ISSIZ ADA

Bölüm 21- Yaşarken ölmek.

Merhaba, bölüm biraz geç geldi evet farkındayım ama bunun tek nedeni bölüme ilgi gelmemesi, okuyucu var fakat ne vote veren nede yorum yapan yok, olanlarda bir bölüme yaparken diğer bölüme yapmıyor, bir kelimelikte olsa düşüncelerinizi belirtirseniz çok sevinirim, hatta günde üç sınavım olmasına rağmen bölüm eklerim, tek istediğim yazdığıma karşılık vermeniz eleştirilere açığım hatamı görürseniz söylemenizi isterim, mobil olarak yazdığım için yazım yanlışları olabiliyor bunun için ayrıyeten Özür dilerim.
"♥♥♥♥♥"bunu gördükten sonra multideki müzikle okuyun biterse başa alın.
Keyifli Okumalar :)

Su göğsümün biraz aşağısına gelecek kadar yüzdük. Suyun bacaklarımı gıdık-lamasıyla kıpırdanıp Savaş'a tutundum ''Kıpırdamayı kes. sayende gelen balıklarda senin o biçimsiz bacaklarını görünce kaçıyor'' diye sert bir dille hakaret karışımı bir uyarı yaptı, gözlerim berrak suda bacaklarıma kaydı aslında hiçte biçimsiz değildi.

Hatta oldukça şekilli ve düzgündü.

''Benim bacaklarım biçimsiz değil bir kere'' cevap vermesine izin vermeden tekrar konuştum ''Hayatında görüp görebileceğin en güzel bacaklar'' diyip dil çıkarttım.

Güldü ve kafasını iki yana sallayarak yere eğdi.

O sırada bacaklarımın arasından kocaman bir balığın geçtiğini hissettim ve ne olduğunu anlamadan Savaş elindeki mızrağı hızla denizin içine fırlattı, ben daha dengemi sağlayamamışken Savaş'ın bu hareketi irkilmeme neden oldu ve kum ayaklarımın altından kaydı, kulaklarım basınçla dolarken çırpınmaya başladım.

Gördüğüm kadarıyla Savaş denizin içindeki mızrağı yakaladı ve hala çırpınmakta olan balığı yukarı kaldırarak ''İşte bu!'' dedi.

Ben hala çırpınıyordum ve nefesim gittikçe dahada daralıyordu. birden Savaş kolumu tuttu ve yukarı çekti, suyun yüzeyine çıkınca refleksle Savaş'ın boynuna sarıldım ve derin derin nefes aldım.

Solunumum düzelince kollarımı Savaş'tan çektim ve bağırmaya başladım ''İnanmıyorum ya! resmen ilk beni kurtarman gerekirken lanet bir balığı tuttun'' güldü ve cevap verdi ''Söz konusu olan akşam yemeğimiz eğer seni yememe izin verirsen bir daha ki sefere bunu düşünebilirim'' benimde dalga geçiyordu!

sinirle göğsüne yumrukla vurdum.

Yalandan ağrışım gibi yaparak inledi.

Mızrağın ucundaki balık hala çırpınırken bende yüzümü buruşturdum.

Elindeki balığı kumsala bıraktı ve yanıma geldi.

İki tane balığı daha kolaylıkta tuttu onları da kumsala bırakıp yanıma geldi, Savaş gerçekten çok marifetli biriydi elinden her iş geliyordu.

Geriye bir balık kalmıştı Savaş dikkatle denize bakarken bende ona bakıyordum

Savaş mızrağı denizin içine fırlatınca açıkçası korkmuştum, bu anlık hareketleri korkmama neden oluyordu. Gülümsedi ve mızrağı yukarı kaldırdı şiddetle çırpınan balık Savaş'tan uzaklaşmama neden oldu.

Bunu fark etmiş olacak ki balığı bana doğru tuttu, çığlık atıp kumsala yürümeye çalıştım ama su hızlı hareket etmemi engelliyordu. Savaş arkamdan kahkaha atarken dayanamadım ve kahkahasına bende eşlik ettim .

Bana yetişti ve tekrar balığı bana uzattı ona doğru su atmaya çalıştım, hem kahkaha atıyor hemde Savaş'a vurmaya çalışıyordum. Bir anda belimden yakaladı ve bedenlerimizi birleştirdi gülümsemem solunca Savaş'la çok yakın olduğumu fark ettim göğüslerimiz birbirine değiyordu ve bu tüylerimin diken diken olmasına sebep oluyordu. gözleri tekrar göğüslerime kayınca nefesimi tuttum vücudumdaki bütün kanın yanaklarıma çekildiğini hissettim. ve yanaklarım yanmaya başladı, Islak dudakları, saçları, vücudu... Tanrım, şuan tek yanaklarım değil bütün vücudum yanıyordu.