali: Bende seni çok seviyorum Nazlım
Görüşme biter Ali ise yoluna devam eder. Bir sürelik yolun ardından Ali şirkete gelmiştir arabayı park edip arabadan iner ve şirkete girer, kendi odasına doğru gitmeye başlar, odanın önüne gelince kendi masasında çalışan Merve'yi görür
Ali: Kolay gelsin Merve
Merve: Teşekkür ederim Ali bey hoşgeldiniz
Ali: Hoşbuldum Merve, bugün ki programınızda neler var
Merve: Bugün öğleden sonra yatırımcılar ile bir toplantınız var, ardından imzalanması gereken bir kaç evrak var sonrasında boşsunuz Ali bey
Ali: Teşekkür ederim Merve
Merve: Rica ederim Ali bey görevim
Ali kendi odasına gider ve masaya oturur bilgisayarını açar ve gelen maillere bakar. Maillere baktıktan sonra bilgisayarı kapatır ve sandalyeden kalkar ve camın önüne gelir, ellerini arkada birleştirir
Ali: Kime bulaştığınızı bilmiyorsunuz bile ama merak etmeyin, sizin gibi soysuz insanlara dünyanın kaç bucak olduğunu gösterecem....

"Aşk Eşittir Biz" (AlNaz)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin