hide and seek ❧ jihoon

yirmi beş

"Amına koduğumun ekibi yol geçen hanı gibi. Yolda gördüklerini ekibe alıyorlar."

Haruto mutfaktan söylenerek çıkıp salona girerken tahmin ettiğinden fazla dikkat çekmişti. İmayla boğazını temizleyen Hyunsuk'a bakmak için kafasını kaldırdığında koltukta oturan yeni kızla kesişti gözleri. Birkaç saniye duraklayıp kızın yüzünü incelerken kız da ona bakıyordu.

"Haruto, artık 'yeni' fobini aşsan mı?"

Asahi gülerek arkasına yaslanırken Haruto omzunu silkip koltuğa attı bedenini. Kafası karışmış gibiydi. Hyunsuk elini Haruto'nun omzuna atıp gülümsedi, hâlâ alışacağına dair umutları vardı ama bu ekip hep böyle olacak gibi duruyordu.

Kısa bir sessizliğin ardından Haruto kafasını kaldırıp tekrar kıza baktı. Kız anlam veremediği bakışlara karşılık "Ne var?" der gibi başını iki yana salladı.

Uzun, siyah ve at kuyruğu yaptığı saçları sırtına uzanmıştı. Yüzüne düşen ve pek kısa sayılmayan perçemleri hareketlendi başını sallarken. Koca, çekik gözlerinin masum havasına karşılık bakışları pek yumuşak değildi. Özellikle de Haruto'nun bakışlarından rahatsız olduğunu belli etmek ister gibi ona dikti gözlerini.

"Biz daha önce hiç karşılaştık mı?"

Kız emin olamamış gibi kaşlarını çattı ve birkaç saniye Haruto'ya bakıp başını iki yana salladı. "Sanmıyorum."

Haruto alt dudağını büküp omzunu silkti. "Tanıyorum gibi." diye mırıldanırken Hyunsuk omzunu silkti konuyu önemsizleştirerek.

"Misa Miyoko." dedi Amir sessizliği bozarak. "Yeni ekip arkadaşınız."

Haruto kararsız bakışlarla başını iki yana salladı. "Yok ya ben adını bi' yerden duydum gibi." dedi Haruto arkasına yaslanırken.

Amir sabırsızca Misa'ya döndü. "Sen tanıyor musun, Watanabe Haruto'yu?"

Kız başını iki yana salladı. "Yok, tanımıyorum."

"Çok da bir şey kaybetmiyorsun." Rosa dalga geçerek Misa'ya bakarken Haruto sabır diler gibi yukarı baktı.

"Yemin ederim öldürürüm bunu." Haruto Hyunsuk'a dönüp mırıldandığında Hyunsuk sırıttı. "Sakin ol, sakin. Geçecek."

"Nerede bunlar?" dedi Amir Jihoon ve Alina'yı ima ederek.

Haruto yanındaki Hyunsuk'un eğildiğinde o omzunu silkti. "Umarım birbirini öldürmezler."

"Bu sefer." dedi Amir tekrar dikkati çekmek ister gibi. "Karışıklık istemiyorum. İyi anlaşmak zorundasınız. Öncekiler gibi kavga gürültü kabul etmiyorum. Koca koca insanlarsınız."

Hyunsuk onu onaylayan şeyler mırıldanırken Haruto duymamış gibi davranıyordu. Kaos sebebi adam, kaos çıkarmama sözünü veremiyordu doğal olarak.

"Haruto artık rahat durmazsan keserim kafanı." Hyunsuk tehditkar olmayı umarak baktı Haruto'ya ama pek ciddiye alır gibi bir duruşu yoktu.

"Önce Rosa'nın kafasını kes."

❧

"Pişman olacaksın biliyorsun değil mi?" Jihoon bana sesini yükseltirken sinirle camdan dışarı baktım.