mitski-everyone
.・✫・゜・。.
❝Bazen özgür olduğumu düşünüyorum
Sıraya geri döndüğümü fark edene kadar ❞Bir süre trafiğin sesi ortama hâkim oldu. Sonra ise hastaneye geldik. Arabadan indiğimde yukarıdan topladığım dipleri hafiften gelmiş kızıl saçlarımı düzelttim. Üzerimde Niki'nin verdiği bir hoodie, kendi pantolonum ve kaban vardı.
Dün birisini öldürüp kanını üzerime sildiğim kıyafetlerle dolaşamazdım sonuçta. Yine de Niki'nin kıyafetlerini giymek rahatsız hissettiriyordu. Bir an önce eve gitmek ve duş almak istiyordum. Ama ondan önce Mina'yı görmeye ihtiyacım vardı.
Hastaneye girdik, yukarı kata çıktık. Mina'yı normal odalardan birine almışlardı. Niki kapıyı açmadan önce bana baktı. Emin olamıyor gibiydi.
"Seni gördüğüne sevinecek." diye mırıldandım. Derin bir nefes alarak kapıyı açtı ve içeri girdi. Ardından da ben içeri girip kapıyı kapattım.
Mina Niki'den gözlerini ayırarak bana baktı. Gözleri dolmuştu. Gülümsediğimde o da gülümsedi. "Çok korkuttun aptal." dedim.
Hemşireler temasta bulunmamamız gerektiğini söylediği için sarılamıyordum. Zaten Mina'nın da aklı Niki'deydi. Bunu anlamak zor değildi.
Telefonuma acil bir mesaj gelmiş gibi yaparak Mina'ya baktım. "Ben geleceğim." Niki'ye gülümseyerek odadan çıktıktan sonra kapıyı kapattım. İkisinin yalnız kalmaya ihtiyacı vardı.
Koridora adımımı attığımda ise koridordaki oturma alanlarından birinde oturan ve zemindeki mermere dalgınca bakan Sunghoon'u gördüm.
Bir şey olmuş gibiydi. Yanına ilerledim ve yanındaki boş yere oturdum. Başımı gerideki duvara yasladım.
Bir şey demedim, çünkü ona zaten diyebileceğim her şeyi demiştim. Ona aşık olduğumu.
O ise beni duymamıştı, duymamazlıktan gelmişti. Beni duymayan, dinlemeyen birine ben de bir şey diyemezdim değil mi?
"Gece boyunca yanıma gelmeni bekledim." dediğinde seslice güldüm. Sinirim bozulmuştu gerçekten.
Sunghoon anlamazcasına bana baktı.
Daha ne kadar adım atabilirdim ona? Daha ne kadar kalbimin kırılmasına izin verebilirdim?
Bir şey söylemedim. Ona diyecek sözüm kalmamıştı.
Gece onun yanına gidip ne yapmamı, ne dememi bekliyordu ki? Gerçekten çoğu zaman Sunghoon'u çözemiyordum.
Belki de bana diyecek bir şeyi falan vardı. Tamam, olabilir ama aklını falan okuyamıyorum ki. Hiç de kusura bakmasın.
Tıpkı onun yaptığı gibi kapıyı kapatıp gittim. Kalp kırıklıklarıyla dolu odamın kapısını.
Ben onu çok düşünmüştüm. Şimdi düşünme sırası ondaydı.
Ya da ne yaparsa yapsın. Bana ne.
AMK KUİRA'SI MAL MAL DAVRANIYO YETER TAMAM ANLADIK EN TİRİP SENSİN
her boku dramatize ediyo bi de
bu da ben.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
First Love Late Spring
FanficSen bir kelime söylesen, Üzerinde durduğum bu pervazdan atlarım bebeğim. Bana "yapma" de ki yatağa geri döneyim. "Ben ona gittim ama o çok geç başını kaldırıp beni gördü. Hep önündeydim. Defalarca baktı bana ama görmesi çok geç oldu. Tıpkı bu yıl...