CHAPTER ONE 121115

192 14 2
                                    

"Lanet olsun! Şuraya gel dedim Baekhyun! Cidden, neden lafımı dinlemiyorsun?"

"Ö-özür dilerim Chanyeol. B-Ben.... annenin öyle bir tepki vereceğini düşünememiştim. Gerçekten çok üzgünüm."

"Şımarık veletler gibi davranmayı kes Baekhyun! Üzgün olman neyi değiştirecek, söylesene! Onlardan gizli nikah kıymak için neler çektiğimizi biliyorsun. Şimdi bütün paramızı elimizden alırsa ne yapacağız?"

"Para her şey değil Chanyeol-ah."

"Toz pembe bir dünyada yaşamıyoruz. Kendine gel artık!"

"Özür dilerim, gerçekten." Baekhyun normalde deli dolu bir insandı ancak şimdi ondan beklenmeyen bir şekilde sakin davranıyordu.

Sessizce, yavaş adımlarla kapıya doğru yürümeye başladı. O sırada Chanyeol, büyümüş gözleriyle onun ne yaptığını kavramaya çalışıyordu. Daha sonrasında Baekhyun, dolu gözleriyle kapıdan dışarıya süzüldü.

"Baek-" Kapanan kapı yüzünden cümlesi yarım ve eli havada kalmıştı. Pişmanlık duygusu bütün bedenini ele geçirdiğinde elini hızla saçlarının arasından geçirdi.

Aniden duyduğu gök gürültüsüyle yerinden sıçrarken şu an tek düşünebildiği Baekhyun'du.

"Ama... Ama sen yanında ben yoksam gök gürültüsünden korkarsın ki. Hayır, hayır. Olamaz, yanında olmalıyım. Seni koruyacağıma dair bir söz verdim. Baekhyun!

~Flashback~

"Chanyeol-ah!" Baekhyun paytak adımlarla Chanyeol'un yatağına doğru yürümeye başladı. Üzerinde ona bol gelen pijaması ve kucağında oyuncak ayısıyla.

"Chanyeol!" Baekhyun yatağın üzerine çıktı ve emekleyerek ulaştığı Chanyeol'un üzerinde durdu. Chanyeol'u dürterek uyandırmaya çalıştı, uyandıramayınca Chanyeol'un üstüne oturup zıplamaya başladı. Chanyeol gözlerini açtı ve çatallaşmış sesiyle konuşmaya başladı.

"Şunu yapmayı keser misin Park Baekhyun?"

Baekhyun duyduğu şeyle utandı ve eğilip uzun planın burnuna öpücük kondurdu.

"Imm Chanyeol-ah. Şey... Ben korkuyorum da yanında yatabilir miyim?" Tekrardan eğildi ve altındaki çocuğun kuru dudaklarına minik bir buse daha bıraktı.

"Uyandırma tarzını sevdim Baekhyun, bunu hep yapmalısın. Ve tabii ki yapabilirsin, ah Tanrım. Soruyor musun bir de? Gel buraya şapşal." Chanyeol uzun kollarını kısa olanın beline doladı ve Baekhyun Chanyeol'un güven verici sıcaklığının bütün korkularını kovmasına izin verdi. Bu hissin hiç bitmemesini, bu anın hiç sona ermemesini dileyerek.

~Flashback End~

Baekhyun kafası önüne eğik bir şekilde Chanyeol'la ilk karşılaştığı yere geldi. Bu mekan, ona göre sıradan bir yer değildi. Nereye baksa kendisini ve Chanyeol'u gördüğü, anılarıyla bir bütün olmuş bir yerdi.

Birdenbire yağmurun bastırması ve gökün gürlemesiyle çığlık attı ve kendini yağmurdan koruyabilmesine yardım edebilecek bir yer aradı. Yağmur daha da şiddetleniyordu. Ancak Baekhyun'un sığınanileceği hiçbir yer kalmamıştı. Uzun olan onu güven verici sıcaklığından mahrum bırakmayı, onu korkularıyla yalnız bırakmayı tercih etmişti. Tercihlerini yargılamayı sevmezdi ancak hayal kırıklığına uğramıştı. Böyle olacağını tahmin edemezdi. Şu an farklı yerlerde iki yabancı rolüne bürünebileceklerini.

Yapacak bir şeyinin olmadığını anladığında çaresizce bana oturdu. Fakat bank bir kişi için çok büyüktü.

"Neden gelmiyorsun Yeol-ah? Yanımda koca bir boşluk var."

Baek'in yüzüne acımasızca çarpan yağmur damlaları gitmiş, onun yerine mavi bir şemsiye görüş alanına girmişti. Ardından kalın ses kulaklarına bir şölen yaşatmaya başlamıştı.

"Geldim Baekhyun. Tam burada, yanındayım. Korkana gerek yok."

"C-Chanyeol?"

~END OF THE FIRST CHAPTER~

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 13, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

0052000Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin