Tehlike

9 1 2
                                    

Uyandım. Yataktan kalkıp esnerken , saate baktım. Fazlasıyla geciktiğim için hemen kalkıp lavaboya gittim. İşlerimi hızlıca halledip odamı toplamaya gittim. Saate tekrar baktığım da derinlerin gelmesine 30 dakika kaldığını fark ettim. Mutfağa gidip bir şeyler atıştırdıktan sonra giyinmeye başladım. Ne giyeceğimi dün uyumadan ayarladığım için zorlanmadım.(kıyafeti medyaya koydum.) Saçımı sadece taradım ve salık bıraktım. Hafif , günlük bir makyaj yaptım. Çantamı da hazırladıktan sonra derinleri beklemeye başladım. Kapıdan gelen korna sesiyle derinlerin geldiğini anladım.  Ayakkabımı giyip dışarı çıktım. kapıyı kilitledikten sonra arabaya doğru yürüdüm arka koltuğa bindim ve iyice yayıldım.

Ahu "nasılsın Lavin?" Diye sordu. "İyiyim. Siz nasılsınız?" Diye cevap verdim. "Ben çok iyiyim Adalar'a gezmeye gitmeyi çok istiyordum." Dedi derin. Ahu ile derinle olduğum kadar samimi değildim. O yüzden şimdilik asır konusunu ahu'nun bilmemesi benim için biraz daha iyiydi. Kafamı cama yasladım, biraz gözlerimi dinlendirmek istemiştim. Halbuki ahu'nun korku dolu sesi buna engel oldu. "Allah kahretsin kim ya bunlar?" Korku ve telaş içinde sorduğu soru yüzünden bende telaşlandım. "Noldu ahu , ne bu telaş?" Ahu hızlıca cevap verdi. "Bilmiyorum. Yola çıktığımızdan beri iki tane araba peşimizde hallederim demiştim ama hala peşimizdeler kim bunlar?" Büyük ihtimalle dünkü adamlardı ve ben bunu ahu'ya anlatmamıştım. Derin susma hakkını kullanıyordu. Ahu'ya sonunda cevap verebildim. "Tahmin ediyorum kim olduklarını sen arkana bakmadan arabayı sürmeye devam et ahu." Dedim telaş dolu bir sesle. Ahu'ya belli etmek istemesem de bende korkmuştum.

Ahu , ondan sonra konuşmadı. Ve gideceğimiz yere sürmeye devam etti. Ahu, "oh sonunda geldik anlamıyorum ne bu sizdeki rahatlık?" Hala gergin ve korkuyordu bu ses tonundan bile belli oluyordu korkması çok normaldi aslında bende korkuyorum ama belli etmiyordum şuanda. Derin "bebeğim bizim hayranımız çok her gün peşimizdeler ondan geliyor bu rahatlık." Bunu diyip gergin ortamı azaltmak için kahkaha atmaya espri yapmaya başlamıştı. Bende derine katıldım. Kahkaha attım sırf ahu'nun üzerindeki bu gerginlik gitsin diye. "Tamam ahu sakin ol az önce hiç yaşanmamış gibi gidiyoruz güzel güzel keyfimize bakıyoruz , okey?" Dedim. Kaç gündür tek ev ve iş arasındaydım biraz gezmek iyi gelirdi hemen arabadan indim. Ve bilet satılan yere gittik. Derin üçümüzede bilet alırken ben etrafı inceliyordum. Görünürde dikkat çeken kimse yoktu bu beni biraz da olsa rahatlattı. Dayanamadım ve telefonumu çıkarıp asır'a yazdım.

Lavin : asır
Asır : buyur?
Lavin :Ne zaman buluşacağız?
Asır : benimle buluşmak için bu kadar can attığını bilmiyordum.
Lavin : senin yüzünü görmek istemiyorum. Ama söylemem gereken şeyler var.
Asır : tamam . Ayarlayacağım. Acele etme bu aralar çok meşgulüm.
Lavin : tamam.

Kafamı telefondan kaldırdım ve derin'e baktım. Göz göze geldik o an "kiminle mesajlaşıyorsun?" Diye sordu merakla. "Asır" dedim ifadesizce. Bir an yanlış duyduğunu sandı sonra doğru duyduğunu anladı ve "ne bakayım ne konuştunuz" dedi. Telefonumu çıkarıp ona uzatacaktım ki ahu'nun bize doğru geldiğini gördüm. "Sonra gösteririm." Dedim. Cümlemi bitirdiğimde ahu yanımıza varmıştı. "Hadi binelim vapura ayarladım." Dedi hevesle. İkisinde çok gitmek istiyordu. Ben o kadar istekli değildim. "Hadi o zaman gidelim ne bekliyoruz" dedi heyecanla derin. Bende gülümsedim ve vapura doğru ilerledik.

Midem bulanmıştı. Vapur çok sallanıyordy ve hala adaya varamamıştık. "Off ne kadar kaldı ya çok sıkıldım." Dedi derin ses tonundan bile sıkıldığı belli oluyordu. İç sesim oldun derin ya . "Bende çok sıkıldım durun sorayım bir kaptana ne kadar yolumuz kaldı." Dedim ve ayağa kalktım. Ben bakarım demiştim ama kaptanın odasını bilmiyordum ki ilk defa vapura binmiştim. İnsanlar arasında ilerlerken bir adam gördüm ve yanına gittim. "Rahatsızlık veriyorum ama kaptanın odasının nerede olduğunu biliyor musunuz beyfendi?" Diye sordum. "Bilmiyorum Lavin hanım" dedi sert bir şekilde. "Lavin hanım? Adımı söylemedim beyfendi adımı nereden biliyorsunuz?" Şüpheli bir ses tonu ile "sizi nereden tanıdığım sizi ilgilendirmez." Dedi ifadesizce. Şok olmuştum. Ne saçmalıyordu bu adam "beyfendi iyimisiniz beni tanıyorsunuz ve nereden tanıdığınızı söylemiyorsunuz?" Diye sordum gerginlikle ellerimle oynamaya başlamıştım. Ama artık cidden korkuyordum. Evime çiçek gönderilmesi, takip edilmem, tanımadığım insanların beni tanıması cidden yeter artık. "Kimin adamısın?" Diye sordum sertçe. "Mehmet abinin adamıyım. Sana yapacağım tek iyilik asırdan uzak durman gerektiğini söylemektir. İyi gezmeler Lavin hanım."dedi ve gitti yanımdan. Arkasından bakakaldım.

Kim bu Mehmet , ne istiyor benden? Kendime geldim ve kızların yanına gittim ve gereğince oturdum. Ahu "ne kadar kalmış Lavin?" Diye sordu. "Bilmiyorum" dedim. "Kaptanın yanına gitmemişmiydin?" Diye sordu. "Bulamadım yerini işte boşverin vararız birazdan" dedim sıkıntılı bir sesle. Derin bir şeyler olduğunu anlamıştı ve gözleriyle ne olduğunu soruyordu cevap vermedim. Önüme döndüm. Kendimi tehlikede hissediyordum.

Sonunda adaya varmıştık. İki saat sonra vapur tekrar kalkacaktı tek bir tane adaya bakacaktık. Geziyorduk , eğleniyorduk , her güzel bulduğumuz yerde fotoğraf çekiyorduk ama içimde kötü bir his vardı. Bir kafeye oturduk kahve söyledik. Sohbet ederken ahu "kızlar hadi kalkalım yarım saat sonra vapur kalkacak anca gideriz vapurun oraya" dedi. Bizde tamam dedik. Toparlandık. Derin hesabı ödemeye gitmişti. Ben ve ahu derini beklerken telefonuma bildirim geldi. Telefonumu elime alıp baktım ve asır mesaj atmıştı mesajın üstüne tıkladım.

Asır: müsaitmisin?
Lavin: hayır.
Asır: müsait olunca ara.
Lavin: tamam.

Bu gereksiz konuşmayı bitirip kafamı kaldırdığımda derin yanımıza gelmişti. "Hadi gidelim yoksa geç geç kalıcaz ve ömrümüzün sonuna kadar bu adada hapis kalacağız." Dedi ve ardından kahkaha attı. Ben ve ahu da eşlik ettik. "Aynen derin sonra kimse bizi bulamayacak ve çeşitlerimiz burada çürüyecek." Diyip kahkaha attım. Kahkaha ata ata vapura gelmiştik. Yine aynı yerimize geçip oturduk. Vapurun kalkmasıyla uykum geldi. Ahu kafasını cama yasladı. Bende kafamı ahu'nun omzuna yasladım. Derin de benim kafasını benim omzuma yasladı ve üçümüz de uykuya daldık. Vapur durdu derin ben ve ahuyu uyandırdı. Vapurdan indik ve bir lokantaya gittik. Üçümüz de çok açılmıştık. Canım sezen salatası çekmişti ve sipariş verdim. Yemeklerimizi yerken üçümüz de konuşmuyorduk. Ama ben bu sessizliği bozdum ve ahu'ya "ee ahu hemşirelik nasıl gidiyor?" Diye sordum ve ağzıma bir turşu attım. "Valla benim hemşirelik çok iyi gidiyor asıl sana sormak lazım delirmedinmi hala?" Diyip güldü. Tam cevap verecektim ki derin "valla o değil ama ben delirdim." Dedi gülerek. Kahkaha attım ve "ben işimden gayet memnunum ben alıştım siz alışamadınız ya" diyerek homurdandım ve yemeğimi yemeye devam ettim. Yemeğimizi yedikten sonra arabaya bindik. Hiçbir şey söylemeden camdan dışarıyı izlemeye başladım. Takip ediliyor hissine kapıldım arkamıza baktım ve evet yine aynı adam yine aynı araba Allah kahretmesin ne istiyor bu benden ahu fark etmemiş gibiydi güzel güzel arabasını sürüyordu. Derin ise şarkı mırıldanıyordu.ben ise gergince ellerimle oynuyordum.

Araba benim evimin önünde durdu "o zaman kızlar ben kaçar öptüm ikinizide bayy" deyip arabadan indim. Ahu da benim girmemle gaza bastı. Koltuğa oturup bugün yaşadıklarımı düşündüm. Ayağa kalkıp odama gittim. pijamalarımı giydim dişlerimi de fırçalayıp yatağa oturdum. Telefonumu alıp asırın adının üzerine tıkladım. Heyecanlandım, ama neden bilmiyorum üçüncü çalışta açtı telefonu "asır" dedim. "Sonunda müsait oldun." Dedi alaylı bir ses tonu ile. "Evet , oldum. Ne diyeceksin?" Dedim. "Yarın öğlen birde alırım seni." Dedi net bir şekilde. Direkt itiraz ettim. "Olmaz çünkü beşde ofisten çıkıyorum. Anca 6 da buluşabiliriz." Dedim. "Tamam altıda seni evinden alıcam. Akşam yemeği yiyeceğiz ona göre giyinirsin."dedi. " Tamam iyi geceler" dedim. "İyi geceler" dedi ve ardından kapattı. Aşırı uykum gelmişti. Saate baktım akşam dokuzdu henüz uyku saatime göre erkendi nedne bu kadar uykum geldi anlamadım. Düşünerek yatağa girdim. Uyku pozisyonu alarak kafamı cama doğru döndüm. Tam gözlerim kapanıyordu ki sanki camın önünden bir silüet geçti ama bahçe kapısını kilitlediğime emindim.


Evet 4. Bölüm sizlerle.. beğeniyorsaniz beğendiğinizi söyleyin begenmediginiz saçma bulduğunuz bir yer olursa da söyleyin lütfen fikirleriniz önemli:)))

İyi akşamlar...
(Beşinci bölüm Çarşamba günü gelecek.)

Kırık HayatlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin